(Bölümü önceden sildiğim için tekrardan atıyorum.)
Duyuru: aslında bölümün işleyişi böyle olmayacaktı ama bir önceki bölümde gelen 'Ece, Esat'ın yanına gitsin' yoğun isteği üzerine (yine linclendim) Ece'yi Esatin yanına yolladım!
Not: Şimdi bunlar liseli diye uygun bulmayanlar da çıkabilir. Ona ithafen de şunu söylüyorum; 18 yaşındalar ve reşitler. Acık ve net.🥰😗💞
OYLAMAYI VE YORUMLAMAYI UNUTMAYN YOKSA BÖLÜMÜ SİLERİM 😗
-Gözlerime asla uyku girmezken Esat'ın benim odamda beraber uyuma fikrini düşünüyordum dakikalardır.
Ulan ne diye reddettim ki?!
Yan tarafımda kalan Gürbüz abinin horlamasına doğru baktım bıkkınlıkla. Yemin ederim ki beynim emcükleniyordu her saniye. Öyle böyle değil! Zaten uyku muyku da haram olmuştu anasını satayım.
Esat, sadece donla yatabileceğini ve Gürbüz abinin konser performansına dayanamadığını söyleyip dakikalar önce odamın yolunu tutmuştu. Ancak ben bunu ani bir kararla reddetmek durumunda kalmıştım çünkü kuzenlerimin görebilme ihtimaline karşı tedirgin hissediyordum. Ancak biz sevgiliydik. İstediğimiz takdirde kimsenin bizim özgürlüğümüze karışmaya hakkı yoktu.
Esat'ımla uyumak eğer özgürlükse sonuna kadar savunurum ulan.
Hem önceden de dediğim gibi, Esat'ımı öpüp koklamayıp da ne yapacağım pardon? Turşusunu mu kuracağım?
Tamam, biliyorum. Turşusu bile güzel olur ama öpüp koklamak ondan da güzel be.
Ani bir fikir değişikliğiyle çaktırmadan üzerimdeki örtüyü atıp yanımdaki iki kuzenim ve eski çocukluk arkadaşıma doğru baktım. Asla uyanacak gibi görünmüyorlardı. Ben de arkama bile bakmadan depar ata ata odamın yolunu tuttum.
Ancak benim delikanlılık odamın önüne gelmemle son buldu.
Ne diyecektim Esat'a? Reddettiğim teklifini deli gibi düşünüp durduğum için uyuyamadığımı mı? Veya... Gürbüz abinin horlamalarına artık dayanamadığımı mı?
Bir dakika. Ben neden odama girmek için Esat'tan izin alıyorum ki?!
Topladığım nefesimi geri verip kapıyı açtım. Kafamı yarı açık kapıdan ilk içeri sokup yatağımda uzanmış Esat'a doğru baktım. Ardından da bedenimi tamamen içeri sokup kapıyı sessizce kapattım.
"Ece?" Hass.
Esat'ın sesini duymamla karanlıktaki bedenini seçmeye çalıştım. Üstünü çıkarmıştı gerçekten. Altında da beline kadar çektiği örtüm vardı.
"Efendim?" Dedim kısık sesle.
"Geleceğini biliyordum," dedi dirseğinden yardım alıp doğrulurken.
Kaşlarım istemsiz çatıldı. "Geleceğimi biliyor muydun?"
"Seni bekliyordum ama tam da uyku bastırmış uyuyacaktım valla." Bak bak. Beni de beklermiş.
Tereddütle yanına ilerlediğimde iki elimi de birbirine kavuşturup "Gürbüz abi çok horluyordu ya," diye mırıldandım asıl konuyu es geçerek. "O yüzden dayanamadım, geldim."
Karanlıktan ötürü her ne kadar yüzünü seçemiyor da olsam çok çekici görünüyordu anasını satayım. Onu ilk kez böyle görüyordum hatta, elim ayağım birbirine bile dolaşmış olabilirdi. Çözmeme yardım etmek isteyen?!
"Ha, o yüzden geldin yani?" Sorusundaki yergiyi anlamamak imkansızken hafiften yana çekilip "yanıma gel," dedi.
Hass. Ee ama ben çok utanıyorum ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELANKOLİ
Teen FictionSevdiği çocuk yerine yanlışlıkla okulun serserisine yazan Ece, başına çok büyük bir bela aldığını fark ettiği an onu engeller. Fakat her şey için çok geçti... 🍷 #1-mizah, 09.08.23 #1-macera, 09.08.23 #1-romantik, 09.08.23 #1-aksiyon, 09.08.23 #1...