𝙎̧𝙄̇𝘿𝘿𝙀𝙏 𝙑𝙀 𝙆𝘼𝙉 𝙄̇𝘾̧𝙀𝙍𝙄̇𝙍 𝘽𝙄̇𝙇𝙄̇𝙉𝘾̧𝙇𝙄̇ 𝙊𝙆𝙐𝙔𝙐𝙉❗❗❗
𝙔𝘼𝙕𝙄𝙈 𝙔𝘼𝙉𝙇𝙄𝙎𝙄 𝙊𝙇𝘼𝘽𝙄̇𝙇𝙄̇𝙍 𝘼𝙁𝙁𝙊𝙇𝘼
SONA YAKLAŞTIK JEON 🔅
İki Ay Sonra-Ocak
Doğum korkusu artık her bir yanımı sarmıştı. Doğumuma bir hafta kalmıştı ve hedef kiloya ulaşmıştım. Tam da diyetisyenimin istediği gibi yetmiş kilodaydım ve bu kilonun tamamı karnımda gibi görünüyordu.
Bebeklerimin hareketlerinin her birini en güzel şekilde içimde hissediyorken, bazen nefesimi tutuyordum. Arada bir oyun bile oynuyorduk. Bazen elimle ellerine, ayaklarına dahi dokunduğum oluyordu ve o anlarda gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Bu duygu, onları sahiplenişim ve içimde barındırışım öyle bir histi ki ke limelere sığdırmam bile imkânsızdı. Ve tek cümleyle 'Anlatılmaz, yaşanır demem en doğrusuydu.
"Bence çok güzel oldu." Bebeklerimin odasının kapısında durmuş, hayranlıkla küçük beşiklerini ve dolaplarını izliyordum.
Taehyung un yüzünde hoşnutsuzluk kol gezerken, "Sanki biraz daha oyuncak almalıydık," diye söylendi.
Gözlerimi devirip koluna girdiğimde başımı omzuna yasladım. "Saçmalama taehyung, burada oyuncakçıdan fazla oyuncak var."
Gerçekten de öyleydi. İkinci kattaki odamızın hemen yanında bulunan spor odasını boşaltıp ikizlere oda yapmıştık. Oda o kadar güzel ve büyük olmuştu ki görüntüsünden gözlerimi almakta zorla niyordum. Bebeklerimizden kız olanı için bir köşe tamamen mor döşenmişti. Beşiğine, nevresimine, duvarına ve oyuncak- lanna kadar her şey mordu. Oğlumuzun köşesi de aynı şekilde bebek mavisiyle döşenmişti. Her bir eşya ve oyuncak, yurt dışındaki ünlü bir markanın son koleksyonu olarak sipariş edilmişti. Kısacası taehyung, eskiden spor salonu olan odasına servet ödeyip bebeklerimize oda hazırlamıştı.
Taehyung iç çekip eliyle karnımı okşadı ve başımın üzerinden öptü. "Halılar da yarın yurt dışından geliyor."
Zaten odamızda eksik olan tek şey sağlık açısından en kaliteli olan halılardı. "İkisi de dünyanın en şanslı bebekleri olacak, biliyor- sun değil mi?" Biliyordu, çünkü taehyung gibi bir babaya sahip olacaklardı. Hiçbir zaman sırtları yere gelmeyecek, kimse onlara kötü davranmaya cesaret edemeyecekti. Her istedikleri anında olacak, hiçbir şeyleri eksik olmayacaktı. Çünkü onlar kim taehyung un çocukları olacaktı.
Başımın üzerindeki dudakları gülerek oynadı. "Biliyorum, çün-
senin gibi bir babaları olacak."
Gülerek ona döndüğümde karnımın izin verdiği kadar kollarımı ona doladım. "Hayır, asıl senin gibi güçlü ve yenilmez bir babalan olacak.
"Evet, öyle olacak," diye hiç alttan almadan kabul ettiğinde o da benim gibi gülüyordu. Dudaklarını alnıma bastırdığında ikimiz de mutlu ve huzurluyduk. Canımızı sıkan tek konuysa ölmemi isteyen gizli şahıstı ama uzun zamandır onun da sesi çıkmıyordu.
Bebeklerimizin odasından çıkıp kapısını kapattık ve merdiven-
lerden aşağı inmeye başladık.
"Dikkatli ol, güzelim." Eli belimdeydi.
Tamam anlamında başımı sallarken, "Bugün kitapçıya gitsemmi?" diye sordum.
On gündür İkizlerin odasını düzenlemekten kitapçıyı aksatmıştim, taehyung un sırf hastanelerde çalışmayayım diye açtığı kitapçı, diş görünüşü ve bulunduğu caddeden dolayı oldukça iş yapıyordu. Bazen kasada durmaktan bacaklarımın ağrıdığı bile olmuştu ama o anlarda çalışmayı bırakıp dükkânın üst katına, ta Taehyung özel ola- rak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZLEŞME⟭⟬
Hayran Kurguᴋᴇşᴋᴇ ʙᴇɴɪ ɪʟᴋ ᴊᴇᴏɴ ᴏʟᴅᴜɢ̆ᴜᴍᴜ ᴏ̈ɢ̆ʀᴇɴᴅɪɢ̆ɪɴ ᴢᴀᴍᴀɴ ᴏ̈ʟᴅᴜ̈ʀsᴇʏᴅɪɴ