5.0

94.7K 5.8K 3.6K
                                    

Selamm! Sürpriz bölümle hoş geldiniz! Bakalım kimin ağzından?? Aboo.

-sınır 700 oy. Neden mi? Bölümün sonunda nedenini söyleyeceğim. ;)

-Bu bölüme yorum gelmezse ölürmüşüm.🚬
-

BONUS: Yağız Esat'tan.

Gözlerim, uyuyakalmamdan sebep saatler sonra kendiliğinden açıldığında bir anlık duraksayıp bulunduğum ortamı sorgulamaya başladım.

Ben... geceyi... Ece'nin...

Ece'nin evinde mi geçirmiştim yani?!

Bir anlığına unuttum ve oturup uzanmak arasındaki ince çizgide bulunduğum koltuktan tam doğruluyordum ki göğsümde yatan Ece'yi fark ettiğim gibi bu hareketimden vazgeçip kendimi geri koltuğa bıraktım.

Hele hele şuna. Ne de tatlı uyuyor bu?!

Bana resmen sıkıca sarılmıştı. Bir bacağını üzerime atmış, kollarını da belime sarmıştı.

İstemsiz gülümsedim ve bir süre hayran hayran bu tarifsiz güzelliği seyretmeye başladım. Oysa ben çoktan rüyamdan çıktığımı sanmıştım. Tam tersine yeni başlıyormuş.

İlk ne yapacağımı bilemedim. Bir süre kafamda buradan nasıl kalkacağımın planını kurdum ve en sonunda bunu hayata geçirip Ece'min kafasından nazikçe tutarak koltuğa indirdim. Ardından ayağa kalktım ve ayaklarını da koltuğun üzerine koyup şöyle bir baktım.

Bir maşallah zinciri alırım. Rica ediyorum.

Bakışlarımı Ece'mden ayırmadan dün olanları düşünmeye başladım. Aynı kabus gibiydi. Onu öpmem dışında tabii. O zaman şöyle düzelteyim: dün biraz kabus gibiydi. Ama bunu düzeltebildiğime sevinmiştim. Ancak hâlâ beni affedip affetmediği konusunda pek bir fikrim yoktu.

Hemen ayrılmanın konusunu açmış olması, benim kendi kendime Ece'yi ne kadar sevdiğimi kanıtlayacak kadar korkutmuştu. Öyle ki hayatımdan tamamen Aşkım'ı çıkarmaya hazırdım artık. Ki zaten Ece'nin de dediği gibi, eğer gerçekten benim arkadaşım olsaydı bana bu şekil davranmazdı. İlişkimde beni destekleyip adıma mutlu olması gerekirdi.

Erkek olmak da böyle bir şeydi işte. Bazen kör olabiliyoruz.

Herkes kendini başrol sanıyor ama kimse bilmiyor yönetmen benim. İstediğime rol, istediğime de yol veririm. Dur sonra bunu Whatsapp durumuna atayım da Aşkım görsün.

Yol gidenindir kimseye ağlayamam, kalbim ahır değil, her öküzü bağlaya- tamam tamam, bu kadar yeter.

Şaka maka telefonumu nereye koyduğumu bilmiyordum. Üstünkörü etrafa bakındım fakat bulamadım.

Bir süre sonra artık telefonumu aramaktan pes ettim, aslında pes etmek bizim kitabımızda yok- sus Esat sus.

Derken koltukta uyumaya devam eden Ece'ye çarptı bakışlarım. O kadar büyük bir aşkla uyuyordu ki, uyanması imkansız gibiydi. Ee onu böyle, şu şekil koltukta bırakmaya gönlüm bir türlü razı olmadı ve ani bir kararla bir kolumu başının altına, diğer kolumu da kalçasının altına koyarak havaya kaldırdığım gibi kucakladım. Onu yatağına bırakacaktım ve böylece uykusuna kaldığı yerden devam edecekti.

Valla çaktırmıyorum falan ama koltuk resmen gece boyunca anamı ağlattı. Ee dünkü hengamede de 'balım benim yatağa geçebilir miyiz?' diye soramazdım ki. Ece benden de serseriydi anasını satayım. Kuran çarpsın kafamı o yatak başlığına monte ederdi.

MELANKOLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin