Basımı öne egmistim beni neyin beklediğinden haberim yoktu. Daha fazla tutamadıgım göz yaslarımı bırkamıstım. Ayaklarımın altındaki kahverengi zemine düşen yasları göre biliyordum. Görüş acıma başka bir cıft ayak gırdı ve tam karşımda durdu.
"Kaldır kafanı."
Gözlerini dosemeden ayırıp basımı yavaşça kaldırdım. O tanıdık o set bakıslarla karsılasmıstım. Neye ugradımı şaşırdım. Bütün cesaretimi toparlayıp, "neden buradayım? " diye sordum.
Sert bakışları bir an yumuşar gibi oldu. Sonra eski haline geri döndü. "Ağlamanı bitirdiysen oturalım" 🧎♀️🧎♀️🧎♂️🧎♂️
Cevap vermemi beklemeden de arkadını dönüp pencerenin önündeki büyük masaya doğru yürümeye başladı. Yavaş adımlarla peşinden yürürken etrafa bakındım. Tavanı yüksek odanın iki tarafı tamamen camdı. Masanın önüne, masanın rengi ile uyumlu kahverengi deri koltuklar yerlestirilmisti ve önünde ise siyah cam sehpa. Odanın diğer ucunda toplantı masası , sömine ve orayla uyumlu kitaplık vardı. Oturduğu koltuğun arkasında ise kocaman tablo vardı. Gözlerine siyah dantelli maske dumanlı bir resimdi.Arkadaşlar söylemedim ama Tae'nin sacı aynen böyle siyah ve jeykeyin sacı da aynı siyah
Neyse devam edelim...
Taehyung deri koltuğun sandalyesine yaslanıp önünde duran koltuğu işaret ederek" buraya gel otur." dedi(keşke kucagını gösterseydin neyse o günlerde gelecek) Bu rica dan çok emir cümlesiydi.
Gösterdiği koltuga oturdum. Titrediklerini saklamak içinde ellerimi bacaklarımın arasına sıkıstırdım. " neden buradayım? " masanın üstünde duran sıyah dosyayı eline aldı ve yerinden kalkıp karsımdaki tekli koltuga oturdu. Elindeki dosyayı siyah cam sehpanın üstğne atıp bana doğru itti. Geriye yaslanıp "Seninle bir SÖZLESME imzalayacagız"
Ona ilk defa dikkatle baktım. Uzun boyluydu, buğday tenliydi ve gözleri kahverenginin isim veremediğim bir tonuydu, sanki her an kırmızıya dönecekmiş gibi duruyorlardı. Siyah gömleği kol kaslarını ve biçimli bedenini sarıyordu. "Seninle sözleşme falan imzalıyacam, bırak beni gideyim", dedim.
Sanki böyle bir cevap vermemişim gibi, gözlerini üzerimden ayırmadan devam etti. " iki ay yanımda calısacaksın,. Benim emirlerime uyacaksın ve istemediğim yada izin vermediğim müddetce il dışına çıkmayacak, başka bir yere gitmeyeceksin". Bir süre yüzüme baktı. Ben tepki vermeyince konuşmaya devam etti. "Bunun karsılıgında oldukça yüksek miktarda para alacaksın iki ay içinde seni iş için muhtemelen 4 kere cagıracagım. Cagırdıgımda ugrastıgın işi o an bırakıp buraya geleceksin. "
Şimdi gerçekten aklım karısmıstı. Bu adamın ne işine yararım ki?Ne o be tanıyor ne de ben onu. Belki de tanımayan bendim. O beni gayet iyi tanıyrodu çekinerek "ne iş yapıcam? " diye sordum. Gözlerini bir an olsun üzerinden çekmemişti. Gözlerini kacıran ben olmuştum.
" hiç yapmadıgın birşey değil. amanı geldiğinde ogreneceksin ne iş yapacağını?" dedi ve gözlerini ilk defa benden cekerek sehpa da duran dosyaya çevirdi. " şimdi imzala"
Bu adam neden bahsediyordu hiçbir fikrim yoktu ama beni pis işlerine bulastıracagını hissediyorum. Bu kadarı beni asardı. " beni ne tür bir ise bulasturacagını bilmiyorum. " dedim " izmalamıyyorum".
İfadesi bir an da sertleşti, anlasılan sözünün dinenmemesini sevmiyordu. Bende verdiğim tepkiye inanamıyorum, normalde korkudan ne derse yapmam gerekirdi. İnat etmiştim ve ne iş yapacagımı öğrenmeden imzalayamucaktım.
" sana seçenek sunmuyorum. Tek bir secenegın var o da imzalamak"
Seninle calısmayacam" dedim. Sonra kalkıp kapıya doğru hızla yürümeye başladım.
Tabii o rahat koltuğundan kalkmadan önce kapıdaji iki korumayı hesaba katmamıstım. Hadi onları atlattım diyelim, peki evin kapısından nasıl cıkmayı düşünüyorum ki? Ama yine de pes etmeye niyetim yoktu, denemekten de zarar cıkmazsı herhalde tam parmaklarım kapı kolunu saracakken, kolumu canımı yakacak şekilde tutup az önce kalktıgım koltuğa fırlatıldım. Eli ni çekip bogazımı sıkınca nefes anlamamaya basladım.
"Sözümü bir daha sakın tekrarlatma. İnan bana senin zararına olur. "
Sözünü bitirdiği anda elini çekti. Zar zor nefes alabiliyordum. Karşısında ağlamak gücünün bendeki etkisini gösterip onu mutlu etmek istemiyordum. Anam gözyaşlarım bana ihanet edercesine almaya devam ediyordu.
Karsımdaki koltuğa tekrar oturdu. Bana doğru hafifçe eğildi. "İmzala! "
Bundan kacıs yoktu, uzattıgı kalemi titeyene elimle aldım. Üzerinde adımla soyadım yazılı olan kagıdı çekinerek imzaladım. "Oldu mu? " dedim öfkeyle.
Bir anda neşesi yerine gelmiscesine kendini toparlayıp arkasına yaslandı. Gözlerini yizime sabitleyip "oldu" dedi
Üzerinden büyük bir yük kalkmis gibi rahatlamıstı.
Bakıslarına huzur gibi, sevinç gibi bir duygu yayılmıstı. Bense az öncekinden daha mutsuz ve huzursuzdum. Basıma geleceklerin endişesini yasıyorum. "Artık gitmek istiyorum".
" daha işimiz bitmedi . Aglaman bittiyse sana göstermem gereken birkaç şey var"
Bir anda nasıl bu kadar rahat davranmaya baslamıstı aklım almıyordu. Sinirden dilimi ısırıyordum. "Ne gösterecek sen göster bir an önce bu evden gitmek istiyorum". Dedim balıskarım istemsiz bir şekilde ona sabitlendi. Gözlerinde farklı bir tını vardı., insanı istemeden ona bakmaya zorluyordu.
Sehpanın üzerindeki dosyayı alıp arkasındaki kilitli dolaba koydu. sonra dikkatimi çeken birşey oldu korumaların yüzük parmagında olan dövmenin aynısı bunda da var ama bunu ki daha büyük ve daha belirgindir daha göz alıcı daha güzeldi. Bana dönerek " hadi görmek gereken yerleri göstereyim. " dedi.
Ses tonunun tatlılıgı her şeye bedeldi. İstediği şey gerçekleştiğinde huysuz ve sınilir olmadıgında da boylece öğrenmiştim. Yine de az önce olanları unutmuş değilim. Buradan bir an önce kurtulmak Jimin'in küçük ama huzur veren evine gitmek istiyorum. Vakit kaybetmeden ayağa kalktıp yüzüne hiç bakmadan. "Tamam" dedim. Yürümem için elini belime koyduğu an ondan uzaklastım. Bunun sebebi hem bana dokunmasınk istemiyorum hemde tikim var. Uzaklasmamı da umursamadı. Bu sefer elini sırtıma koyarak yürümemi sagladı. Kapıya geldiğimizde diğer eliyle kapıyı actı. İçimdeki jungkook yine konuşmaya basladı. " hadi yine iyiyz işin karsılıgında iyi para vereceğini de söyledi sınırlı ve değişken olsa da fazla da sexy onunla calısmak o kadar da kötü olamaz. "
İşte bu içimdeki jungkook un Bana ihaneti ydi. Taehyung'un yakısıkşı ve sexy olmasını kabul etmek istemesemde öyleydi. Bir yandan da iş için iyi para alacagım için sevinmiyor değildim neticede benim paraya ihtiyacım vardı ama hangi işin karşılığında alacağımı gerçekten merak ediyorum ve bir o kadar da korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Fanfictionᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ