İhtiyacım

1.3K 157 35
                                    

"Yuh!" diye bağırdım.

"Baba bunlar benim için bir milyon istiyor. Ben o kadar değersiz miyim? Cidden çok kırıldım. Ah! En az on milyon ederim diye düşünmüştüm. Öldürün beni ya, cidden öldürün. Bir milyondan daha çok faydası olur."

Babam, "Fıstığım acaba vakit kazandıracağım derken mezarını kazdırmasan mı? Hani onlar tehlikeli insanlar." dediğinde "Doğru, unutmuşum." dedim.

"Otuz milyon istiyoruz." diyen adam ile "Bak biraz benim değerime yaklaştın." dedim.

"Bunu babana bildir."

"Baba benim için otuz milyon istiyorlar. Bence indirim isteyebiliriz." dedim.

"Ulan manyak kız az önce sen kendin fiyatı arttırdın. Şimdi de indirim diyorsun. Çatlak mısın lan sen?" diye bağıran adam ile biraz geriledim.

"Ben sadece o kadar ucuz olmadığımı söyledim. Parayı siz arttırdınız." derken babam sinirle "Kızıma bağıran o adamların boğazlarını kendim keseceğim." diyordu.

"Neyse, babamlar parayı ne zaman, nereye bıraksınlar?" diye sordum.

"Bunu daha sonra biz söyleyeceğiz." dedi adam.

"Baba tekrar arayıp parayı koyacağınız yeri söyleyeceklermiş. Anladınız mı?" diye sordum. Yer kelimesinin üzerine basmıştım.

"Biraz daha vakit lazım. Yerini bulduğumuzda askerler gelene kadar dayanmaya çalış. Biz gelmeye çalışırsak geç kalırız, Umurhan Bey askerleri ile gelecek. Yine de biz olanları canlı izleyip, komuta vereceğiz."

Bir şeyler daha diyecekken adam telefonu elimden alıp kapattı ve "Anlamıştır." dedi.

"Bu yaptığınız çok ayıptı. Babamla adam akıllı vedalaşmama izin vermiyorsunuz." dedim.

Tsunami gücüne sahip adam, diğerine "Şunu sustursana." dedi.

Adam, "Memnuniyetle." dedikten sonra çevremde bir duvar ördü.

Ses yalıtımı olan buz.

Babam arada annemi sinir etmek için ona bu buzdan uygular. Annem ise güneş gücüyle buzu eritip babama yaptığı şeyden dolayı kızardı.

Onlar aklıma gelince gülümseyerek yere oturdum.

Adamlar odadan çıkıp kapıyı kilitlediklerinde pencerelere baktım.

Pencereleri de buz ile örtmüşlerdi.

Buza yaslandıktan sonra yerden destek alıp karşımdaki buzu tekmelemeye başladım.

Buz çok güçlüydü.

Kırma şansım yoktu.

Derin bir nefes alıp elimde güç oluşturmaya çalıştım.

Buz uygulamak saçma olurdu. Gücüm anlatırken kullanabilmeme rağmen eğitimli birine onun gücüyle saldırırsam kaybedeceğim söylenmişti.

Farklı bir güç kullanmalıydım ama bu bile beni tereddüte düşürmüştü.

Eğitim almayıp güç kullanmak tehlikeliydi. Çünkü gücü ayarlayamayacağımız için kendimize zarar verebilirdik.

"Annem yapmıştı." diye mırıldandım.

Tamamen güce odaklandıktan sonra elimde sanki bir top varmış gibi o yoğun çevresini ellerimde gezmeye başladım.

"Volkan gücü sana ihtiyacım var."

Gücün ellerimde toplandığını hissederken gözlerimi yumdum ve kaşlarımı çattım.

Elimde güç birikmeye başlayınca gözlerimi açtım.

Volkan gücüyle oluşmuş bir güç topu yapmayı başarmıştım.

Var gücümle güç topunu buza fırlattığımda buz sadece hafif titremişti. Bana daha kuvvetli bir güç lazım.

Kendi gücüm harici bir güç de işime yaramazdı.

Ah gücümü nasıl kullanacağımı bilmem lazımdı.

Galiba öncelikle çağırmak istediğim ruhu seçmeliyim.

Bana en iyi yardım edebilecek kişi bir element temsilci olurdu.

Ara element temsilcilerinden birini çağırmam gerekiyordu.

Bir seçim yapmalıyım.

Şu an burada bir öfke yaşayıp bu evi yerle bir edecek birine ihtiyacım var.

Galiba bu evi de kül elementinin güç temsilcisi harici biri istediğim gibi küle çeviremezdi.

Gözlerimi kapattım.

Yumruklarımı sıkarken gücümü ortaya çıkarmaya çalışıyordum.

İçimde bazı hislerin ortaya çıktığını fark etmeye başlayınca içimden geldiği gibi konuşmaya başladım.

"Ben ruh temsilcisi, Meva. Kül elementinin güç temsilcisi, sana sesleniyorum. Buraya gel ve gücünü kullanarak bana yardım et."

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin