♣️52♣️ Sürpriz (Part 2)

19.4K 852 32
                                    

Keyifli okumalar:)

Karan

Gözlerim Şansın dolmuş gözleriyle buluşurken yavaşça ayağı kalktım. Eğer bu olaya bir an önce el koymazsam Şans muhtemelen o yüzüğü kafama fırlatacaktı ve ben Mert'i öldürecektim. Mert bana sırıtırken ayağımla onu tekmeledim ve öne doğru atıldım.

"Bu salağa inanmıyorsun değil mi?" Şans transa girmiş gibi bana bakarken ona yaklaşıp elinde ki tepsiyi alıp masanın üzerine koydum. Mavi gözlerini hiç kırpmadan bana bakarken yutkundum galiba birazdan savaş çıkacaktı.

"Pislik herif!" diye söylenerek bir adım attığım da kendimi savunmak için hazır ola geçmiştim ki Şans beni kenara ittirerek tekli koltuğun üzerinde ki yastığı alıp Mert'in üzerine uçtu. Sanırım bu bugünün en iyi şeylerinden biriydi.

Şans Mert'in üzerinde tepinirken bende Şansın Mert için getirmiş olduğu tostu elime alıp koltuğuma geri oturdum. Ayaklarımı sehpaya uzatıp tosttan bir ısırık aldığımda Mert bağırıyordu.

"Yenge dedik bağrımıza bastık.. ahh. Kızım oraya vurmasana!"

"Sen var ya sen çok oldun! Karan seni dövüyor ama iyi yapmış!" ben kahkaha atarken Mert tekrardan söylendi.

"Hoşuna gidiyor değil mi abi?! Vurmasını istediğin bir yer varsa söyle hiç çekinme!" çiğnediğim lokmayı yutup tekrardan kahkaha attığımda Şans durmuştu, kızarmış yüzü ile bakarken aklıma hiç hoş olmayan şeyler gelmişti. Başımı sallayıp kendimi topladığımda gözlerimi Mert'e çevirdim. Elimle sol çenesini gösterip, "Sanki orada eksik bir şeyler kalmış" dememle birlikte Şans mesajı almıştı. O işine devam ederken bende afiyetle tostumu mideme indirdim.

Hayal

Bazen bir cümle hayatımızı baştan aşağı değiştirmeye yetiyor.

K. Tazeoğlu

Söylediğin bir cümle hayatını ne zaman değiştirdi sorsalar muhtemelen 8 sene önce Cahit'ten ayrıldığım zaman ve bugün Şansın söylediği o cümleden sonra derdim. Peki ya en son ne zaman çaresiz hissettin diye sorsalar muhtemelen şimdi derdim. Arabanın içinde ellerimi birleştirmiş otururken konuşmaya korkuyordum. Cahit'in yüzüne baktım ifadesiz yüzü ile arabayı sürmeye devam ederken parmaklarımla oynamaya başladım.

"Parmakların ile oynamayı kes Hayal, sadece yanlış anlaşılmaydı." Hareketlerim dururken camdan dışarı baktım. Yanlış anlaşılma bile olsa üzülmüştü ve ben o üzüldüğü için suçluluk duyuyordum.

"Senin bir suçun yok kendini üzmeyi bırak artık." Küçük bir çocuk gibi omuzlarımı yukarı kaldırdım.

"Üzüldüm, neden biliyor musun? Sen üzüldüğün için." Bir an için gözlerimiz kesiştiğinde gözlerinde ki parıltılar gülümsememe neden olmuştu. Elini uzatıp elimi kavradığında kalbim yerinden fırlayacaktı, hafiften bir öpücük kondurduğunda ise mırıldandım.

"Allah'ım sana geliyorum." Cahit kahkaha atarken pencereyi hafiften açtım ve ardından da itiraf ettim.

"Seninle karşılaştığımız ilk günden beri hep böyle hissediyorum."

"Biliyorum, tıpkı benim sana hissettiğim gibi.." sonrasında bir şey söylemeye gerek yoktu zaten.

******

Yarım saat sonunda Cahit'in evine geldiğimizde söylendim, "benim bir evim var. Neden sende kalıyorum ki?"

"Seni o evde tek başıma bırakacağımı mı zannediyorsun? Hem de üst katında o kaçık kadın varken?!"

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin