1.4

124K 7.2K 1.4K
                                    

"Neden bu lanet asansör hareket etmiyor ya?!" Kilolu adam sanki asansörün sahibi Esat'mış gibi ona doğru sinirle bu soruyu yöneltirken Esat ise tepkisizce adama doğru bakmakla yetinmişti.

Daha fazla dayanamayıp "sanırım asansör ağırlığımızı kaldıramıyor," dedim. Bunu söyler söylemez kilolu olan kadın, ani bir hışımla bana doğru döndü ve "ne demek istiyorsun?" Diye sordu büyük bir tepkiyle. "Bizim şişko olduğumuzu ve asansörün bizi taşıyamadığını mı?!"

Anlık bir afallama ihtiyacı hissederken "hayır!" Deyip zorlukla gülümsedim. "Ne münasebet? Lütfen beni yanlış anlamayın. Sadece-"

"Biz sürekli bu asansörü kullanıyoruz genç hanım!" Adam da bana doğru tepkili bir cevap yönelttiğinde kendimi hiç olmadığım kadar kötü hissettim. İyi de ben onu kastetmemiştim ki! Asansörün üzerinde yazan uyarıya dayanarak böyle bir fikre kapılmıştım ve gayet de haklıydım bence.

"Eğer çok istiyorsan kendin in!" Adamın gereksiz tepkisi yüzünden hafiften irkilirken "kıza bak!" Deyip karısına doğru konuşmaya devam etti. "Gelmiş bizi kovuyor! Kendini ne sanıyor bu?!" Ardından tekrar bana doğru dönüp "terbiyesiz!" Dedi küfredermiş gibi.

Yemin ederim ki ağlayac-

"Beyefendi." Esat'ın ılımlı sesini işitmemle bakışlarım onu buldu. Kilolu adama doğru başını hafiften eğmiş bir şekilde bakıyordu. Adam onun omzuna bile zar zor geliyor veya gelmiyordu.

Esat beni işaret etti ve "düzgün konuşur musunuz?" Diye söyledi adama doğru.

"Ne?"

"Size sadece fikrini belirtti, bu kadar büyük bir tepki vermenize gerek yoktu." Ardından gözlerini devirdi ve bıkkın bir ifadeyle asansörden çıktı. "Üstelik ben de onunla aynı fikirdeyim. Asansör ağırlığımızı kaldıramıyor işte."

Babababa.

Adam, Esat'ın arkasından tıpkı her an patlayacak bir yanardağı gibi "defolup gidin o zaman!" Diye haykırdı. "Bizim inmeye niyetimiz yok çünkü!" Esat ise bana doğru dönüp gelmemi kastedermiş gibi ellerini salladı.

Ben de asansörden inmek zorunda kalıp geri o çifte doğru döndüğümde asansörün sürgülü kapısı yavaştan kapanmaya başladı ve kadın, "al sana kapak!" Diye bağırdı sadece hareket etmeden birkaç saniye önce. "Ağırlık yapan kimmiş bebeğim?!"

Şaşkınlıkla olduğum yerde kalakalırken Esat'ın kıkırdadığını duyar duymaz ona doğru döndüm. "Sabah sabah nasibimizi aldık fena mı?" Deyip bana doğru söyledi. "Boşver, bu ikili hep böyle."

"Ben kötü bir şey söylememiştim ki." Bir ihtimal hâlâ kendimi kötü hissederken gülümsedi. "Sana kefilim, merak etme."

Ardından yangın merdivenine doğru ilerledi ve kapısını açıp bana doğru "istersen burayı kullanalım?" Diye sordu. "Asansörün geri geleceğini hiç sanmıyorum." Omuz silkti. "Gelse bile her katta durup biri binecek."

Kafamı onaylarcasına sallayıp ben de peşinden ilerlemeye başladım. Yangın merdiveninin kapısını ardımızdan kapattı ve merdivenleri birer birer inmeye başladık. Aynı hizada yürüyorduk ve sanki bilerek acele yapmıyor gibiydi. Beni yalnız mı bırakmak istemiyordu acaba?

"17. Katta oturmak kadar kötü bir şey yok," bu söylediğine istemsiz güldüm. "16'nın da ondan aşağı kalır yanı yok."

Ardından sessiz sessiz ilerledik ve "ismin neydi?" Diye sordu bana doğru bakarken. "Aynı binada oturuyoruz ve seni sürekli hem burada hem de okulda görüp duruyorum." Tek kaşını hafiften kaldırdı. "En azından bir tanışıklığımız olsun."

Oysa ben bunu asla istemiyordum. Yağız'a yaptıklarından dolayı daha bir uyuzdum ona karşı. Zaten okulda da kavgadan başka adının bulunduğu bir yer yoktu ki. Böyle biriyle tanışıklığım olsun ister miydim?

"Ece," dedim oldukça isteksiz bir ses tonuyla. "Senin?" Tabii ki de biliyordum ama bilmemezlikten gelecektim.

"Esat." Bir anlık duraksadı ve ekledi, "Yağız Esat."

"Hım."

"İlla duymuşsundur beni." En sonunda yangın merdiveninden çıkıp binanın çıkışına doğru ilerlemeye başladığımızda konuyu kapatmak adına "okula geç kalıyorum," deyip sırt çantamı kavradım. "İyi günler."

Binanın kapısını açıp geçmemi beklediğinde o da çıktı ve söyledi, "iyi günler."

Ardından arkama bile bakmadan hızla yürümeye başladım.

-
***DESTEKLERİNİZ İÇİN COKO TEŞEKKÜR EDERİMM 🌸🥹💖🌟🥭

MELANKOLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin