34.𝕓𝕠̈𝕝𝕦̈𝕞

204 19 2
                                    

Boş bir bar, loş ışıklar ve önümde hazır bekleyen on bardak tekila... Bunlardan daha ilgi çekici olup dikkatimi dağıtma özelliği taşıyan şey ise yanımdaki taburede oturan  taehyung tu.

"ilk sorunu sormadan önce bir şey söyleyeceğim," dedim. Söy- leyeceğim şeyin şu anki konumumuzla ve işimizle hiçbir ilgisi ol- masa da söylemek istiyordum.

"Ne o, yoksa henüz sormadığım sorulardan korktun da kaça-

cak yol mu arıyorsun?"

Taehyung  ve soracağı soruları gözümde büyütüp kaçacak değil- dim. Zaten söyleyeceğim şeyin sorularıyla da bir ilgisi yoktu. Göz- lerimi devirdim. "Sorularından kaçmaya çalışmıyorum. Sadece aldığımız  muzlu süt ve bitter çikolataların bittiğini söyleyecektim. Bir ara yenilerini alsak iyi olur."

Bir aradan kastım yarındı. Ne kadar önemsiz ve gereksiz bir is. tek gibi gözükse de benim için önemliydi. Her sabah işe gitmeden önce masanın üzerindeki  muzlu süt lerinden bir tane yanıma alıyor- dum. Bugün de sonuncu muzlu sütümğ almıştım.  Taehyung un yediği bitter çikolatalar ise benim  muzlu sürümle doğru orantılı gidip aynı şekilde

bitmişh Buradan şunu anliyordum ki taehyung  de her gün bitter çi

kolata yiyordu. "Aliriz." Alkol ona iyi gelmiş olacaktı ki benimle dalga geçmeyip güzelce cevap vermişti

Önümde duran tek yudumluk tekila bardaklarından birini eli me aldım ve içindeki acı sıvıyı içtim. Bir alev topu ağzımdan mide. me inerken nefes almaya çalıştım. Tadı iğrençti ve midemi bulan dirmişti. "Sor!" dedim.

İnsanı kendine aşık eden gözleri loş ışıkta gözlerime sabitlendi "Ailen bir anda karşına çıksa ne yaparsın?"

O kadar içten ve merak dolu bir sesle sormuştu ki ben de ciddi bir ruh haline bürünmek zorunda kaldım. Fazla da düşünmedim. "Yüzlerine bile bakmazdım," dedim. "Ya seni benim elimden kurtarabileceklerini söylerlerse?"

"Buna cevap vermemi istiyorsan bir tekila daha içmem gerek, anlaşma böyle." "Sen ilk kez tekila içiyorsun değil mi?"

Daha önce içtiğimi söylemiştim ama ilk bardaktan sonra yü- zümün aldığı şekilden daha önce içmemiş olduğumu anlamış ol malıydı. "Evet." inkâr etmeme gerek yoktu. İkinci bardağı elime aldım. "Sorunu cevaplamak için içiyorum," dedim ve iğrenç sıvının

bir kez daha boğazımı yakmasına izin verdim. "İyi bari, ilk denemeni benim yanımda yapmış oldun."

Boğazımın yanması geçene kadar bekledim. "Muhtemelen beni senin elinden kurtarana kadar yüzlerine bakardım, sonrasın da da eski hayatima geri dönerdim." Hiçbir zaman ortaya çıkmaya- cak olan ailemin beni  taehyung un elinden kurtarma düşüncesi iyi gibi görünse de onun buna izin vereceğini sanmıyordum.

"Sen, beni hiç tanımıyorsun,  Jeon. Seni benim elimden

alabilecek güçte insan daha bu piyasaya çıkmadı." "Kendine çok güveniyorsun. Unutma ki iki ayın sonunda söz- leşmemiz bittiğinde beni yanında tutmak için bir gerekçen kalma- yacak."

"Ben sadece zevklerime ve isteklerime göre hareket ederim,

Jeon. Yani iki ayın sonunda seni yanımda tutabilmek için bir gerekçe aramam." Kahverengi gözlerinin üzerine biçimli ve güzel bir şekilde yerleştirilmiş olan kaşları şimdi sesini kes' der gibi ha- vaya kalktı.

Tekilalardan bir tanesini daha içtikten sonra  taehyung a döndüm "Başka soru?"  taehyung zevklerime göre hareket ederim dediğinde çakma sarışınla olan konuşmam aklıma gelmişti.

" Jiminle kaç kez seviştin?" Midemdeki sıvılar az daha geri geliyordu. Uzun bir öksürük nö betinin ardından sorusunu tekrarladım. " Jiminle kaç kez seviştim mi?" Daha önce hiç seviştin mi diye sormak yerine kaç kez diye sormuştu. "Sana  jimin ın arkadaşım olduğunu söylemiştim."

"Arkadaş olduğunuzu söyledin ama sonuçta bir gaysin ve biri ile aynı evde kaldın, seninle yatmamış olma olasılığı çok düşük."

Taehyung konuşurken yüzündeki kaslar geriliyordu ama bunun nedenini sorgulamayacaktım. Bu adamın kafası ne kadar yatak odaklı çalışıyordu böyle! Bir erkekle aynı evde kalan herkes birlik- te mi olmak zorundaydı? Sinirle elime aldığım dördüncü bardağı da kafama dikip mideme gönderdim. Sanki herkes onun gibi seks düşkünüydü. "Şunu aklına sok; ben  jimin Le gerçekten arkadaşım. Bizim aramızda senin düşündüğün gibi bir şey asla yaşanamaz. Yetimhanede büyümüş olmam, anne babamın olmaması, önüme gelenle yatacağım anlamına gelmiyor." Öyle biri olduğum izlenimi- ne nereden kapıldığını düşünmeden edemiyordum.  Taehyung'un beni her önüne gelenle yatan biri olarak görmesi ağırıma gitmişti. "Ne yani, sen şimdi kimseyle seks yapmadın mı?"

O kelimeyi söylerken hiç utanmıyor muydu? O söylerken res-

men ben utanıyordum. "Sana ne?" Ona hesap verecek değildim. "Sen bakire misin?"

"Olamaz mı?" dedim.  Taehyung un tepkisi karşısında neredeyse bakire olmanın suç olduğunu düşünecektim.

Yüz hatları bir anda gevşedi, bununla da kalmayıp içten bir kahkaha attı. "Sen tahminimden daha temizsin." Bara oturduğu- muz zamandan bu ana kadar elindeki içkiyi hep sinirle bitirmişti, şimdi ise keyifle ve dudaklarında küçük bir tebessümle içiyordu.

"Bir tane daha içmek istiyorum," dedim ve bardaklardan birini daha yudumladım.

"Sevgililerin seks yapmadan seninle ilişkilerini nasıl devam et- tirdiler?"

Artik şu iğrenç konun kapanması gerekmez miydi? Bu adam hangi hayatta yaşıyordu da her sevgiliyle birlikte olmayı bekliyor- du acaba? Buradan bile yaşam tarzlarımız arasında uçurum oldu- ğu belliydi. Az önceki sorusunun aksine rahatlıkla cevap vermeyi seçtim. "Hiç sevgilim olmadı."

"Oradan baktığında saf mi görünüyorum?"

Ona cevap vermek istemiyordum. Zaman geçtikçe vücudum daki alkol kendini daha bir gösterir hale gelmişti. "Jimin , sevgilim olmasına izin vermezdi," dedim.

Kızlarla işim olmazdı  gaydim sonuçta ama arada bir ilgimi çeken birileri olu- yordu. Böyle durumlarda da  jimin en sert tepkisini verip 'senin sevgilin olamaz' diye söyleniyor, başlamadan tüm ilişkime son veriyordu.

SÖZLEŞME⟭⟬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin