Anlamış

1.2K 125 45
                                    

Gözleri dolmuş Reyhan, demirliklerin kapısını açtıktan sonra hızlı adımlar ile Barlas'ın yanına gitti ve ona sıkıca sarıldı.

Reyhan titreyen sesiyle, "Dışarıdan ağladığını duydum. Sen ağlama. Ben... ben kıyamıyorum." dedi.

"Bir şey yok. Sadece biraz dolmuşum." diyerek Reyhan'ı sakinleştirmeye çalıştı Barlas.

"Bana ne. Dolma sen. Alışık değilim senin dolmana."

Barlas gülerek ondan ayrıldı ve "Tamam, dolmam." dedi.

"Aferin."

Barlas, Reyhan kendisine eskisi gibi davrandı diye mutlu olurken Reyhan gözyaşlarını sildi.

Reyhan bir anda "Sana bir şey söylemeliyim!" deyince Barlas merakla "Söyle." dedi.

"Afşa sırf benim için buraya geldi!"

Barlas'ın alt dudağı aşağı doğru kıvrılırken "Demek öyle." dedi.

Reyhan sırıtarak "Galiba ucundan flörtleşiyoruz." dedi.

"Buradan çıkarsam Afla ile yakından tanışırım." diyen Barlas ile Reyhan, "Çıkmama ihtimalin de mi var?" diye sordu.

Barlas bir şey diyemezken onun yerine açıklama yaptım.

"Dilay Teyze'm ve annem, Barlas'ı birkaç kez sorgularlar. Sonra dediklerinin doğruluğu kanıtlanırsa suç işleme sebebinden dolayı cezasında indirim yapılabilir."

"Yapılmazsa?" diye sordu Reyhan.

"Bunu düşünmeyelim şimdi." dedi Barlas.

Hapishanenin kapısı açıldığında gelenlere baktım. Dilay Teyze ve birkaç askerdi.

"Barlas itirafını yaptığına göre suçunun detaylarını bize anlatma vakti geldi." dedi Dilay Teyze.

Reyhan tırsarak, "Fazla sert olmayın lütfen, asker Dilay Hanım Teyze." dediğinde gülmemek için kendimi tuttum.

Dilay Teyze de ciddi kalmak için kendini tutarken "Bakarız." dedi.

Reyhan, "Teşekkür ederim." dedikten sonra hemen arkama saklandı.

Askerler, Barlas'ı sorgu için alırken "Baskın nasıl geçti Dilay Teyze?" diye sordum.

"Çetenin büyük çoğunluğunu çökertmeyi başardık ama sihirli kitabı da alıp kaçan bir grup var. Şimdi onların peşindeyiz." diye yanıt verdi Dilay Teyze.

"Anladım, teşekkürler."

Dilay Teyze, Barlaslar işe giderken durdu ve bana döndü.

"Gökbay Amca'n bana bir şey söyledi." dediğinde merakla "Ne söyledi?" diye sordum.

"Efkan ve senin aramdaki bir mesele hakkında."

Ne olduğunu anlayarak kızarırken "O husus mu?" diye sordum.

Dilay Teyze güldü. "Evet, o husus."

Bir şey demeden gözümü kaçırırken Dilay Teyze, "Eğer ayrılırsanız sizden çok Gökbay Amca'n üzülür. Bu yüzden eğer ayrılırsanız Gökbay Amca'na yavaş yavaş açılın." dedi.

Utancım git gide artarken "Ayrılmayı planlamıyorun." dedim.

"Sonunuzun böyle olacağı belliydi zaten." diyen Dilay Teyze'ye şaşkınlıkla "Öyle miydi?" diye sordum.

"Tabii. Siz daha on beş yaşınızda iken kişilikleriniz oturduğu için kiminle olmak isteyeceğinizi tahmin edebiliyorduk."

"Peki babamlar? Onlar da anlamış mıydı?" diye sordum.

"Hayır o iki koca kafa her şeyden habersizdi." diyerek gülen Dilay Teyze'ye tebessüm ettim.

Dilay Teyze, askerlere döndü ve "Artık gidelim." dedi.

Barlas'a baktığımda yüzünün düştüğünü gördüm. Yanında Efkan ve onunla olan ilişkim hakkında konuşmak üzmüştü onu.

"Emredersiniz Dilay Hanım." dedi askerler ve Barlas ile dışarıya çıktılar.

Dilay Teyzeler gidince Reyhan'a "Sence Barlas'ın bana karşı olan hisleri gerçek miydi? Yoksa onlar da mı rol gereği idi?" diye sordum.

"Yaptıkları beni ne kadar şaşırtsa da kardeşimin hislerini iyi anlarım. Seni gerçekten seviyordu."

Derin nefes aldım.

"Öyleyse Barlas varken Efkan hakkında fazla konuşmayalım. Sevdiğim kişiden bahsetmek onu üzer."

Reyhan tebessüm ederek "Tamam, dikkat ederiz." dedi.

"Anneme kartını verip biz de gidelim artık." dedim.

"Tamam." diyen Reyhan ile birlikte hapishane bölmesinden çıktık.

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin