Ruh Temsilcisi

Sürpriz

Eve geldiğimizde annemler salonda oturmuş, Gökbay Amcalar ile sohbet ediyorlardı. Dikkatlerini bize vermemişlerdi bile.

"Anne, baba."

Annemler bana döndüğünde gözümü görüp hızla ayağa kalktılar.

"Neden ana element temsilciliğinden hiç bahsetmediniz?"

Annem, "Gelin, oturun gençler." dedi.

Ceylanlar ile boş yerlere oturduğumuzda Gökbay Amca, "Size ana element temsilcisi Meva olacak demiştim." dedi.

"Oflaz Amcalar ile konuştum."

Annemler şok içerisinde bana bakınca "Gücüm gereği ruhlar ile iletişime geçebiliyorum." dedim.

"Onlar... Nasıldı?" diye soran annemin gözleri dolmuştu.

"Aynı anlattığınız gibilerdi. Oflaz Amca ilgili ve olgun. Meva Teyze ile Efkan Amca ise çocuk ruhluydu. Hatta benimle uğraştılar. Şey dediler." derken Efkan ile göz göze geldim.

Meva Teyzelerin dedikleri kulağımda yankılanırken sustum.

"Ne dediler?" diye sordu Dilay Teyze.

"Eğlendiler sadece."

Efkan ve benim hakkımda söylediklerini söylemeye utanmıştım.

"Meva, Efkan'a verdiği sözü tutmuş mu?" diye soran anneme "Tutmuş galiba. Araları iyi görünüyordu." dedin.

Annem derin bir nefes alıp verdi.

"Galiba sana güç hakkında benim bildiklerimden bile fazla bilgi vermişler." dedi annem.

"Oflaz Amca yetkililerin bana bu konuda saha fazla bilgi vereceğini söyledi. Onlar kim?" diye sordum.

"Daha önceki element temsilcileri seni bilgilendirecek." diyen babama "Nasıl?" diye sordum.

"Büyük olasılıkla bu hafta içerisinde bir rüya göreceksin. Seni bu rüyada ziyaret edecekler." dedi annem.

Anladığımı gösterircesine başımı aşağı yukarı salladım.

Gökbay Amca, "Üç sene öncesinden başlayıp tsunami gücüne sahip olan öğrencileri incelemek lazım." dediğinde abim, "Niye?" diye sordu.

"Ana element temsilcisi ile tsunami gücünün element temsilcisinin aynı dönemde yaşayacağını biliyoruz. Birinin element temsilcisi olduğunu anlamak da en çok üç sene sürüyor. Bu yüzden gözden kaçırdığımız biri var mı diye bakmalıyız. Tabii tsunami gücünün element temsilcisi yirmi, otuz sene sonra da gelebilir. Bilemeyiz."

Gökbay Amca'nın açıklamasından sonra "Başka bir şey var mı?" diye sordum.

"Hayır, yok." dedi annem.

"Öyleyse ben yatıp dinlenmek istiyorum. Yorgunum." dedim.

"Tabii." diyen babam ile ayağa kalktım.

Ceylan, "Ben de evime gideyim artık." dediğinde Dilay Teyze, "Biz de şimdi kalkıyoruz. Seni arabayla bırakırız." dedi.

"Tamam Dilay Teyze."

Ceylanlar ile vedalaştıktan sonra salondan çıktım ve kendi odama doğru yürümeye başladım.

Efkan arkamdan gelip "Turuncu." deyince ona döndüm.

"Efendim kıvırcık."

"Seninle gurur duyuyorum." dediğinde gülümsedim.

"Ben de kendimle gurur duyuyorum."

Efkan dediğime güldükten sonra "Görüşürüz." dedi.

"Görüşürüz."

Odama döndüğümde kapımı kapattım ve üzerimi bile değiştirmeden yatağa uzandım.

Telefonumu çıkardım ve Barlas'a mesaj yazdım.

"Tişörünü sınavdan sonra eve gelip alacağım. Sonra buluşur muyuz?"

Birkaç dakika sonra çevrimiçi olduğunda "Ben sınav bitince seni alırım. Birlikte takıldıktan sonra seni eve bırakırım. O sıra tişörtümü alırım. Git gel yapmamış olursun." yazdı.

"Beni eve bırakmana gerek yoktu. Boşuna yorulma." yazdım.

"Boşuna değil." yazdığında güldüm.

"Yani o kadar tişörtümü alacağım."

"Bir prensesi sırf tişört için evime kadar yürütmek istemem." yazdım.

"Çok düşüncelisin ama canım yürümek istedi."

"Sen bilirsin. Bu arada sana bir sürprizim var."

Barlas, ana element temsilcisi olduğumu bilmiyordu.

Güç taşı bulamadım diye dertleşmek için buluşacağımız zaman ona özel bir güç taşı bulduğumu söyleyecektim.

Tepkisini düşünmek bile beni hem heyecanlandırmış hem de güldürmüştü.

"Ne sürprizi?"

"Adı üzerinde sürpriz. Yarın görürsün."

"O zaman yarın olsun diye hemen uyuyacağım." yazdığında "İyi geceler premses." yazdım.

"İyi geceler."

Çevrimdışı olduğunda telefonumu kapattım ve komodinin üzerine koydum.