İtiraf

1.3K 146 12
                                        

Hapishaneye geldiğimizde annem bizi yalnız bırakmıştı.

Barlas, Reyhan'a baktı ve "Merhaba." dedi.

"Merhaba."

Reyhan ne diyeceğini bilemezken annemin bana verdiği kartı ile demirliklerin kapısını açtım.

Reyhan tereddüt ile bana bakarken "Özlem giderebilirsin Reyhan." dedim.

Reyhan ben bunu der demez Barlas'a sarıldı ve "Sen tam salaksın." dedi.

Ben de içeri girdim ve kapıyı arkamdan kapattım.

"Özür dilerim Reyhan." diyen Barlas'a Reyhan, "Niye bana hiçbir şey anlatmadın?" diye sordu.

Barlas, Reyhan'dan birkaç adım uzaklaştı ve "Eğer bilirsen sana da zarar gelirdi." dedi.

Reyhan, "Eğer bilseydim seni bu yoldan çıkarmak için uğraşırdım." dedi.

"Bunu kabul edemezdim Reyhan."

"Neden?" diye sordu Reyhan.

Barlas kafasını öne eğerken Reyhan sorusunu tekrarladı.

"Niye yaptın bunu Barlas? Bana bir açıklama zorunlu olduğunun farkında mısın?"

Barlas bir şey diyemezken Reyhan'a "Barlas ile beni yalnız bırakabilir misin?" diye sordum.

Reyhan, "Tabii. Zaten benim bir önemim kalmamış. Barlas Bey'i ne tanıyabiliyorum ne de onun sırlarından haberdarım." dediğinde Barlas, "Reyhan yapma böyle." dedi.

"Yalan mı Barlas? Güya yakın arkadaştık! Seni tanımıyormuşum bile."

"Tanımaz olur musun, Reyhan? Ben yine aynı Barlas'ım."

Reyhan, Barlas'a cevap vermek yerine benim elimdeki kartı alıp hapishanenin kapısını açtı.

Barlas arkasından "Reyhan!" diye bağırırken Reyhan çekip gitmişti.

"Bana çok kırgın." diyen Barlas'a cevap vermeden hapishanedeki banka oturdum.

Barlas da yanıma oturduğunda "Aynı senin kırgın olduğun gibi." dedi.

"İtirafını bana yapacakmışsın. Yap da gideyim."

"Beni affedecek misin?" diye soran Barlas'a "Affetmeyeceğim." dedim.

Barlas'a baktım. Acıyla gülümsüyordu.

"Haklısın. Hepsi benim suçum."

"İtirafını yapacak mısın?" diye sordum.

"Her şey yetimhanede taşındığımda başladı. Annemin çalıştığı adamlar beni buldu ve annem gibi kendilerine çalışmamı istediler."

"Bunu neden istediler Barlas? Daha çocuktun." dedim.

"Çünkü benim kim olacağımı o zamanlardan biliyorlarmış." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Tsunami gücünün element temsilcisi olduğunu mu? Bu imkansız."

"Değil. Bu gezegende bazı bilgiler saklı. Annem ve çalıştığı arkeologlar bunu fark etmişler ve sihirli kitapta olduğu gibi birçok önemli kazı çalışmaları yaptılar."

"Bu çalışmalardan ne buldular Barlas?" diye sordum.

"Elementler, element temsilcileri ve sihirli kitap hakkında bir sürü bilgi. Mesela benim element temsilcisi olacağımı daha küçükken biliyorlardı. Buldukları bir tablette tsunami gücünün element temsilcisi hangi gün, hangi saat, nerede doğacağına dair bir sürü bilgi varmış. Bu bilgilere uyan da bir ben vardım. Doğru da çıktı. Geçen sene element temsilcisi olduğumu öğrendim."

Bir senedir bunu saklanmasına rağmen güç seviyesi babamların gözünden kaçmamıştı.

"Sonra?" diye sordum.

"Sihirli kitap güç taşı bulmayan birine bile bir gücü nasıl kullanacağını öğretebileceğine inanıyorlar. Bunun anlamını anlayabiliyor musun? Herkesten güçlü olacaklar."

"Ama kitabın bir laneti vardı ve sihirli kitabı alırken annenler bunu bilmiyordu." dedim.

"Doğru. Sihirli kitabı sadece sen yerinden çıkarabilirdin. Senin haricinde kitabı yerinden çıkarmak isteyenlerin hepsi hayatlarını kaybettiler."

Aslında kitap sadece lanetten dolayı kitabı almaya çalışan insanları kendi içinde hapsediyordu. Belki onları çıkarmanın bir yolu kitapta da yazılıdır.

Bunu Barlas'a söylemeli miyim? Eğer bunu söylersem annesinin de benim yüzümden öldüğünü söylemem gerekirdi.

Bu şimdilik bir sır olsun.

"Sihirli kitapta ölülerin nasıl diriltileceği yazılıymış. Benim de onların teklifini kabul etmemin sebebi buydu. Eğer onlara yardım edersem annemi diriltme hakkım olacaktı."

"Neden direkt bunu gelip bize anlatmadın? Ne kadar anlaşma yapmış olsan bile bunları bize anlattığında sana yardım teklif ederdik."

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin