81.𝕓ö𝚕𝕦̈𝓂

159 17 107
                                    

5 6 𝙗𝙤̈𝙡𝙪̈𝙢 𝙨𝙤𝙣𝙧𝙖 𝙜𝙚𝙧𝙘̧𝙚𝙠 𝙖𝙘ı𝙜𝙖 𝙘̧ı𝙠𝙖𝙘𝙖𝙠

Ölümün kapımı çaldığı dakikalar yakamdan hiç düşmeden en- semde bekliyordu. Canım ince bir iple bedenimde asılı kalmıştı ve en ufak bir hatada bedenimi terk edecek gibiydi. Yaşadığım yirmi yillik hayat sakinlikten kopmuştu. Sallanan bir yaprak kadar tutarszı- olan hayatımdan düşmemek için direniyordum.

Babam canlı canlı gömüldüğüm gün gözlerimin önünde öldü- rülmüştü, Acısını hissedemeden kendi canımın derdine düşmüş, onu öylece unutup gitmiştim. Şimdiyse kulaklarımın duyduğu bir ses annemin hayatına son vermişti. Acı olan şeyse ikisi de benim yüzümden ölmüştü. Babam beni kurtarmak için yıllardır düşman olduğu sugayla karşılaşmıştı. Annemse oğlunu kazanabilmek için taehyung un namlusuna takılmıştı.

Bu yük beni ezerdi. Aşardı, hırpalardı. Kulaklarımın duyduğu silah sesinin ardından eve giremeden taehyung un arabasına zorla bindirilip yola koyulurken kendimde degildim. Daha doğrusu ben, ben değildim. Ellerimle yüzümü kapatmıs, taehyung un yanında hıçkırarak ağlarken omuzlarım çökmüştü. Nefesim gitgide zorlanarak ciğerlerime ulaşırken gözyaşlarım inat- durmak bilmiyordu. İçimi yakan kor ateş boğazımı sarmıştı.

Yan tarafımda oturmuş, elleri hâlâ yumruk halinde olan taehyung sa tepkisizdi. Nasıl bu kadar soğukkanlılıkla öldürtebilmişt Canımın yanacağını bile bile buna nasıl göz yummuştu? Bu kadar gaddar ve sözünden dönmeyecek kadar katı mıydı? "Ağlamayı kes artik, astım krizin tutacak!"

Evin bahçesine girdiğimizde sesi ilk kez çıkmişti ve benimle ko nuşacak cesareti nereden bulduğuna şaşırmıştım. Yüzünü görmek istemiyordum.

Annemi öldürmüştü.

Araba durmasına rağmen yerimden bir milim bile kıpırdama dan ağlamaya devam ettim. Taehyung arabadan indi, kapıyı kıracak şekilde kapattı. Birkaç saniye sonra da benim kapım açıldı. Korumalar çoktan arabalardan inmiş, bizden uzaklaşmışlardı bile. Y zümü kapattığım ellerimi tutup sertçe çekti ve arabadan inmem için zorladı. Dengemi sağlayamayarak dizlerimin üzerine düştüm. Acıyla çığlık atarken, içim de taehyung un eski haline dönüyor oluşuna yanıyordu. Kolumdan tutan taehyung u deli gibi ittim. Bana dokunması midemi bulandırıyordu. "Dokunma bana!" Elleri beni kolay. lıkla yerden kaldırıp peşinden sürükleyerek eve götürürken beni duymuyordu bile. "Bırak kolumu!" Canımı nasıl yaktıysa ben de o şekilde ona zarar vermek istiyordum

ama hiçbir yönden ona denk değildim. Onun gücüyle başa çıkamazdım. Üst kata çıkan merdivenleri zorla çıkartılırken, "Senden nefret ediyorum!" diye bağırdım. Gözyaşlarım bulanık görmeme neden olduğu için her c basamakta yere düşüyordum ama taehyung usanmadan beni kaldırıp yoluna devam ediyordu. Hıçkınıklarım boğazımdan delice kaçar ken dağılmıştım. Tarifi olmaz bir acı vücuduma hücum ediyordu. "Hiç mi sevmedin sen beni?" dedim. Sesim çaresiz çıkmıştı. Eski taehyung la baş etmek zorunda kalacağım için şimdiden yılmış, yıkıl miştim. Sorumu duyduğu anda odasının kapısını açmak için uzat tığı eli havada kaldı. Parçalara ayırdığı adamı bir daha birleşeme- yecek ve eski güvenini kazanamayacak şekilde ona bakarken, be- nimle göz göze gelecek cesareti yoktu. kahretsin ki en kork- tuğum şey başıma geliyordu. İçimde, sevdiğim adama karşı nefret tohumları can bulmak için su istiyordu

ve ben onlara istemesem de su veriyordum. "Senin için canımı yakmak bu kadar kolay mı?" Bileklerimi demir gibi kavrayan sert elleri gevşemişti. "Seni affet meyeceğim, Kim!" İşte bu cümlem pürüzsüz ve net çıkmıştı. Taehyung un gözleri son sözlerimle birlikte bana döndü, dudaklan

Jilet kadar ince bir hal almıştı. Siniri yüz hatlarını terk etmemişken goz bebekleri kararmıştı. Bir şey söyleyecekmiş gibi ağzı hareketlendi ama vazgeçip kapıyı açti, savururcasına beni içeri attı. "Bun- dan sonra okula da gitmiyorsun!" Yerde, dizlerimin üzerindeydim. Başımı kaldırıp nefret dolu ba-

SÖZLEŞME⟭⟬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin