Kanlanmış vüzük!
Ardından, duymaktan yıllarca bikmayacağım sesi işittim. "Be nimle evlenir misin, miniğim?"
Oylece durdum. Once pensetin ucundaki kanlı yüzüğe baktım, sonra kafası bana dönmüş, gözlerimin içini kollayan taehyung a. Baktıgımda kötü bir şey yoktu, aksine sapasağlamdı ve o anda her şeyi anladım.
Sabahtan beri bir oyunun içindeydim.
Yaşadığım olayı anlarken, bir gündür içimi dolduran sıkıntılı hallerim rahatlığa kavuştu. Şokun en beter haliyle geri gelmesiyle kendimi kaybedip yere yığıldım.
Taehyung un evlenme teklifi bile beni bayıltmıştı. Hakkını da vermem gerekirdi ki hiç unutamayacağım bir evlen-
me teklifi almıştım...
***
Ayılmam için burnuma tutulan kokuyla kendime geldim. Elimi okşayan kocaman elin sahibi bana sesleniyordu. "Miniğim?"
Her zamanki gibi yıkıntısını toplayıp eski haline getirmek gö-
reviydi. "Buradayım güzelim, hadi uyan." Gözlerim açılmamış olsa da hissettiğim kadarıyla yumuşak bir yatakta yatıyordum.
Zihnimi fetheden ismi sayıkladım. "Taehyung!" "Buradayım, miniğim." Elimin üzerinde dudaklarını hissettim.
Neden bayıldığımı hatırladığım anda gözlerimi açıp elimi geri çek-
tim.
"Sen manyaksın!" Şimdi hesap vaktiydi. Vurulduğum zaman da gözlerimi açtığımda bu odadaydım. Demek oluyordu ki hâlâ J-Hope un evindeydik.
Taehyung omuz silkip piç bir gülüş atarken, "Unutamayacağın evlilik teklifi isteğini karşıladığımı düşünüyorum," dedi. Üzerini değişmiş, yeni bir takım elbise giymişti. Saçları her zamanki kusursuzluğundayken eski formundan eksiği yoktu. Bense ayaklarım çıplak, üzerimde pijamalarımla yatakta yatıyordum.
Yatağın içinde doğrulup oturur vaziyete geçtim. "Aklım çıkıyordu az kalsın!" Elimle ona vurup yataktan aşağı atmaya çalıştım. Ellerimi tutup beni tekrar yatağa yatırdı. "Cevap vermedin,"
dedi.
"Ne cevabı?" Aklım yerinde değildi. Hem saat kaçtı?
"Benimle evleniyor musun?"
"Hayır!" Hâlâ onu kaybetme düşüncesinin etkisindeydim. "Bir seviye daha mi atlamam gerekiyor unutulmaz olmak için?"
Resmen benimle oynuyordu. Bugün yaptığı şeyden zerre ka dar bile utanmamıştı, Başımın üzerinde bağladığı ellerimi kurtarıp tekrar ona vurmayı planlarken, "Sakın!" diye ciyakladım. "O zaman kabul et." Sesi baştan çıkarıcı bir hal almaya başlamıstı. Bacaklarımın arasına yerleşti.
"Sanki kabul etmesem, nikâh tarihini benden habersiz alıp
beni de o gün zorla masaya oturtmayacaksın." "Haklısın ama amacımız senin de gönlünü yapmak. Bir nevi formalite icabı." Dudakları bana yaklaşırken kafamı yastıga bastırdım. "Güzel sor."
Durup gözlerime baktı. "Ne?"
"Normal çiftler gibi, güzelce evlenme teklifi yap." "Şimdi mi?" Belli ki bacaklarımın arasındayken başka amaçları vardı.
Kendimden taviz vermedim. "Evet."
Üzerimden kalkmak için kıpırdandı. "Peki," dedi. Yataktan kalkıp cebinden siyah bir kutu çıkardı ve yatağın kenarına diz çöktü. Ben de kendimi toparlayıp, yatağın ona yakın olan ucunda bağdaş kurdum.
Siyah kutunun kapağı açıldığında aylardır beklediğim, taehyung un benim için özel olarak hazırladığı tasarıma baktım. Yarasından çıkarttığımda kanlı olduğundan ve o anın şokundan dikkat edememiştim fakat temiz ve parlayan halini gördüğümde hayran kaldım.
pırlanta şekli parmağımın çapındaki bo- yuttaydı ve her bir yanını küçücük pırlantalarla kaplamıştı. Bazısı büyük, bazısı küçük, birbirine dolanmış halka halinde kusursuz görünen pırlantalar beni büyülemişti
Taehyung tek dizinin üzerine çökmüş, beni izlerken kutuyu bana doğru uzattı. "Benim gibi bir adamı ömür boyu çekmeyi kabul eder misin, miniğim?"
İşte şimdi olmuştu. Parmaklarımı birbirine geçirmiş, sevdiğim adama hayran hayran bakarken, "Evet," dedim. "O huysuz adamı bir ömür boyu hayatımda istiyorum." Onsuz bir günümün bile geçmesini istemiyordum. Taehyung, hedefe ulaşıp gülerek ayağa kalktığında yüzüğü kutu-
sundan çıkarıp parmağıma taktı. "Sakın çıkarmaya kalkma!" 𝙯𝙖𝙢𝙖𝙣ı 𝙜𝙚𝙡𝙙𝙞𝙜̆𝙞𝙣𝙙𝙚 𝙠𝙚𝙣𝙙𝙞𝙣 𝙘̧ı𝙠𝙖𝙧𝙖𝙘𝙖𝙠𝙨ı𝙣 𝙠𝙞𝙢 𝙩𝙖𝙚𝙝𝙮𝙪𝙣𝙜
Yüzük, parmağıma tam oturmuştu. kollarımı boynuna doladığımda özlemini duyduğum kokusunu içime çektim. "Asla," dedim kulağına doğru. "Senin olmaktan asla vazgeçmem."
𝘽𝙚𝙣 𝙖𝙜̆𝙡ı𝙮𝙤𝙧𝙪𝙢
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Fanfictionᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ