Arabasının yanına geldiğimizde, "Bin," diye emretti, vercen bir taş alıp kafasına geçirmek istedim ama buna e ret edecek kadar deli değildim itiraz da edemedim, binip sessiace oturdum. Yanım saat sonra bir hali sahanın önüne gelmiştik. korumaları bizden önce gelmiş, yerlerini almışlardı. yanımıza kaş yıgını koruma geldi. "Abi, saha kapatidi, güvenliği de sağladık. İste diginiz eşyalar da soyunma odasında hazır
Taehyung başıyla onayladı. Ters bir şey olursa haberim olsun dedi
"Buraya neden geldik ki?" dedim. "Evinin arka bahçesi de o rası kadar büyüktü." Gerçekten de öyleydi, tek eksiği kalelerdi ama o da sorun değildi, jiminle yaptığımız gibi taşları kullanabilirdik. "Geldik işte," dedi. Bu arada içeri girmiş, soyunma odalarının
bulundugu yere gelmiştik. "İçeri girip üzerini değiş. Beş dakika
sonra sahada ol."
Emredersiniz dememek için kendimi zor tuttum. Odaya girin- ce yeni bir şaşkınlık yaşadım tabii. mor bir şort ve aynı renkte kramponlar vardı. Asıl şaşırdığım şeyse üzerime giymem için alınan şeyin Beşiktaş Galatasarayı tutuyorum ama taehyung da Bjk tipi var o yüzden o forması oluşuydu. Tamam, Beşiktaşly- dim ama bunu taehyung a hiç söylememiştim. Ayrıca bu adamin mor rengine olan düşkünlüğünü de anlamış değildim, komikti. Düşünceme gülümseyerek üzerimi değiştirdim, sonra da sahaya ciktim. Taehyung benden önce çıkmış, ayağına aldığı topla ısınıyordu. Onun üzerinde de Reşiktaş forması vardı, altına da siyah bir şort giymişti. Bu haliyle bile çekici görünmesi beni şaşırtmamıştı. Topa, abanır gibi vurup kaleye gönderdiğinde yutkunmadan edemedim. Geldiğimi fark edince gelip tam önümde durdu,
"Yakışmış," dedi.
"Beşiktaşlı olduğumu nereden bildin?" "Evini güvenli bir hale getirmek için geldiğimde odana girmiş-
tim. Kalemlerini, anahtarlıklarını falan gördüm." Evime izinsiz girdiği yetmezmiş gibi bir de odamı karıştırmıştı. Sonuçta orası benim özel alanımdı, mahremiyetimdi. Odama girip, özel eşyalarımı görmüş olması rahatsız ediciydi. "Ne yani, odamı mi kanıştırdın?" dedim.
"Varsayalım karıştırdım. Bana engel olmak gibi bir şansın var miydi? Sıkıldığını belli etmek ister gibi duraksadı, sonra, "Artik başlayalım, çift kale maç yapacağız ve beş gol atan kazanır," diye rek sahanın ortasına yürüdü.
Ikimiz de sahanın ortasında dikiliyorduk taehyung topu ayağının altına almıştı. "Başlamadan once, kazanırsam senden isteyeceğim. şeyi söyleyeyim," dedim. "Iki ayın sununda, yani sozleşmemiz bittiginde bir daha karşıma çıkmayacağına söz vermeni istiyorum." İstediğim şey tam olarak bu muydu bilmiyordum ama olması ge reken şeyin bu olduğunu biliyordum. 2 ayın sonunda sağ olacakmısınız ilk onu düşün kookcugum taehyung un karşıma çıkmaması benim için daha iyi olacaktı. O, karanlığın lideri iken, ben normal dünyanın sıradan bir insanıydım
Hiçbir şey söylemedi, yüzündeki ifadenin adını koyamıyordum. Bu ifadede sinir vardi, evet, ama bunun yanında hayal kırıklığını anımsatan bir şey de vardı. "Başlıyoruz," dedi ve topu ayağıma itti
Topu alıp kaleye doğru ilerlemeye başladım, aramızı açtığım için rahattım ama birden koşmaya başladı. Ayağımdaki topu almak yerine kaleye yöneldi, attığım topu kaleye girmeden durdurup kendi ayağına aldı. Piç, resmen benimle dalga geçiyordu. Benim. kaleme doğru gitmeye başladığında ona doğru hızla koştum. Tah- min ettiğim gibi, fazla hızlıydı ama Jimin den deneyimim olduğu için fazla zorlanmamıştım. Tam ayağındaki topu almak için hamle ya- pacaktım ki topla birlikte dönüp beni oynatmaya başladı. Bir süre oyaladıktan sonra penaltı atar gibi sahanın ortasından kaleye topu atmıstı.
. Tam doksandan gol olmuştu. "1-0" dedi.
Sesimi çıkartmadan kaleden topu almak için sahanin ucuna doğru koşmaya başladım. Moralim bozulmuştu ama kazanmak için daha dört gol atması lazımdı. Sahanın ortasından hızla koşarak taehyung un kalesine doğru ilerledim. Bu sefer golümü durdurmasına izin vermeyecektim, bana doğru gelmek yerine yine kaleye yönel- di. İlk atışımdaki hataya düşmemek için taehyung a doğru yaklaştım ve aramızda biraz mesafe bırakarak, sağa doğru vurur gibi yapıpkalenin sol tarafına topu attım. mor kramponlarım uğurlu gel- miş olacaktı. "Gol!" diye ciyaklamaya başladım. Taehyung un yüzünde, sağ gösterip sol vurma taktiğimden dolayı bir şaşkınlık belirmişti. Hiç beklemediğim bir şey yaparak, "Tebrik
ederim, gayet iyiydi," dedi. İçimden jimin 'e teşekkürler yağdırırken taehyung a bakıp sırıttım. Her golden sonra topu bana verip, benim başlamama izin veriyor- du. Yeniden sahanın ortasından kaleye doğru yöneldiğimde taehyung da değişiklik yapıp bana doğru gelmeye başladı. Bir anda heyeca- na kapılıp yalpalayacak gibi olsam da hemen kendimi toparladım.
Ayağıyla topu almaya çalıştığında fazla direnemedim, topu ayağ-
na aldığında da direkt benim kaleme doğru koşturmaya başladı
Ben de arkasından koşuyordum ama ona yetişemeden ikinci golumu de vedim.
Yediğim golden sonra maça kaldiğimiz yerden devam ederken, kendi kalelerimiz arasında koşturup durduk. Daha doğrusu taehyung. peşinde kedisi varmış gibi ayağında topla beni bir aşağı, bir yukarı koşturdu Oyuncağıymışım gibi benimle oynaması canımı sıkmaya başlamıştı arkasından yakalayıp formasını çektim. Bu hareket ku- rallara avkiriydi ama o da beni oynatarak kuralları bozuyordu. Se- sini çıkartmadan ayağındakı topu almama müsaade etti. Tabii bu bir şeyi değiştirmedi, üçüncü golü de yine o attı. Yüzündeki ifade dördüncü golüne kadar hiç değişmemişti. Artık maçı almasına bir gol kalmıştı, elimden geldiği kadar ve beni uyarmadığı müddetçe onu itiyar, çekiyor ve arada bir de çimdikliyordum. Yaptığım hiçbir şeye tepki vermeden maça devam ediyordu. Tam kaleme yaklaş bığında sırtından öyle bir çektim ki, dengesini kaybetseydi direkt üzerime düşecekti. Sonuç olarak da ev yerine hastaneye gitmek zorunda olacaktık.
Taehyung elimden pek de çaba sarf etmeden kurtulduğu gibi topu benim kaleme yolladı. File titreşerek beşinci golümü yediğimi ilan ediyordu. Yenilmiş olmanın siniriyle soyunma odasına gitmek için yanından geçerken bir anda kolumdan tutu, beni yeşil çimlerin üzerine yatırıverdi. Üzerime oturup bacaklarını iki yanıma açarak bedenimi altında sıkıştırdı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Çabuk kalk üzerimden!" diye bağırdım. Bir yandan da çırpınıyor, onu üzerimden atmaya çalışı yordum. Ellerimi de hapsederek başımın iki yanına sabitledi. Keyfi yerine gelmiş gibiydi, dudaklarında o çarpık gülümsemesi belirir- ken, gözleri de eğleniyor olduğunu gösteriyordu.
"İkinci golden sonra beni ellemeye başladığını fark etmedim sanma, jeon."
Maç sırasında yaptığım hareketleri yanlış anlamış olduğunun yeni farkına varıyordum. Yüzümün kızarmasını umursamamaya çalışarak, "Yok öyle bir şey. Sen yanlış anlamışsın," dedim. Yüzü bu kadar yakınımda duruyorken kendimi pek de iyi savunduğumu id. dia edemezdim. Gözlerimi, bana yaklaşmakta olan yüzünden ayı- rip sağ koluna çevirdiğimde kaşlarım istemsizce çatıldı. Kolunda, yeni yapıldığı belli olan üç tane tırnak izi vardı. Yoksa çekiştirirken ben mi tırmalamıştım?
Taehyung kaşlarımın çatılma nedenini görmek için hafifçe kafasını benden uzaklaştırıp, yapmış olduğum tırnak izlerine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Fiksi Penggemarᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ