Öptü

1.5K 163 109
                                    

Telefonunu açtıktan sonra Ceylan ile olan sohbetine girdi.

Ceylan bana yazdıklarının aynısını Efkan'a da yazmıştı.

Efkan, "Uyuyacağım diye kafamı omzuna koydum. Hem sen bize laf söyleyeceğine kendine baksana." yazıp yolladı.

"Ne varmış benim halimde?"

Efkan, Ceylan'ın sorusuna "Oflaz güya senin için sadece Meva'nın abisi." diye cevap verdi.

Bu dediğine gülmemek için kendimi tuttum.

"İkiniz de çekilmezsiniz. Gidiyorum ben."

Ceylan çevrimdışı olduğunda Efkan'a uyumadığımı belli etmek için ona yaklaştım.

Efkan hareket ettiğimi fark ederek bana doğru döndü. Aynı anda birbirimize yaklaşmış olmamız yüzünden aramızdaki mesafeyi koruyamamıştık.

Dudaklarımız birleştiğinde ne yapacağımı bilemeden Efkan'a baktım.

"Ben sıkıldım." diyerek ayağa kalkan Reyhan ile Efkan'ı ittirip ona bakacaktım ki Efkan gözlerini yumdu ve elini yanağıma götürdü.

Yanlışlıkla başlayan öpücüğü devam ettirdiğinde ellerim havada kalmıştı.

"En iyisi ben sessizce yerime oturayım." diyen Reyhan'ın ardından Efkan'dan ayrıldım.

Efkan bana baktığında yaptığından pişman olmuştu.

"Meva."

Ona baktım sadece.

"Gözlerin..."

Anlamayarak "Ne olmuş?" diye sordum.

"Dolmuş."

Efkan bunu diyene kadar gözlerimin dolduğunu fark etmemiştim.

"Ben... Özür dilerim. Senin de bunu istediğini sandım ve ona göre hareket ettim. Yaptığım yanlıştı. Ah lanet."

"Şey." dedim.

Efkan bana döndüğünde "Sadece bunu beklemiyordum. Sadece arkadaşız demiştik en son. Ondan ne yapacağımı bilemedim. Şu an ne demeliyim, onu da bilmiyorum." dedim.

"Evet, arkadaşız demiştik. Ben... Ben en iyisi Ceylan ile yer değiştireyim."

Efkan bir şey dememe izin vermeden ayağa kalkıp abimlerin yanına gidince Ceylan benim yanıma gelip oturdu.

"Ne güzel abin ile sohbet ediyordum. Efkan'ı neden yanımıza gönderdin?"

Ceylan bir şey daha diyecekken bana baktı ve durdu.

"Senin bu halin ne? Kızarmayı bırak, morarmışsın. N'aptınız lan siz? Birbirinizin boynunu mu sıktınız? Efkan da kıpkırmızı geldi."

"Beni öptü." diye mırıldandım.

Ceylan gözlerini pörtleterek bana baktı ve "Oha! Nasıl oldu? Ulan bilsem seneler önce sizi shiplediğimi söylerdim. Dur. Konumuz bu değil. Nasıl öptü, anlat çabuk." dedi.

Çevreye baktıktan sonra "Burada nasıl anlatayım?" diye sordum.

"Abim başta olmak üzere birçok kişi var."

Ceylan bana doğru sokuldu ve "Fısıldayarak anlat." dedi.

Derin bir nefes aldım.

"Öncelikle bana bir su verir misin?" diye sordum.

"Doğru, vereyim. Bekle çantamda vardı. Gidip alayım."

Ceylan'ı kafamla onayladım.

Ceylan geri yanıma oturduğunda suyunu bana verdi ve "Efkan kendini kapatmış." dedi.

"Nasıl?" diye sordum.

"Kapşonunu ve fermuarını iyice çekmiş. Kulaklığını da takmış. Dışarıyı izliyordu. Abin de onunla konuşmaya çalışıyordu.

Efkan'a kıyamayarak dudağımı büzdüm.

"Ama öyle yapmasın. Kıyamam."

Ceylan, "Siz öpüştüyseniz niye bu depresyona girdi? Sonuçta birbirinizden hoşlanmıyor musunuz?" diye sordu.

"Biraz şey bir durum." dedim.

"Nasıl?" diye sordu Ceylan.

"En iyisi olanları en baştan detaylıca anlatmak."

"Anlat hadi. Dinliyorum. "

Suyu içtikten sonra tüm olanları Ceylan'a sessizce anlattım.

Ceylan anlatmam bitince "Kızım ikiniz de birbirinizden hoşlanıyorsunuz. Niye olmuyorsunuz?" diye sordu.

"Kanka belki de yanlış anlaşılmadan doğan bir hisse? Arkadaşlığımızın bozulmasını istemiyorum." dedim.

"Sence şu an bozulmuyor mu?" diye soran Ceylan ile duraksadım.

Bu yönden hiç düşünmemiştim.

"Bozuluyor mu?"

"Sen daha iyi bilirsin. Yine de eğer bozulmuyorsa Efkan niye şu an kendini kötü hissediyor? Sorun ne?" diye sordu.

"İlk fırsatta Efkan ile konuşacağım." dedim.

"Geç kalmadan konuş." dediğinde "Tamam, konuşacağım." dedim.

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin