Akşam evden çıktığımızda kapımızın önünde bekleyen Ceylan, "Hiç gelmeseydiniz." dedi.
"Hep Meva'nın hazırlanmasını bekledik." diyen Efkan'a "Az biraz at. İki saat saçını yapamayan ben miyim?" diye sordum.
Efkan kendini savunacağı sıra Ceylan, "Efkan hepimiz seni tanıyoruz. Saçlarını iki saat yapamadığını da biliyoruz." dedi.
Efkan, "Saçım bir türlü olmuyor." dediğinde abim, "Oğlum saçın kıvırcık. Hiçbir şey yapmasan da düzgün." dedi.
"Gel de bunu Efkan'a anlat." dedi Ceylan.
"Anlamaz ki." diyen abim ile Efkan, "Niye benim bu kadar üzerime gelindi?" diye sordu.
"Çünkü canımız istedi." dedim.
Efkan kolunu omzuma attı ve "Fazla konuşma, seni ayağımın altına alırım." dedi.
"Seni abime söyleyeceğim." dedim.
Efkan, "Şu an seninle evlenmek istediğimi söylesem umurunda olmaz." deyince abime baktım.
Anında Ceylan'ın yanına gidip konuşmaya başlamıştı.
"Bunlar artık bizi umursamaz. Biz gidelim." dedim.
Efkan beni onayladığında yürümeye başladık.
"Ceylan'ın da abinde gönlü var he." diyen Efkan'a "Zaten var." dedim.
"Bana hiç abin hakkında bir şey söylemiyor." diyen Efkan'a "Bekle sana ne göstereceğim." dedim ve telefonumu çıkardım.
Ceylan ile sohbetimize girdiğimde yıldızladığım mesajları girip telefonu Efkan'a uzattım.
"Dün Ceylan abim için arkadaş deyince bu mesajları yıldızlayıp kendisine göndermiştim. Sen de oku."
Efkan telefonumu alıp mesajları okurken ben de gülmek için tekrardan mesajları okudum.
"Abin ne yapıyor?"
"Yemek yiyor camış."
"Afiyet olsun abine. Akademiden dolayı çok acıkmış olmalı. Bugün dersleri yoğundu."
Bu sohbet her aklıma geldiğinde gülüyordum.
"Abin nasıl? Bugün hasta gibiydi."
"Hadi abini de al piknik yapalım. Efkan'a yazdım ben."
"Abinin fotoğrafını çekip atsana, bugün yaptığı saç modeli farklıydı. Tam inceleyemedim, merak ettim."
"Abinin sevdiği kekten yaptım. Abin evdeyse getireyim."
"Abin niye bugün bana selam vermedi? Bilmeden bir şey mi yaptım?"
"Hadi abini de al. Yeni bir kafe açılmış, gidip oturalım. Ben Efkan'a yazarım."
"Abini üzmesene."
"Abinin bugün dışarı çıktığı kız kimdi? Çok güzel bir kıza benziyordu, ondan dolayı merak ettim."
"Abinin sadece arkadaşı olduğuna emin misin?"
"Size geleyim mi? Abin evde mi?"
"Abin niye sevgili yapmıyor? Sevdiği biri mi var?"
"Abini de alıp bize gelsene. Sıkılıyorum."
Efkan gülerek hepsini okuduğunda "Lütfen onlar sadece arkadaş." dedi.
"Bunlar bir de bulabildiğim mesajlar. Daha bunlar gibi yüzlerce mesaj var." dedim.
Efkan telefonumu kapatırken "İkisinden biri bir gün utana sıkıla aşkını itiraf edecek ama ilk hangisi yapacak bilmiyorum." dedi.
"Bence ilk Ceylan aşkını itiraf edecek." dedim.
"Bence abin aşkını itiraf eder." diyen Efkan ile bize eğlence çıkmıştı.
Elimi yumruk gibi yaptıktan sonra serçe parmağımı kapatmadım ve Efkan'a uzattım.
"Var mısın iddiaya?"
Efkan serçe parmağı ile serçe parmağımı sararken "Neyine?" diye sordu.
"Bilmem. O zaman karar veririz." dedim.
"Öyleyse kim kazanırsa diğeri onun istediği bir şeyi yapar." dedi.
"Anlaştık."
"Anlaştık."
Elimi çektim ve geldiğimiz eğlence kafeye baktım.
Sık sık geldiğimiz bu kafe birçok aktivite yapmaya uygun olduğu için çok eğlenceliydi.
Kafeye girdiğimizde gözüm direkt her zaman oturduğumuz masaya kaydı.
O masa en köşede ve koltuklu diye çok seviyordum.
Boş olduğunu görünce omzumda olan Efkan'ın kolunu umursamadan masaya doğru koşmaya başladım.
Masaya yaklaşırken çarpıştığım kız ile kendi masalarına götürdüğü kahveler üzerime döküldü.
Acıyla bağırdım.
"Yandım! Cidden yandım! Ay abi! Eriyeceğim galiba!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Temsilcisi
FantasyTüm ara elementlerin koruyucu hayvanını canlandırmak için çalışan bir gezegende doğan ana karakterimiz element taşını bulmak için girdiği sihirli ormanda beklenen kişi olduğunu öğrenir. "Güneş Parlarken" adlı kitabın ikinci kitabıdır.