SÖZLEŞME⟭⟬

27.𝕓𝕠̈𝕝𝕦̈𝕞

Bu şarkıyı hatırlayan oldlar var mı

Yaz güneşinin odamı aydınlattığını gözlerimi açmadan anlaya- biliyordum. İlk hissettiğim tatlı dokunuş tenime değen ipek çarşaf- lardı. Yatakta hareket ettikçe beni şımartırcasına tenimi okşuyor- lardı. Tatlı dokunuşları bozan uğursuz sizi ensemde ve kaşığımda dolanıyordu. Yatakta her dönüşümde ve hareketimde sızı biraz daha yayılıyordu. En son yaşadıklarım aklıma geldiğinde gözlerim bir anda açıldı. Taehyung dün akşam eve geldiğimizde beni bayılt- mişti. Kulağıma fısıldadığı kelimeler beynimde yavaş yavaş yankı bulmaya başladı. Yattığım yerden hızla doğrulup etrafima baktım, taehyung ortalıkta yoktu. Ev her zamanki gibi sessiz ve ruhsuzdu. Ya- taktan çıkmak için bacaklarımı aşağı doğru kaydırırken kaşığımdaki Sızı daha da fazla artmıştı. Hareketlerimi yavaşlattım, bacaklarımı tamamen sarkıttığımda bu ağrının kaynağının ne olduğunu çöze- memiştim.

Taehyung un bana tecavüz ettiği düşüncesi aklıma gelse de hemen kovuyordum. Böyle bir şey olsa yatak, izlerini taşıyor olurdu, göz- lerimi yatakta gezdirdiğimde içim tekrar rahatladı. Boynumu oyna- tarak geriye doğru esnediğimde ensemdeki ağrı da artmıştı. Bana neler oluyordu? Neden kasığım ve boynum durduk yere ağrımaya

başlamıştı? Ayağa kalkıp dün gece hang! ara giydiğimi hatırlama dığım pijamamı bacaklarımdan sıyırdım, acının kaynağını bulmam gerekiyordu. Gördüğüm şeyle gözlerim kocaman açıldı ve fiz bir çığlık attım. Piç herif, sol kasiğima kendi simgesi olan bts dövmesinden yaptırmıştı. Ömür boyu onun olarak yaşayacağım söylerken bunu kastettiğini hiç düşünmemiştim. Ne hakla benim vücuduma kalıcı bir iz bırakabilirdi? Sinirle kafamı kaldırdım. mor dolabın aynasının karşısına

geçtim. Aynada dövmeme bakarken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. İtiraf etmek gerekirse de fazla seksi duruyordu. Goz- yaşlarımı engellemek için başımı geriye attığımda ensemdeki sızı varlığını bir kez daha hissettirdi. başımı çe virdim ve aynaya baktım. Hemen ardından da bir çığlık daha attım. Aynı dövmeden bir tane de ensemde vardı. Odamdan hızla firla- dim ve merdivenlerden aşağı indim. Bu adam sınırı aşmıştı artık. Kendine ait izleri ne hakla bedenime bırakıyordu?

Salona girdim, taehyung orada yoktu. Çalışma odasına doğru gi-

derken ellerimi sinirden yumruk yapmıştım. Korumalara aldırma-

dan kapıyı açmaya yeltendim ama kolumdan tutup durdurdular.

Taehyung içerideydi, "Tamam, bırakın," dedi. içeri girip, "Vücuduma ne hakla kalıcı izler bırakırsın?" diye ba- ğırdım öfkeyle. Sonra da hızlı adımlarla üzerine gidip göğsünden ittirdim, "Hem de iki tane!"

Bileklerimden yakalayıp beni kendine çekti. "Bana sesini yük- seltmemen gerektiğini hatırlatmamı mı istiyorsun?" dedi bütün ciddiyetiyle.

Bense mor pijamalarımla çocuk gibi duruyordum karşısında ama içimde onu parçalamak isteyen bir canavar vardı. Kollarından kurtulmak adına bir hamle yaptım. Boşa çabaydi. "Bana dövme yaptırmaya hakkın yoktu," dedim bir kez daha.

"Sana, istediğim her şeyi yapmaya hakkım var," dedi. Kusursuz kaşları ona karşı gelemeyeceğimi belirtircesine havaya kalkmıştı. Sinirden kudururcasına yutkundum. "Sana bu hakkı kim veri- yor? Bu vücut benim ve senin simgeni taşımak istemiyorum! An- ladin mi?"
Kollarından güçlü bir hamleyle tekrar kurtulmaya çalış- tim, sıcak göğsünün bende bıraktığı etkiden kaçmak istiyordum. Bakışları daha da derinleşmişti. "Simgemi taşımak zorundasın. Benim için çalışıyorsun ve ben yanımdan gitmeni ne zaman ister- sem, o zamana kadar simgemi taşıyacaksın." 8ç

Artık sıcaklığından ve sinirimden nefesim sıkışıyordu. "Madem

oyle, neden o zaman benim de diğer çalışanlar gibi sadece parma