Tutuklamam

1.2K 142 61
                                    

Koltuğa götürülen Efkan bilincini kapatınca yürümesine yardım etmek için kolunun altına giren Afşa sendelendi.

Abim hızla Efkan'ın diğer kolunun altına girdikten sonra Efkan'ı koltuğa yatırdılar.

Ne yapacağımı bilemezken Efkan'ın neyi olduğunu anlamaya çalışan abimleri izliyordum.

Herkese okul zamanı ilkyardım dersi verilirdi. Birisinin kronik rahatsızlığı yüzünden geçireceği problemleri ve üzerinde güç kullanıldığında ne yapmamız gerektiği derslerde verilirdi ama şu an abimler ne olduğunu çözemiyordu.

Elim ayağım titrerken evin kapısı kırılacakmış gibi çalmaya başladı.

Abim, "Ben bakarım." diyerek kapıya giderken elinde güç topu oluşturmuştu.

Afşa, "Ceylan, Efkan'ın neyi var anlamaya çalış. Ben Oflaz ile gidiyorum." dedi.

Afşa da elinde bir güç topu oluşturduğunda Reyhan tırsmaya başlamıştı.

Kısa bir süre sonra dedem ve şifacılar içeri girince "Dede." dedim.

Dedem "Başka yaralanan var mı?" diye sorunca "hayır" anlamında başımı iki yana salladım.

Şifacılar, Efkan'ı hızla götürürken onların arkasından kapıya yürüdüm.

Kapının önündeki cesetleri kontrol eden başka bir şifacı gördüğümde duraksadım.

Hepsinin morga götürülmesini söyleyen şifacı ile sessizce yutkundum.

Dedem, "Meva ne oldu?" diye sorunca "Onları ben öldürdüm." diye mırıldandım.

Dedem ne diyeceğini bilemezken "Bir bağırışım ile ruhlarını bedenlerinden ayırdım." dedim.

Gözümden yaş gelirken "Ben katil mi oldum dede?" diye sordum.

"Eğer Efkan'ı yaralayan kişiler bunlar ise nefsi müdafaa sayılır. Hem daha gücünü nasıl kullanacağını bilmiyorsun. O saldırıyı öldürmek için yapmamışsındır. Bu da göz önünde bulundurulur."

"Saldırmamıştım bile. Sadece bağırmıştım." derken götürülen cesetlere bakıyordum.

"Meva!" diye bağırarak gelen babama baktım.

Babama döndüğümde ağladığımı fark edip hızla bana sarıldı.

"Güzel kızım, iyi misin?"

"Hayır" anlamında kafamı salladım.

Babam bana bakarken Dilay Teyze'nin bağırışı duyuldu.

"Efkan!"

Babamın dikkati Dilay Teyze'ye döndüğünde yaralanan Efkan'ı gördü.

Dilay Teyze ve Gökbay Amca, Efkan'ın şifahaneye götürüldüğü araca binerken annem, "Burada ne oldu?" diye sordu.

Morg aracına bindirilen cesetleri işaret ettim ve "Onları öldürdüm." dedim.

Babam, "Ne?" diye bağırdığında ağlamam şiddetlendi.

"İstemeden oldu."

Annem, "Oflaz ne oldu sakince anlat." deyince abim tüm olanları anlatmaya başladı.

"Meva bağırırken vücudundan mavi bir ışık yayıldı. Sonrasında adamlar yere yığıldı ve ruhları bedenlerini terk etti."

Babam, "Ruhları bedenlerini terk etti derken?" diye sordu.

"Adamların bedenlerinden ayrılan ruhları gördük. Sonra ruhlar kayboldu." dedi Afşa.

Annem ve babam birbirlerine bakarken başımı öne eğdim.

Annem bana doğru bir adım attı ve "Seni tutuklamam gerekiyor." dedi.

Anneme baktım.

Bir ümit "Şifahaneye gitsek? Sonra sorgu binasına gideriz." dedim.

"Ne kadar kızım olsan ve serbest bırakılma olasılığının yüksek olduğunu bilsem de benim görevim bu. Söz veriyorum, Efkan'ın yanına gidip onu göreceksin."

Anneme cevap veremedim.

Haklıydı.

Ona zorluk çıkarıp işini yapmasına mani olamazdım.

Annem, "Yalçın sen çocuklar ile şifahaneye git. Efkan'ın durumunu bize bildirirsin. Ben Meva ile sorgu binasına gidiyorum." dedi.

Babam, annemi onayladığında annem ile arabasına bindik.

Annem arabayı sürerken "Ceset gördüğünde bu kadar etkilenmen çok normal." dedi.

"Sen ilk ceset ne zaman gördün?" diye sordum.

"Baban beni öldürmek için gelen adamları öldürmüştü. Gözünü kırpmadan adam öldürebiliyor diye ne yapacağımı bilemeyip babana çıkışmıştım. Saçmalamıştım."

Annem ve babamın sahip olduğu gibi bir ilişkiye sahip olacağım diye sevinirken sevdiğim kişiyi kaybediyordum.

"Anne."

"Efendim."

"Ben..."

"Sen?"

"Efkan'dan hoşlanıyorum."

Annem, "Ve şu an onun yanında olmak istiyorsun." dediğinde "Evet." dedim.

"İşimizi en hızlı şekilde halledip Efkan'ın yanına gideceğiz, tamam mı?"

"Tamam."

Ruh Temsilcisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin