MELANKOLİ

3.2

Günün ikinci bölümü! Çünkü kısa... 3.1'i okumayı unutmayın ama lütfen.

🌟Bölüm sınırı: 200 oy? 🌟Bence doldururuz ya. Bir güne kalmaz dolar diye düşünüyorum. Zaten diğer kurgularımı okumuş olanlar bekletmeyi sevmediğimi bilir ;)
-

Yemin ederim ki bu telefonu bir elime geçirirsem parça pinçik edeceğim.

He pinçik.

Bu bildirim sesleri de ne böyle ya? Hayır, telefonumu sessize almıyorum. Aslında 'alamıyorum' desem daha doğru olur çünkü annem beni kafasına estiği her an arayabilirdi ve açmadığım takdirde polis karakolunda alırdı soluğu. Tamamen endişelenmesin diyeydi bunlar.

Telefonumu elime alıp çapaklı gözlerimle ekrana doğru bakt- hassiktir kör oldum.

Üzerimdeki örtümün tersiyle gözlerimi bir çırpıda sildikten sonra telefonumun ekranına doğru yüzümü okutmaya çalıştım ama telefonum bir türlü açılmayınca hızımı alamayarak ekrana sert bir yumruk geçirdim.

Yahu sabahları başka bir kişiliğe bürünmüyorum. Ne diye her sabah telefonumla aynı senaryoyu yaşıyoruz?

Sonunda pes edip şifreyi girerek gelen mesajlara doğru bakmaya başladım.

Esat: günaydın.

Ne?

Hele hele bir dakika, bir saate bakayım.

Sabahın 8'i?

İyi de birkaç tane bildirim gelmişti diye hatırlıyorum. Yoksa diğerlerini ben görmeden silmiş miydi?

Merakımdan mesajın üzerine tıkladım ve bingo! Günaydın, mesajı dışındakileri silmişti.

Anında görüldü yapmamla yazmaya başladım.

Ece: günaydın?

Esat: ?

Ece: ?

Noluyor lan.

Esat: günaydın mesajındaki soru işareti niye?

Ece: cumartesi cumartesi ne diye sabahın 8'inde mesaj atıyorsun oğlum.

Esat: ben senin gibi yatmıyorum da ondan.

Esat: babamla işe geldim.

Bir anlık duraksadım.

Ece: ee şey...

Ece: günaydın o zaman.

Esat: :)

Esat: uykundan uyandırdıysam özür dilerim.

Ece: olan oldu, sorun yok.

İyi de, ne diye bana yazmıştı ki?

Hem o sildiği mesajlar da neyin nesiydi?

Ece: birkaç mesaj silmişsin.

Ece: sebebini sorabilir miyim?

Esat: görmeni istesem silmezdim.

Allah Allah.

İstemsiz güldüm.

Ece: dalga mı geçiyorsun?

Esat: yo.

Ece: o zaman ne diye bana yazdın da sildin?

Esat: bazen insan neyi bilmeli biliyor musun?

Ece: neyi?

Esat: 'he' deyip geçmeyi.

Ece: iyi be!

Ece: merak etmiyorum o zaman.

Esat: sevdim.

Ece: neyi?

Esat: seni.

Lan!

Noluyor?!

Yazdığı mesaj sonucu gözlerim kocaman açılmıştı. Sevmiş. Neyi? Beni!

Esat: herneyse.

Esat: ne yapıyorsun?

Ece: yqtıyprym.

Sakin ol Ece. Sakin!

Ece: yatıyorum.

Ece: hatta 'yatıyordum' desem daha doğru olur.

Ece: birkaç dakika öncesine kadar yani.

Esat: anladım.

Esat: aslında sana şey diye yazdım,

Esat: dün halıya şalgam suyu döküldü ya.

Esat: benim bir tanıdık var halı yıkamacı.

Esat: onunla konuştum bugün en acilinden halıyı almaya gelecekler.

Olduğum yerde kalakaldım.

Ece: oha Esat.

Ece: o kadar da değil.

Esat: benim yüzümden dökülmüş oldu.

Ece: seninle bir ilgisi yok ki.

Esat: ablamın kör olduğuna dair eğer seni korkutmasaydım dökmeyecektin.

Yeniden aklıma gelmesiyle güldüm.

Ece: olsun, yine de benim sakarlığımın payı var.

Esat: sen 'olsun' dersen ben de 'olsun' derim.

Esat: bu akşama kadar sürer haberin olsun.

Ece: iyi madem halıyı alsın götürsün ücreti neyse vermeye hazırım.

Ece: yoksa annem beni halı olarak yere serecek, demedi deme.

Esat: ücreti ben hallettim sen oraya takılma.

Esat: sadece bugün halıyı alacaklarına dair bilgin olsun yeter.

Şaka?

Bu Esat şaka mı?

Esat: neyse sen uyumaya devam et.

Esat: tekrardan uykunu böldüğüm için kusura bakma. :)

Ece: yo yo sorun yok.

(Esat çevrim dışı.)

Tam telefonumu kenara bırakıyordum ki aklıma gelmesiyle duraksadım.

Teşekkür etmeyi unuttum!

Ama çocuk çoktan çevrim dışı oldu. Buna rağmen yazsam tuhaf kaçmaz mıydı ki?

Aman. Kaçarsa kaçsın be!

Ece: teşekkür ederim.

Anında çevrim içi olup yazmaz mı?

Esat: rica ederim.

(Esat çevrim dışı.)

-
***Ürün yerleştirme: Ha bu arada bölüm beklemeyi sevmediğinizi biliyorum. E ben de makinalasmak istiyorum ama imkansız... bu yüzden de size birkaç öneriyle geldim. Profilimde Ruhu Ruhuma ve 28.Gece'yi inceleyebilirsiniz. İkisi de mizah, üstelik tamamlandılar 🌸💖🍒