𝙊̈𝙕𝙇𝙀𝘿𝙄̇𝙉𝙄̇𝙕 𝙈𝙄̇ 𝘽𝙀𝙉𝙄̇ 𝙂𝙀𝘽𝙀𝙍𝙄̇𝙔𝙊𝙍𝙐𝙈 𝘼𝙈𝘼 𝙊𝙇𝙎𝙐𝙉
Baba olmak, ikiz babası olmak... Sorumluluğunun normal ebebveynlerden iki kat daha fazla olması... Sana muhtaç olan küçük bedenlerin korunmasını daha fazla üstlenmek, daha fazla yorulmak, daha fazla strese girmek demekti.
İki gündür şoktaydım sanki. Doktordan çıkıp eve geldiğimizden bu yana sürekli olarak karnımda taşıdığım iki canı düşünüyordum. Kendimle birlikte üç can. Korkularım yavaş yavaş yok olmuştu. Taehyung o kadar mutlu, o kadar keyifliydi ki sürekli olarak olumlu şeylerden bahsediyordu. Asla kötü bir şey olmasına müsaade etmeyeceğini, üzülmemem gerektiğini, aksine iki tane bebeğimiz olacağı için sevinmem gerektiğini söyleyip duruyordu. Beni eskiye kıyasla daha boğucu şekilde koruma altında tutmak için elinden geleni iki katına çıkarırken, artık yediğim yemeklere de daha çok karışır olmuştu. Bir tek kendimden sorumlu olmadığımı, kendimle birlikte iki cana daha baktığımı hatırlatarak öğünlerimi aksatmadan yedirirken, önümdeki dokuz ayı nasıl atlatacağım diye düşünüp duruyordum.
Kilo alacaktım, tüm dengem bozulacaktı, mezun olacaktım ve
çalışma hayatım aksayacaktı. Bunlara hazır mıyım' sorusuna verecek yanıtım hálá hayırken, karnımdaki iki candan vazgeçmeye ise hazır değildim. Her ne kadar ilk öğrendiğim zaman karşı çıkıp iste memiş olsam da şimdi mantıklı şekilde taehyung ve benden parçası olan iki candan asla vazgeçemezdim. Ona benzeyen iki be deni kucağıma almamazlık yapamazdım.
Şimdiyse içinde bulunduğum hayatın bir diğer kısmı olan okulumla ilgilenmek zorundaydım. Yarından itibaren bütün hafta si navim vardı ve hafta sonu da mezuniyet törenimle okul sayfasını kapatacaktım. Ardındansa düğün hazırlığı başlayacaktı.
"Baba olmaktan hiç mi korkmuyorsun?" Yarinki final sınavına çalışmaktan beynim sulanmış taehyung un göğsünde dinleni- yordum. İkimizin de gözleri karşımızdaki televizyondayken kolunun altında kendimi güvende hissediyordum."Senden ve benden bir parçanın sorrsumluluğunu üstlenmek ten zevk alırım." Elindeki kumandayla başka bir haber kanalına geçti. "Neden korkayım ki?" Sesi sıradan ve düz çıkmıştı.
Haklı olabilirdi ama bir konuyu atlıyordu. Bana olan sevgisine ise bir kez daha hayran kalmıştım. "lyi bir aile ortamı nasıl olur iki- miz de tam olarak bilmiyoruz, taehyung. Ikisini nasıl yetiştireceğiz?"
"Bilmiyor olabiliriz," diye kabul etti. "Ama bebeklerimizi beraber yetiştirerek öğreneceğiz."
Karşımıza çıkabilecek olumsuzluklara karşı o kadar vurdumduymazdı ki benim sorun ettiğim şeyler onun için hiç akla takılacak şeyler değildi. Biraz duraksayıp onun gibi olumlu olmaya çalıştıgimda bu, bana da mantıklı geliyordu. Neticede yetimhanede bircok çocuk büyüyordu ve sonradan evlenip evlat sahibi oluyorlardı. Şöyle de bir şansım vardı ki onların hiçbirinde taehyung gibi bir baba adayı ve eş yoktu. Taehyungun isteyip de başaramayacağı bir durum olamazdı. Bundan dolayı, doğacak çocuklarım çok şanslıydı.
"Tek korkum onlara iyi bir ebeveyn olamamak." Başımı yavru kedi gibi ona sürtüp göğsüne daha çok sokuldum. "Bir de senin mafya kimliğin var." Bunu öyle acı bir ses tonuyla söyledim ki ağzimda bile kötü bir tat bıraktı.
Taehyung ne demek istediğimi çok rahat anlarken kollarıyla beni daha sıkı sarmaladı. "Size zarar gelmesine izin vermeyeceğimi bi- liyorsun."
"Biliyorum ama etrafın fazla kötü ve seni çekemeyen insan-
arla kaynıyor." Sırf kıskançlık için bile bebeklerimize zarar vermek
steyenler çıkabilirdi. Tüylerim diken diken olmuştu. Elim direkt karnıma gidip korumacı bir edayla iki küçük Kimi okşadı. "Hepsini yok edebilecek güce sahibim, hayatım." Dudaklarını başıma bastırdı. "Sen bunları düşünerek güzel zihnini yorma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Fanfictionᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ