I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)

98. BÖLÜM

***

Tuz stoklamak iyi bir fikirdi. Tıpkı gerilemeden önce olduğu gibi, yaz geldiğinde Beland Krallığı tuz kıtlığıyla sarsıldı.

Logan bana hayranlığını hiç kaybetmedi.

"Beklendiği gibi hanımefendi, beklediğiniz gibi oldu. Gerçekten harikasınız."

Beland, imparatorluğun tuz ihracatını durdurduğu haberini duyduğunda ayaklandı. Ve Kont Moore geçmiştekiyle aynı hareketleri gösterdi. Öğrendiğim bilgileri ona hemen anlattım.

"Moore ailesinin tuzu orijinal fiyatının üç katına sattığını duydum."

"Görünen o ki, çoktan harekete geçtiler."

Bu hızla, bu miktar beş katına çıkacaktı. Ancak bu sefer olmayacaktı. Gülümsedim ve düşüncelerimi paylaştım.

"O zaman diğer yerlerden daha ucuza satmayı deneyelim mi?"

***

Bir hafta sonra Kont Moore'un genç lordu bana ziyaretini bildirdi.

"Uzun zaman oldu, Lord Moore. Sana da selamlar, Daisy."

Marki'nin evine gelen Moore kardeşlere sırayla bakıp onları selamladım.

"MERHABA."

Daisy gülümsüyordu.

Daisy'yi, işime verdiği zarar konusunda anlaşmazlık yaşadıktan sonra birkaç kez toplantılarda gördüm. Çok da hoş karşılanmamıştı, zaten onu son görüşümün üzerinden çok da uzun zaman geçmemişti.

Ancak Daisy'nin aksine Lord Moore'un ifadesi iyi değildi ve nedenini tahmin edebiliyordum.

Bunun sebebi Harrison tüccarı aracılığıyla tuz pazarında üstünlük sağlamam olmalı. Aksi takdirde, bana gelmesinin bir nedeni olur muydu?

Ve beni fazla merakta bırakmadan, söyledikleri benim öngörülerimin dışında değildi.

"Lütfen Leydi Nelson'ın sattığı tuzun fiyatını artırın."

"Tuz?"

“Leydi Nelson, tuz fiyatının diğer yerlere göre çok daha düşük olduğunu biliyor musunuz?”

Elbette biliyorum. Bu yüzden tuz stokluyordum. Seçtiğim strateji düşük fiyattan ama büyük miktarlarda satarak kar elde etmekti.

Ucuz olmasına rağmen orijinal fiyatından yüksekti.

"Sanırım belirlediğim miktar uygun. Tuzumuzu sıradan insanlara sattığımız için çok fazla ücret talep etmemiz gerektiğini düşünmüyorum."

Sakin bir şekilde düşüncelerimi ona anlattım. Bunun üzerine Lord Moore kaşlarını çattı, görünüşte hoşnutsuzdu.

Daisy ile gelip benden fiyatı düşürmemi istese hemen kabul edeceğimi mi sanıyordu?

Yalvarsa bile onu dinlemeye hiç niyetim yoktu. Daisy kadar olmasa da, ondan da hoşlanmıyordum.

Sonuçta önceki hayatımda kocamın işini mahveden oydu. Eğer karışmamış olsaydı, ben de aynısını yapabilirdim, bu yüzden onunla işbirliği yapmam için hiçbir sebep yoktu.

"Siz halk için düşünüyor olmalısınız. Eh, bu iyi. Ama sanırım Leydi Nelson sizin düşüncelerinizin piyasayı lekelediğini bilmiyor."

"Piyasayı mı karalıyorum?"

Lord Moore'un sözleri aşırıya kaçsa da, Daisy onu durdurmaya hiç niyetli değildi. Hâlâ parlak bir gülümsemeyle bana bakıyordu, sanki sadece izlemeye gelmiş gibi.