Randevu

2K 191 195
                                    

"Meva!"

Abimin odamın içerisinde böğürmesine dayanamayarak gözlerimi açtım ve "Ne var, ne var?" diye bağırdım.

"Sınava gideceksin kızım. Kalk hazırlan." dediğinde aklıma gelen sınav ile hızla ayağa kalktım.

"Ben onu tamamen unuttum."

"Şimdi de hatırladın. Koş hazırlan." diyen abime "Odamda durma. Hazırlanacağım. Hadi!" dedim.

Abim odamdan çıktığında telefonumu komodinin üzerinden alıp saate baktım

Daha sınava saatler vardı.

Bu beni rahatlatırken gelen mesajlara baktım.

Ceylan sabahın altısında mesaj yazmıştı.

"Deli midir nedir?" dedim ve sohbete girip attığı mesajları okumaya başladım.

"Meva!"

"Uyandın mı?"

"Ben uyanmadım."

"Böyle yazınca tuhaf oldu."

"Uyuyamadım."

"Hadi uyan."

"Abin evde mi?"

"Evdeyse seni almaya geleyim."

"Abine de selam veririm."

"Sonra sınava gideriz."

"Of senin uyanacağın yok. Ben Efkan'a yazıyorum."

Yaklaşık yarım saat sonra mesaj atmaya devam etmişti.

"Efkan ile konuştum."

"Galiba biraz uyandırmışım."

"Salla."

"Saat sekizde seni almaya geleceğiz."

Saat şu an sekize beş vardı. Ofladım. Bunlar niye benimle konuşup etmeden benim evime geliyor?

Çok yüz veriyorum bunlara.

Zaten birazdan gelirlerdi. Bu yüzden Ceylan'a cevap vermek yerine gelen diğer mesajlara baktım.

Barlas'ın yaklaşık yarım saat önce yazdığını görünce gülümseyerek sohebtime girdim.

"Günaydın Meva."

"Bugün buluşuyoruz, değil mi?"

"Evet. Buluşuyoruz." yazdıktan sonra "Tabii bir işin çıkmadıysa." diye ekledim.

Barlas çevrimiçi olduğunda sohbetten çıkmak yerine mesajını beklemeye başladım.

"Yok, bir işim çıkmadı."

"Hangi okulda sınava gireceksin? Seni çıkışta alacağım."

Acaba buna bir randevu denilebilir miydi? Sanki biraz randevu gibiydi.

Kısa bir süre düşündüm.

Gerçekten bu bir randevu sayılırdı.

Barlas'a görüldü attığımı fark ettiğimde hızla "Ticariyet Akademisinde sınava gireceğim." yazdım.

"Tamam, sınavdan sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonumu tam kapattığımda odama dalan Efkan'a baktım.

"Siz ne ara geldiniz?"

Efkan kapıyı geri kapatırken "Az önce." dedi ve kendini yatağıma yüzüstü bıraktı.

"Duymamışım."

Efkan, "Olabilir." diye mırıldanırken "Sen uyuyamadın mı?" diye sordum.

"Ceylan sabahın köründe uyandırdı. Şimdi beni dürtme, uyuyacağım."

Başka bir şey demeden dolabımı açtım ve ne giyebilirim diye bakınmaya başladım.

Sınavdan sonra direkt Barlas ile buluşacağım için biraz özenmek istiyordum.

Yüksek bel olan kalem eteğimi elime aldığımda emin olamayarak aynada üzerime tuttum.

Rahat ve şık olduğu için bu eteğimi severdim ama daha çok bir iş toplantısında giyilecek bir kıyafete benziyor.

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin