DUR YOLCU: karakterlerim sevgili olduğundan romantizm olması kaçınılmazdır. Bazı okuyucular nedense bunu saçma buluyor. 'Neden bunlar da böyle vıcık vıcık oldu' gibi yorumları daha önceki kurgularımda gördüğüm için şimdiden açıklamak istedim; Burada iki sevgiliyi anlatıyorum sonuçta. Bakkalın oğlu Nurettin'i değil. Tabii ki de birbirlerini sevecekler, sevgi sözcükleri söyleyecekler. İki sevgili arasında olağan şeylerdir bunlar. Lütfen yani...
-bu bölüme 900 oy ve böyle şirin hoş yorumlar gelmezse kafama sıkar giderim. Böylece yazar olmaz ve bolum okuyamazsınız. Nihahaha.🥂
-Evimdeydim ve odamda, yatağıma uzanmış bir şekilde boş boş duvara doğru bakıyordum.
Tıpkı Katy Perry'nin Hot'n Cold klibindeki gelinlerden fırlama gibiydim. Rimelim gözyaşlarım yüzünden akmış, rujum zaten pasta yediğim an çıkmaya yüz tutmuştu.
Doğruldum ve yanımdaki masamda duran makyaj temizleme pedini alarak üzerine makyaj temizleme suyundan döktüm. Aynaya bakma gereksiniminde bile bulunmadan öylece silmeye başladım.
Esat'ın annesinin söyledikleri kurcalayıp duruyordu zihnimi. Gece geç saatlere kadar gezmesi, acaba hangi kızla dolaşıyor diye düşünmeleri, Aşkım, Aşkım, Aşkım! Aşkım'ın birkaç kere evlerine gelmiş olup yatıya kalması ve daha bu sabah Hayriye ablanın Esat ve Aşkım'ı birlikte görmesi!
Tekrardan göğüs kafesim sıkışmaya başladı. Bunun gerçek olabileceği düşüncesi beni tekrar tekrar deli etti. Ama neticesinde bunları söyleyen Esat'ın annesinden başkası değildi. Kadın neden durduk yere oğluna iftira atsındı ki? Gerçekti işte, gerçek!
"Delireceğim!" Yastığımı iki ucundan tutup kafamı içinde hapsettim. Sinirimden neredeyse kendimi boğacaktım!
Ulan Esat! Sen neyin peşindesin be oğlum?! Bir elime geçsen var y-
Ve kapı zilinin çalınmasıyla birden kendi kafama yaptığım işkenceyi durdurdum ve yattığım yatağımdan tekrardan doğruldum.
Bu kez yine Dark Web Killer esprisi yok. Artık hüzün var. Artık Ece'nin kalbi kanla çalışmıyor, motor yağıyla çalışıyor.
Kapıya doğru ilerledim ve mantığımla hareket etmeyi unutarak direkt kapıyı açtım.
Ve gördüğüm kişiyle gözlerimin tekrardan dolması bir oldu. Sanki bunu durdurmak istermiş gibi dişlerimi sıktım ve karşımda duran Esat'a doğru kırgınlıkla bakmaya başladım.
O ise bana doğru gülümsüyordu ve ben kapıyı tam onun yüzüne kapatmak için hamle yapıyordum ki koluyla kapıyı ittirerek kaşlarını çattı. "Ece?"
Ağlamaklı sesimle cevapladım. "Git burdan!"
"Noluyor ya?" Sorusu oldukça şaşkındı. Bunu umursamadan bağırmaya devam ettim, "git dedim!"
"Bir dakika. Ağlıyor musun sen?"
Ee tabii benden daha güçlüydü kendisi. "Seni görmek istemiyorum!" Diye bağırdım ve kapıyı ittirmeye kaldığım yerden devam etttim. "Üstelik ağlıyorsam da sana ne? Defol git!"
Kapıyı kırmasak iyidir.
"Ece?" Diye sordu tekrardan temkinli bir şekilde. "Bir sorun mu var?" Sorun zaten sensin ulan, sensin!
"Esat!" Dedim artık gücüm tükenirken. "Siktir git!"
"Siktir git, mi?"
Daha fazla buna dayanamadım ve kapıyı bıraktım. Esat bana doğru şaşkınlıkla bakarken kapıyı içeriye doğru itti ve "ne oluyor?" Diye sordu şüpheli bir tavırla. "Neden demin bana-"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELANKOLİ
Novela JuvenilSevdiği çocuk yerine yanlışlıkla okulun serserisine yazan Ece, başına çok büyük bir bela aldığını fark ettiği an onu engeller. Fakat her şey için çok geçti... 🍷 #1-mizah, 09.08.23 #1-macera, 09.08.23 #1-romantik, 09.08.23 #1-aksiyon, 09.08.23 #1...