24.𝕓𝕠̈𝕝𝕦̈𝕞

247 19 24
                                    

Özür dilerim jungkook

" dü şündüğümden daha vahşi çıktın, küçük oglan," dedi ve yine üzerime eğildi. "Bu tür hareketler bana başka şeyleri düşündürüyor. Yerin- de olsam dikkat ederdim."

"Kalk üzerimden," diye bağırdım öfkeyle. Beni umursamıyor, yüzünü yüzüme yaklaştırmaya devam ediyordu. Dudaklarıma yö-

neldiğinde beni öpmemesi için dua ederken, bir yandan da dudak-

larının arasından gelen sıcak nefesini daha yakınımda istiyordum.

Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp hafifçe geri çekildi. "Bu arada, iki ay boyunca yanımdasın. Ama sözleşme bittiğinde bırak- mak istemezsem hiçbir güç seni benden alamaz. Bunu da kafana soksan iyi edersin."alanlara da haddini bildirirsin ama unutma taecigim yazar benim istediğimi yaparım💅🏿💅🏿
Nösösçsö

Maçı kaybettiğim için iş yerinde bir gün boyunca çalışmamı istemişti. Bu yüzden de sabahın altısında zorla kaldırdı ve sadece üzerimi değiştirecek kadar zaman tanıyıp, sonrasında yanında çe- kiştirerek arabaya bindirdi. Bu adama isyan edememek çok canımı Sıkıyordu.

Kirk dakika sonra arabadan indiğimde karşımda yükselen bi- naya hayretle baktım, görünen o ki  taehyung sandığımdan çok daha zengindi. kim  Holding. Otuz katlı binanın diş cephesi tama- men camdi. Ben arabanın yanında ağzım açık öylece kalmış şekil- de dikiliyorken,  taehyung ben yokmuşum gibi içeri doğru yürümeye başladı. Peşinden ilerlemekten başka şansım yoktu. Binanın içi de dışı kadar gösterişli ve şıktı. Girişteki bütün duvarlarda tasarım mücevherlerin yer aldığı tablolar asılıydı. Asansöre bindiğimizde  taehyung en üst katın düğmesine basti

Indiğimiz katta karşılıklı yerleştirilmiş iki sekreter masası vardı. Esmer sekreterler, "Günaydın," diyerek ayağa kalktılar aama taehyung onları duymazdan gelerek ofisine doğru yürüyüp içeri girdi. Ben de hâlâ arkasından takip ediyordum.

Ofise adımımı attığım anda büyük pencereye yöneldim, tüm

şehir ayaklarımın altına serilmişti.  Taehyung un masası, evdeki masa gibi gösterişli ve büyüktü. Camın önüne geniş bir toplantı masas yerleştirilmişti. Bakışlarımı yeniden  taehyung a çevirdim, masasınır koltuğuna oturdu ve dahili telefonu eline alıp birkaç tuşa bash "Bu yılın başından bugüne kadar gerçekleşen tüm satışların doku manlarını istiyorum," dedi.

Bakışlarımı şehrin sabah güneşiyle aydınlanmış güzelliğine çe

virip izlemeye başladım. "Ne iş yapacağım?" diye sordum bıkkın

bir şekilde.

"Birazdan görürsün."

Sanki dudakları dudaklarıma hiç değmemiş gibi, beni umur- samayan tavrı devam ediyordu. Onun için son derece normal bir şey olabilirdi ama benim için değildi, bu yaşıma kadar beni kimse opmemişti. O gece olan da aslında tam bir öpücük sayılmazdı, üze rine çok fazla anlam yüklemeye gerek yoktu. Belki de beni sadece kullanıyordu. Bu düşünce midemi bulandırınca düşüncelerimi da- ğıtmak istedim. " Jhope Bey'le hiç görüştün mü?" diye sordum.

Başını önündeki dosyadan kaldırmadan, "Görüştüm," dedi. "Raporunu dört güne çıkarmasını istedim."

Bu sırada kapı hafifçe tıklatıldı ve az önce dışarıda gördüğüm sekreterlerden biri elinde dosyalarla içeri girdi. "İstediklerinizi ge- tirdim, efendim." Sonra göğüslerini  taehyung a sergilemek ister gibi masanın üzerine eğilerek elindekileri bıraktı.

SÖZLEŞME⟭⟬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin