Aşk

1.4K 160 32
                                    

Şifahanede dinlenirken abim bana zorla yemek yedirmeye çalışıyordu.

"Abi yeter. Tıka basa doydum!"

"Şifacılar bol bol vitamin almanı söyledi. Söylenmeden ye işte."

Oflayarak sanki küçük çocukmuşum gibi bana yemek yedirmeye çalışan abime baktım.

"Uçak geliyor! Aç ağzını."

Abimin ciddi olup olmadığını anlayamazken ağzımı açtım. Abim kendisi yemek yedirince diğerlerine baktım.

Hepsi halime gülerek bakıyordu. Efkan hariç herkes... Efkan sadece bir köşede oturmuş, tepkisiz bizi izliyordu.

Reyhan, "Benim anlamadığım bir şey var." deyince ona döndük.

"Kafanı ne karıştırdı?" diye sordu Barlas.

"Meva senin lobide ne işin vardı? Bir de kameradan ağladığın görünüyor. Sorun neydi? O gelen teröristler senin otelde olduğunu nasıl biliyorlardı? Sen lobide olmadan odanı bulup mı baskın yapacaklardı?"

"Sadece yorulduğum için lobide yalnız kalıp dinlenmek istemiştim. Ağlama da ondan dolayı idi. Diğer sorularını ise askeriyede teröristleri konuşturabilirlerse öğreneceğiz."

"Ama hıçkıra hıçkıra ağlıyordun." diyen Reyhan ile Barlas, "Acaba fazla kurcalamasak mı Reyhan? Kızın özel hayatı." dedi.

Reyhan bana dönüp "Pardon. Patavatsızlık ettim." dedi.

"Sorun değil." dedikten sonra Barlas'a dudaklarımı oynatarak teşekkür ettim.

Barlas bana tebessüm ederek karşılık verince Efkan, kaşlarını çatarak Barlas'a bakmaya başladı. Yine beni Barlas'tan kıskanmıştı.

Efkan'ı anlamıyorum.

Bir beni sevdiğini belli ediyor, bana yaklaşıyor bir arkadaşız deyip aramıza mesafe koyuyordu.

Ceylan, "Meva yedikçe ben de acıktım. Efkan kantinden bir şey alıp gelir misin?" diye sordu.

Efkan ayağa kalktığında "Başka yiyecek bir şeyler isteyen var mı? İkinci kez kantine gitmem." dedi.

"Yok, sağ ol."

Efkan odadan çıkınca Ceylan hızla bana döndü. Yemek bahaneydi, sadece Efkan'ı göndermek istemişti.

"Dün gece ne oldu? Efkan hala karamsar mood ile çevrede dolanıyor. Konuşmadın mı? Konuşmadıysan niye lobide tek başına ağlıyordun?"

"Konuştum." dedim sessizce.

"Ee konuşmada ne dedin? O nasıl tepki verdi?" diye sordu Ceylan.

"Duygularını açıkça belli eden bir konuşma yaptım ama Efkan arkadaş kalmak istedi. Ben de konuyu kapatıp lobiye indim. Tek kalıp rahatlamak istemiştim."

Abim ve Ceylan ne diyeceklerini düşünürken Barlas, "Kendini üzmene bu kadar gerek olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta her şey olacağına varmaz mı? Zaten sonunda elde edeceğin biri için kendini üzmen gereksiz. Ee bu hayatta kavuşamayacağın biri için de kendini yıpratmana yazık. Yoluna devam edip hayatını güzel yaşamalısın. Zaten üç günlük hayat." dedi.

Haklıydı.

"Efkan'a zaten onu sevmeyi bırakıp hayatıma devam edeceğimi söyledim dün akşam. Yine de içinde çözümleyemediğim, üzülmeme sebep olan bir his var."

Ceylan, "Bence hissettiğin şey aşk ve bana göre aşık olan biri kavuşamasa bile sevdiğini unutup yoluna devam edemez." dedi.

Barlas, "Ben aşık olduğunu düşünmemiştim. Geçici bir geçici diye konuşmuştum." dediğinde "Yine de haklı konuştun." dedim.

Derin bir nefes aldım.

"Daha fazla bu konuyu konuşmasak olur mu? Efkan ile benim aramda bu konu kapandı. Burada da kapansın. Ben de Efkan'ı geri arkadaşım olarak görmeye çalışıp eğitimime önem vereceğim."

"Efkan ile konuşmamı ister misin?" diye sordu abim.

"Yok. Mümkünse onla bu konuyu konuşmayın. Temelli kapansın."

Reyhan ağzına hayali bir fermuar çekince güldüm.

Ceylan konuyu değiştirmek için "Barlas sen bugün baskında ne yaptın be!" dedi.

"Yaptık bir şeyler." diyen Barlas ile abim, "Güç seviyen epey yüksekmiş. Ben iki senedir element akademisinde ders alıyorum, gücüm senden düşük." dedi.

"Ara element gücüne sahibim diyedir. Zaten aramızda da bir sene var." dedi Barlas.

"Doğru."

Efkan odaya döndüğünde aldıklarını Ceylan'a verdi ve bir şey demeden geri yerine oturdu.

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin