5.8

80.8K 4.8K 3.1K
                                    

Bölümü hızlı hızlı yazdım. Bir hatamız olursa şimdiden affola. İyi okumalar!

💞Yorum yapanların karşısına Allah bir adet Yağız Esat çıkarsın amin.💞

Sınır: 1400 oy. Çünkü daha diğer bölüm hazır değil. O yüzden yüksek tutuyorum şimdilik :)
-

Belki de uzun zamandır hiç bu kadar rahat bir kafayla uyuduğumu hatırlamıyordum.

Gözlerimi açtığımda kendimi hem uykuya dolmuş, hem de sıfır endişeli bir Ece olarak hissediyordum. Son günlerdeki melankoli performansım hat safhaya ulaşmış, ağlamanın dozunu olabildiğince kaçırmıştım. Neyse ki artık buna toktum ve gereği yoktu.

Esneyip yatağımdan kalktıktan sonra dünkü konuşmalar geldi aklıma. Neva ve Atlas sayesinde Esat'la hiçbir sıkıntı yaşamadan ilişkimize devam ediyorduk. Onlar bana akıl vermiş olmasa her an yanlış bir şey yapabilirdim ve sonradan pişman olacağım da kesindi.

Tüm negatiflikleri koydum göte ve banyoya doğru yol almaya başladım. Dişlerimi bir güzel fırçaladıktan sonra elimi yüzümü yıkadım ve banyodan çıktım.

Bugün cumartesi günüydü ve okul yoktu. Kendimi tüy kadar hafif hissediyordum. Derken telefonuma gelen bir bildirimi duymamla koşarak odamın yolunu tuttum. Öyle bir koşuştu ki bu, az kalsın virajı alamayıp yere kapaklanıyordum.

Telefonumu elime büyük bir iştahla aldım ve Esat'tan mesaj gelmiş olduğunu görmemle telefonuma sarıldım.

Evet, telefonuma sarıldım. Sonuçta yapabilirdim bunu. Değil mi?

Esat: günaydın prensesim.

Ay senin prenses diyen dilini yesinler, dilini.

Esat: *görüntü*

Hele hele şunun tipine. Anam! Üstsüz, yatakta uykulu uykulu selfie de çekermiş. Gözlerini o kadar kısmıştı ki mavilikleri görünüyordu sadece, o derece.

Ece: seni gördüm ya, günüm hiç bu kadar aymamıştı aşkitom.

Serseri çocuğuma aşkitom diyorum. Evet, başka soru?

Hayır, sakın cringe demeyin. Valla Yağız'a yaptığım gibi çarparım ha.

Esat: hım.

Esat: sen de foto atsana.

Telefonumu havaya kaldırıp bir selfie çekip hemen yolladım. Ama tahmin edersiniz ki tumblr kızları gibi poz vermiştim. O ne mi? Hani yüzün %20'si gözükecek şekilde olan fotoğraflar vardı ya. Ondan.

Ece: *görüntü*

(Görüldü.)

Esat: yüzünü görmek istiyorum.

Ece: birkaç tl farkla menünüzü büyütmemizi de ister misiniz?

Esat: zahmet olmazsa, evet.

Telefonumu tekrardan havaya kaldırdım ve öpücük pozu verdim. O nasıl oluyor bilmiyorum ama anladınız.

Ece: *görüntü*

Esat: yerim seni sıçmam kuranıma.

Ay ay ne de güzel seviyor beni.

Ece: ee ye o zaman.

Ece: seninim ben.

Hass. Bu da çok yanlış anlaşılası.

Kençana kençana. Ne olmuş yani onun olayım işte.

MELANKOLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin