8.4

58.4K 3.2K 1.6K
                                    

MEDYA: Pambık prenses & Acılı şalgam ♡(Medya gözükmüyor diye fotoğrafı bölümün içerisine koydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MEDYA: Pambık prenses & Acılı şalgam ♡
(Medya gözükmüyor diye fotoğrafı bölümün içerisine koydum. Umarım gözüküyordur.)

İyi okumalar! Yorum ve oylama yapmayı unutmayalım lütfen :) finalden önceki son bölüm. Hakkını verelim...
-

Ertesi gün Esat'ın odasında, son performans ödevlerimizi tamamlıyorduk beraberce.

Gözlerim çalışma masasının üzerindeki saate kaydığında akşamın 23'üne geldiğini görmemle arkama yaslandım. Henüz ödevim bitmemişti fakat acayip bunalmıştım.

Esat ise tam yanımda, sandalyede oturmuş kendi ödevini tamamlamaya çalışıyordu. Annesi ve babası bugün mesaiye kalacaklarından, şu an evlerinde tektik. Daha önceleri sürekli benim evimde buluştuğumuz için, bu durum beni bir yandan germeden edemiyordu.

Yani, genel olarak bizdeydik.

Çizgisiz A4 kağıdına düz bir şekilde yazmak, sıfır sermaye ile iş dünyasına atılmak kadar riskliydi. Parçalayıp bir kenara fırlattığım kağıtların haddi hesabı yoktu. Tam 'bu kez düzgün yazacağım' derken bir satır sonra yazdıklarımın Allahüekber dağlarına çıktığını fark etmemle hevesim kaçıyordu.

Bir kağıdı daha arkamdan fırlatıp Esat'ın odasını iyice çöplüğe dönüştürdükten sonra sıkıntıyla ofladım. Esat o kadar odaklı görünüyordu ki, bir anlığına ne yaptığına bakmak için çaktırmadan ona doğru yanaşmaya başladım.

Meraklı gözlerimi onun kağıdına çevirdiğimde, gözlerim kocaman açıldı ve şaşkınlıkla bakakaldım. Ulan ben de bu ödev yapıyor sanıyorum! Meğersem 'Esat kalp Ece' yazıyormuş bir sayfa boyunca!

"Esat sen ne yapıyorsun?" Kendimi daha fazla tutamadığımda bu tepkili soru çıkıverdi dudaklarımdan. O kadar dalgındı ki ancak birkaç saniye sonra bana doğru dönmüştü, "hı?"

"Ne yapıyorsun?"

Bir önündeki 'Esat kalp Ece' yazdığı kağıda, bir de bana baktı düz bir şekilde. "Sıkıldım."

"Sıkıldığında Esat kalp Ece mi yazıyorsun?" Diye sordum alaylı bir tavırla. "İşsiz misin lan sen?"

"İşsiz değilim." Elindeki kalemi bıraktı ve aynen benim yaptığım gibi arkasına yaslandı. "Sadece aşığım."

Wow.

"Ya," dedim anında sevgi pıtırcığına dönüşürken. "Sevgilim benim."

"Birtanem," dedi ve yanağımdan sert bir makas almasıyla yüzümü buruşturmama sebep oldu. "Seni yerim sıçmam."

Gülümsedim. "Al benden de o kadar."

Birden duraksadı ve "ee?" Diye sordu bakışlarını üzerimde gezdirirken. "Annemler yok. Bugün beraber yatacağız yani." Gözleri hafiften kısıldı. "Bunun hakkında ne düşünüyorsun?" Bu bir ahlaksız teklif mi?!

MELANKOLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin