Çok iyi değil mi bu cover ya orjinalini siktir et jin en iyisi bunun dinleyerek yazdım... TT
Hastanedeki stajımı tam zamanında yetişip, stajyer anestezi öğretilerine ait odaya doğru yürümeye başladım. En yakın arkadaşım olan seokjin bana doğru geliyordu. Yüzündeki ifadeye bakılırsa bir şeyler olduğu belliydi. Yanıma geldiginde hocası changbin beyi taklit ederek "lattem nerde seokjin? Lattemi hemen masamda görmek istiyorum"dedi. Sonra sinirle soludu. " bu adam otuz günlük stajımı bana zehir edecek. Seokjin şunu yap seokjin bunu yap sanki ben buraya hasta bayıltmaya değil de adamın özel işlerini yapmaya geldim! "
Onun bu sinirli hali çok hoşuma gidiyordu. Yüzüme inadına bir gülümseme yerleştirerek,"tamam sakin ol." dedim. "Sadece biraz daha dayanacaksın, sık dişini"
"Gülme jungkook! Gülme! En iyi hocaya sen düstün, rahatsın tabi"
"Tamam haklısın birşey söylemiyorum. Hadi git de hocanın lattesini hazırla. Benim de hazılanmam gerekiyor"
Bir anda sinirli bakışları gitti ven uzanarak yanagıma bir öpücük kondurdu."haklısın, sonra görüşürüz. "Dedi ve hızla uzaklaştı
Soyunma odasına girip., okul tarafından verilen üniformayı giydikten sonra J-Hope beyin odasına gittim. Kapıyı tıklatarak yavaşça actım ve odanın boş olduğunu görünce rahat bir nefes aldım. Hocam çok iyi ve rahat bir adamdı ama ondan sonra gelmeyi sevmiyordum. Derslerime de hocadan sonra girdiğim bir veya iki kez ancak olmustur eğitim hayatım boyunca hiçbir zaman hata yapma izni vermemistim kendşme. Biliyordum ki arkamdan bana destek çıkacak kimsem yoktu(sen öyle san)
Kusursuz olmak ve elimden gelenin en iyisini yapmak zorundaydım.
J-Hope beyin odasına girdiğim zaman dikkatımı çeken ilk şey masanın üzerinde duran, doldurulmus fakat toplanmamıs evraklardı. Hepsini çabucak toparlayıp dolaba yerleştirdim. Tam dolabı kapatırken J-Hope bey elinde her zaman sıyah çantasıyla odaya girdi.
" Gunaydın, jungkook" dedi ve masasına doğru yürüdü. Kendini rahat deri siyah koltuğuna bırkatı.
"Gunaydin J-Hope bey" dedim J-Hope bey genel cerrahtı. Ve alanın en iyiylerindendi. Tam olarak kaç yasında olduğunu bilmiyordum ama otuzlu yaşlarının sonlarında olduğunu tahmin ediyordum.
"Bugün öğleye kadar polikinlikteki hastaların kontrollerini yapacagım ve seninde benimle gelip not tutmanı istiyorum"
İşi ve hastakarı söz konusu olduğunda J-Hope bey otoriter bir havaya bürünüyordu. Bu tutumunu ilk staj günümde farketmistim. "J-Hope bey ben ameliyathanrde olsam daha iyi olmaz mı? " diye sordum. Neticede anestezi öğrencisiyim, birinci sınıfı yeni bitirdim. Söylediği şey için yanına hemşire alması daha doğruydu.
"Yanıma hemşire almak istemiyorum, jungkook seninle daha iyi anlaşıyorum. Dün ameliyathanrde yeteri kadar çalıştın, bugün benimle hastaların yanına geleceksin"
Benimle iyi anlaşmasının nedeni kimseyle doğru düzgün konusmamamdı, bunu biliyordym. Sadece jimin ve seokjin ile konuşu, sohbet ederdim onlar konusmadıgunda ise susarak kendi halımde takılırdım. Aslında kurumda, eteafımda çocuklarla büyümüştüm ama o zaman bile yalnızlığı secer yatagıma uzanır. Ailenin neden beni terk ettiğini düşünürdüm. İçimdeki jungkook"annen bir fahiseydi ve parası olmadıgı için aldırmadı doğurdu ve sana bakamayacagını anladığı sıra seni adını soyadını bir kagıda yazıp yetimhaneye verdi" derdi. Haklıydı galına hangi vicdansız anne 2 atlık bir bebeği yetimhaneye verirdiki?
Düşüncelerimi bir kenara atıp"nasıl isterseniz"dedimm.
J-Hope bey beyaz önlügunu giydi. Sonra yürümemi işaret ederek odadan cıktı. Asandore binip en üst kata çıktık ve iki bınayı birbirine bağlayan tünelden geçerek yatan hastaların bulunduğu B bloğa girdik. Hastane özel olduğu için devlet hastaneleri kadar kalabalık değildi, butayı sevmemin nedeni ise buydu kalabalogı sevmiyorum.
J-Hope bey ile ilk kontrol etmeye 779 numaralı odadan başladık. Hastaları gerçekten çok sanslılardı. Onun gibi basarılı bir cerrah ameliyat etmistik onları. 779 numaralı hasta odadan çıktıktan sonra J-Hope beyin telefonu çalıyordu ve çıkarıp kulagına tuttu. Bu hareketi beni şaşırtmıştı., vizite sırasında telefonunu asla cevaplamaz hatta komple kapatıtdı telefonu. Önemli birşey olmalıydı.
"Efendim taehyung. Nerdesin? Tamam tamam hemen geliyorum odanın kapısını kilitleyin" (geldi iki gözümün çiçeği)dedigi gibi telefonu kapattı ve bana dönerek "jungkook çabuk gel benimle" dedi
.
.
.
.
Ay ay ay çok heyecanlandım kendi ficimde 611 kelime vaov
Neyse yb birazdan gelir opüldünüz ☘︎☘︎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Fanfictionᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ