Multimedya Karan:)
Keyifli okumalar:)
Nedendir bilmiyorum ama kalbim korku ile çarpmıştı. Adamın bakışları o kadar soğuk ve o kadar ürkütücüydü ki içim titremişti. Bakışlarımı ondan kaçırmayı denedim ve bu sefer başarılı olmuştum. Ona baktığım süre boyunca bize doğru gelmeye devam etmişti. Kalbim tuhaf bir şekilde korku ile çarparken müzik bitmiş yenisi başlamıştı. Canlı müziğe başımı sallayarak eşlik ettim ve sıram geldiğinde parmaklarımın titremesini es geçerek piyanonun tuşları ile buluştum. Parmaklarımın tuşlarla buluşmasının ardından kısa bir süre sonra keyfim yerine gelirken yerimde dans etmeye başlamıştım. Sözlere eşlik ediyordum, solisti bastırmayacak şekilde sağa sola sallanıp söylerken bir daha o tarafa hiç bakmadım. Müziğe bedenimi ve ruhumu teslim etmek kısa bir anlığına da olsa kafamdakileri silmişti.
Bir kaç dakika sonra bu şarkıda biterken hazırladığımız küçük program bitmişti. Bizden sonra dışarıda after parti olacaktı ve bu yüzden bizden istenen program kısaydı. İnsanlar bizi alkışlarken ayağı kalktık ve kısa bir süre sonra hızlı bir şekilde içeri girdim. Bedenimin neden böyle tepki verdiğini bilmiyordum ama içimde ki o tuhaf hissin geçmesi için kulisteki soğuk sulardan birisini içtim. Yaşadığım tuhaf olay vücudumda ki ateşi körüklerken serinlemeye ihtiyacım vardı. Buz gibi suya atlasam etkisi olur muydu ki?
"Şans?
"Evet" diyerek mırıldandığımda Hayal kolumdan tutarak şaşkınlıkla bana baktı.
"Bir şey mi oldu? Apar topar içeri geldin."
"Hayır. Hayır, bir şey olmadı. Sadece biraz gerildim o kadar, heyecandan işte." Ezgi ve Venüs'te yanımıza geldiğinde kendimi koltuğa sere serpe bıraktım.
"Enstrümanları toplayalım, sonra da bir an önce gidelim. Burası neredeyse şehir dışına yakın bir yerde" diye söylenerek yan tarafımdaki elbise poşetini alarak konuşmaya devam ettim.
"Üzerimi değiştirmem gerek, dışarısı çok soğuk ve bu elbise ince." Lavaboların bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladığım da yanımdan geçen insanlar gülümseyerek tebrik ediyorlardı. Bu beni mutlu etmişti, çünkü yapılan bir işin tebriği paha biçilemezdi. Tebrik eden kişilere teşekkür ederek ilerlediğimde kısa bir süre sonra lavaboların olduğu yere gelmiştim. Kapıyı açacağım sırada tuvaletin çaprazındaki odadan tuhaf bir ses geliyordu. Sanki birisi boğuluyordu ama konuşmaya çalışıyordu gibiydi. Umursamayarak tuvaletin kapısını açtım ama arkada ki ses yardım ister gibiydi. Dayanamadım ve karşı tarafta ki kapının önüne yaklaştığımda koridorun ışığı sönmüştü. Rahat bir nefes verdiğimde kıpırdamamaya çalışarak kolumu uzattım ve kapıyı araladım. Merak yüzünden kim ölmüştü ki? Önüme dolap çıktığında kaşlarımı çattım. Sadece kafamı içeriye soktuğumda adamın biri öfkeyle bağırıyordu.
"Nereye koydun? Söyle!" karşı taraftan ses gelmezken bedenimin geri kalanını da içeri sokup önümde ki manzaraya baktım. Beklediğim kesinlikle bu değildi! Biraz önce gördüğüm adam elinde ki silahı sandalyeye bağlı olan başka bir adamın kafasına dayamış öfkeyle ona bakıyordu. Kalbim korkuyla atarken bir adım geriye gittim ve bu sefer de başka bir adam görüş açıma girdi.
Onun yaşlarında birine benziyordu. Kahverengi saçları ve uzun bir boyu vardı. Buradan görebildiğim kadar gözleri de saçları ile aynı renkti. Korku ile yutkundum, avuçlarımın içi terlemiş elim ayağım titremeye başlamıştı. Tamam dedim, bugün başıma bir şey gelmezse bir daha gelmez, gerçi daha ne gelebilirdi bilmiyordum! Sessiz bir nefes verdim, usulca bir adım geri gittiğimde sırtım kapıya çarpmıştı. Ağzımdan minik bir ses çıkarken hızlıca tuvalete koşup kabinlerden birine girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...