Numara

2.3K 218 154
                                    

Kız anında "Özür dilerim." derken abimler yanımıza geldi.

"Senin özür dilemene gerek yok. Bizimki koşmamalıydı." diyen Efkan'a "Efkan şu an yanıyorum. Hani yardım mı etsen?" diye sordum.

Abim fırsatını kolluyormuş gibi gücünü kullanarak üzerime su fırlatınca "Ciddi misin?" diye sordum.

"Fırsat varken yapmazsam olmazdı."

"Şimdi bana git ve giyecek bir şey bul. Bu üst ile duramam." dediğimde Efkan vermek için ceketini çıkarıyordu ki üzerime kahve döken kızın oturacağı masadan bir çocuk ayağa kalktı ve bana bir tişört uzattı.

"Bunu giyebilirsin."

Tereddütle tişörte baktığımda "Buradan sonra spora gidecektim. O yüzden temiz ve yedek tişört." dedi.

"Sana lazım olmaz mı?" diye sordum.

"Olmaz, alabilirsin."

"Teşekkürler öyleyse. Ben gidip üzerimi değiştireyim." dedim ve koşarcasına tuvalete gittim.

Tuvalette kimsenin olmadığını görünce rahat rahat üzerimi değiştirdim.

Çocuğun verdiği tişört, bir omzumdan düşerken üzerimde düzgün dursun diye çekiştirdim.

Çıkardığım tişörtümü de alarak geri içeriye döndüğümde bizimkilerin çarpıştığım kız ve arkadaşı ile bizim masaya oturduklarını gördüm.

Efkan'ın yanına otururken "Az önce söylemeye fırsatım olmadı. Çarpışma için özür dilerim." dedim.

Kız, "Benim de hatam var. Önüme bakmıyordum." dedi.

"Olsun. Asıl sorumlu benim. Size kahve ısmarlamak isterim." dedim.

Abim, "Senin kartın bendeydi. Hepinize kahve aldım." deyince "Ya sen neden böylesin." dedim.

Abim, "Rica ederim." derken "Kartımı geri ver hayvan herif." dedim.

Abim, "Kahveler için teşekkürler." diyerek kartımı geri verdi.

Kartımı çantama koyarken çarpıştığım kıza, "Bu arada ben Meva." dedim.

"Evet, arkadaşların seni tanıttı. Ben de Reyhan." dedi.

Reyhan, arkadaşını gösterdi ve "Barlas." dedi.

"Tanıştığıma memnun oldum." dedim gülümseyerek.

Reyhan, "Ben de memnun oldum." derken onu gözüm tutmuştu. Konuşması kabardı.

Barlas'a döndüm ve telefonumu çıkarırken "Tişört için teşekkür ederim. Numaranı verirsen sana daha sonra getirmek için sana yazabilirim." dedim.

"Lafı olmaz." dedikten sonra bana numarasını verdi.

Numarasını kaydettikten sonra "Sana tişörtünü getireyim diye mesaj yazdığımda beni tanırsın diye düşünüyorum." dedim.

"İnsanlara tişört dağıtmıyorum, tanırım." dedi.

Bu dediğine gülümserken "Tişört yakışmış bu arada. İstersen sende de kalabilir." dedi.

"İnsanlara tişört dağıtmadığına emin misin?" diye sordum.

Bu dediğime güldüğünde "Yalnız sırf kibarlık olsun diye de yakıştı diyemezsin. Tişört benden kaç beden büyük." dedim.

"Kibarlık olsun diye değildi. Gerçekten yakışmış."

Gülümsedim.

"Teşekkürler."

Barlas, "Gerçekler." derken Efkan ceketini çıkardı.

"Bir diğer gerçek de tişörtün sana büyük gelmiş olması. Şu ceketi giy. Hasta olacaksın."

"Tamam anneciğim." dedim ve verdiği ceketi giydim.

"Hepiniz element sahibi misiniz? Oflaz gücünü kullandı ya, merak ettim." dedi Reyhan.

Ceylan, "Sadece Oflaz güç sahibi. O bizden iki yaş büyük." dedi.

Reyhan, Oflaz'a "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

"Yirmi iki."

"Ben de yirmi yaşındayım. Yarın element sahibi olabilmek için sihirli ormana gireceğim" dedi Reyhan.

"Ceylan ve Efkan ile ben de yarın sihirli ormana gireceğiz." dedim.

"Hangi element taşını bulmaya çalışacaksınız? Ben kül." dedi Reyhan.

"Kum fırtınası." dedi Ceylan.

"Tsunami ben de." diyen Efkan'ın ardından "Ben daha karar veremedim. Sihirli ormanda karar vermeyi umuyorum." dedim.

"Kesin karar verirsin." diyen Reyhan ile "Umarım." dedim.

Merakla "Barlas sen element sahibi misin?" diye sordum.

"Tsunami. Geçen sene elde ettim."

"Hangi akademi?" diye sordum.

"Yalçın Bey'in yönettiği." dediğinde güldüm.

"Yalçın Bey benim babam."

Babam, gözlemci mesleğine gerek kalmayınca öldürdükleri Sevilay Hanım'ın akademisinin başına geçmiş.

"Nasıl? Siz Yalçın ve Alçin çiftinin çocukları mısınız? Onlar tam bir efsane!"

Reyhan'ın bu dediğine güldüm.

"Öyleyiz."

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin