MEDYA: EcEsat piknikte 💞💞
(lütfen medya görünüyor olsun artık. Eğer görünmüyorsa bildirin en azından instagrama atayım, Instagram-hainmango)
İyi okumalar... lütfen oy ve yorumları esirgemeyin bizden.
SINIR: 1200 oy.
-Esat'ın ses kaydında anlattığı üzere taksiciye adresi verip arka koltuğa geçtiğim gibi yolların camın kenarından her saniye yok oluşunu seyretmeye başlamıştım.
Aslında taksiye binecek kadar zengin biri değildim fakat piknik sepetinin ağırlığı sağ olsun, otobüse veya metroyu kullanmama izin vermemişti.
Dakikalar sonra taksici beni bir sanayi sitesinin önüne bıraktığında, kafamı kaldırıp merakla sanayi sitesinin içine bakmaya başladım. İçinde birçok bina vardı; Esatlar'ın tamirhanesini bulmam nasıl mümkün olacaktı ki?
"Geldik hanımefendi," dikiz aynasından bana bön bön bakan taksiciyle göz göze gelmemle "doğru," diye mırıldandım büyük bir dalgınlıkla. "ücretimi öğrenebilir miyim?"
"400₺" yok ebenin a*ı!
Gözlerim kocaman açıldığında bir yandan da içimden 'acaba kandırılıyor muyum' hissi kol gezmeye başlamıştı. O kadar da uzun bir yolculuk geçirmemiştik ki! Bu nedenle bu rakam asla bana inandırıcı gelmemişti.
Derken birden benim bulunduğum kapının açılmasıyla irkilip hemen gözlerimi sahibine doğru çevirdim: Yani Esat'a!
"Esat?" Şaşkınca sorduğum sorum sonrası "in aşağı," dedi ve kafasını hafiften içeri sokup "selamın aleyküm abi," deyip direkt mevzuya girdi. "Ücretimiz neydi?"
"Esat!" Bu kez sesim soru sormaktan çok uyarıcıydı. "Senden böyle bir şey istedim mi ben?" Bakışlarımız kesişir kesişmez "hem sen nereden çıktın ya?" Diye devam ettim. "Burda durmuş benim gelişimi mi bekliyordun?"
"He." Bir de 'he' diyor!
"Aleyküm selam Esat kardeş." Ve doğru tahmin. Taksici tanıdığı çıktı!
Ben daha taksicinin Esat'ın bir tanıdığı olmasını sindirememiştim ki adamın "arkadaşınızın ücreti 200₺" demesiyle resmen beynimden vurulmuşa döndüm.
Lan! Bu adam daha demin bana iki katı ücret dememiş miydi?!
Demek beni kandırıyormuş. Vay şerefsiz!
Öfkeli bakışlarımla taksiciyi resmen yalayıp yutarken Esat ise ücreti ödemiş ve bir yandan da ellerimi tutup taksinin içerisinden çıkarmıştı. "Görüşürüz Mehmet abi, kendine dikkat et."
"Sen de koçum."
"Hadi," deyip ellerimi kavradı Esat. "Gidelim."
"Bir dakika!" Hızla koltuğa doğru dönüp piknik sepetimi çıkardığımda, Esat ise merakla elimdekine bakmaya başlamıştı. "Bu ne?"
Taksinin kapısını kapatıp tamamen ona doğru döndüm. "Hiç," omuz silktim. "İşin bitince piknik yapmaya gideriz diye düşünmüştüm de," Esat'ın maviş gözleri bir kapanıp açılırken gülmeden edemedim. Şaşırmışa benziyordu. Çok tatlıydı be!
"Piknik mi?" Bakışları şimdi de beni buldu. "Beraber mi?"
"Beraber."
"İkimiz?"
"İkimiz." Gülümsedim. "Yani davetsiz değilsin bu sefer, bizzat senin için oluşturduğum piknik organizasyonunun baş kahramasın hatta."
"Yok artık ya!" Gülüşüne şahit olur olmaz gözüm gönlüm şenlendi valla.
![](https://img.wattpad.com/cover/344609781-288-k836955.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELANKOLİ
Teen FictionSevdiği çocuk yerine yanlışlıkla okulun serserisine yazan Ece, başına çok büyük bir bela aldığını fark ettiği an onu engeller. Fakat her şey için çok geçti... 🍷 #1-mizah, 09.08.23 #1-macera, 09.08.23 #1-romantik, 09.08.23 #1-aksiyon, 09.08.23 #1...