𝙔𝙖𝙯ı𝙢 𝙮𝙖𝙣𝙡ı𝙨ı 𝙫𝙖𝙧𝙨𝙖 𝙖𝙛𝙛𝙤𝙡𝙖
Üç Ay Sonra - Kasım
Her boş anımda elime içi tika basa dolu bir tabak alıp, televiz yonun karşısında doyasıya, büyük bir zevkle yemek istiyordum. Bu isteğim, beşinci ayımın sonuna kadar gayet güzel giderken, normalin üzerinde kilo aldığım için taehyung bana yasak koymuştu. O ev deyken zaten listemdeki yiyecekler dışında bir şey yiyemiyordum. Yokluğunda ise jessi Hanım'ın engeline takılıyordum. Taehyung, jessi Hanım'ı öyle güzel korkutup tembihlemişti ki kadın, beni mutfağın yakınından bile geçirmiyordu.
Doğrusu ben de halimden pek memnun olduğumu söyleyemezdim. Hamile kalmadan önceki kilom 65, 67 arası değişirken şimdi on dört kilo daha fazlaydım. Bundan diyetisyenim de bir hayli şikâyetçiydi. Doğumuma iki ay kalmıştı. Şu durumda en fazla beş altı kilo daha alabilirdim.
Aynanın karşısına geçmiş, üzerime giydiğim kıyafete bakıyordum. Rahat bir eşofman ve bayaz salaş sweat giymiştim. Şiş- miş karnımı okşayarak bebeklerimi sevdim. Dün gece can sikinti-
sından kıvırcık yaptığım için saçlarım bukle bukleydi. Ayağımda da babetlerim vardı.
"Çok mu kötü oldum?"
Taehyung arkamda belirip kravatını düzeltirken işe gitmek için ha zırlanıyordu. Aldığım kiloları kastettiğimi anlarken bir adım yana kayıp tam arkamda durdu. Ellerini kalçalarıma koyup sıkarken, "Tam istediğim gibi, ele gelir oldun," dedi. Bana bakarken, yüzünde son zamanlarda sıkça rastladığım gülen gözler vardı. Başını boy numa gömdüğünde öpücüklere boğdu beni. "Dünyanın en yakışıklı babasısın. Farkında değil misin?" Başını kaldırıp aynada ikimize baktığında ellerini kalçalarımdan çekip karnımdaki ellerimin üze
rine koydu.
"Eminsin yani. Kilolu halim kötü değil." Aslında şu da vardı ki yüzümden, bacaklarımdan ve kalçalarımdan çok kilo almamıştım. Kilomun tamamı, her hafta yaptığım spordan dolayı göbeğimdeydi.
"Aksine," dedi dudaklarını yanağıma bastırırken. "Bebekleri- miz doğduğunda seni hiç vakit kaybetmeden tekrar hamile bırak mayı düşüyorum." 𝙤̈𝙢𝙧𝙪̈𝙣𝙪̈𝙯 𝙮𝙚𝙩𝙚𝙧𝙢𝙞
Gözlerim kocaman olup aynadan bakmak yerine hemen ona döndüm ve kaşlarımı çattım. "Bir kızımız, bir de oğlumuz olacak, taehyung. Bundan sonra çocuk yapmam." Zaten hamileliğimin ilk za-
manlarını unutmuş değildim.
"Bakılır." İşte yine o sinir bozucu havasına bürünmüştü.
"Ben yemek yemeye gidiyorum." Sinir, stres, mutsuzluk, mutluluk... Duygu değişimi iştahımı daha çok açıyordu.
Taehyung üzerine ceketini alırken, "Bekle beni," diye söylendi. En son merdivenlerden yuvarlanmandan sonra elinden geldiğince
beni merdivenlerde tek birakmamaya çalışıyordu.
Odanın kapısında beklemeye başladığımda yanıma geldi. Elimi avucuna alıp, önden gitmeye başladığında mis gibi erkeksi kokusu
burnumu dolduruyordu.
"Çok açım." Bir de az önce kilo aldığım için hayıflanıyordum.
"Jessi Hanım yemeği hazırlamıştır." Zemin kata adım attığ mizda burnuma, taehyung un kokusunun yanında, güzel krepin koku su gelmeye başladı.
Mutfaktan içeri adım atmamla taehyung un elini bırakıp güzelce kurulmuş masaya ilerledim. Bar taburelerinden birine oturmakta zorlansam da taehyung imdadıma yetişip belimden kaldırdı ve beni rahatça bara oturtup alnımdan öptü. taburesine oturttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Fanfictionᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ