♣️48♣️ Kayıp!

25.8K 1K 44
                                    

Keyifli okumalar:)


Zaman her şeyin ilacıysa, fazlası intihara girmez mi?

                                        Oğuz Atay

4 ay sonra

Hava yazın geldiğini tatlı tatlı rüzgârla tenime fısıldarken bahçede ayaklarımı uzatmış akşamın serinliğinde Alex'le birlikte dinleniyordum. O başını karnıma koymuş yatarken gülümsedim. Bunu çok sık yapardı. Bende saatlerce tüylerini okşardım.

O çok akıllı bir köpekti. Bebeğimi kaybettiğim andan itibaren dibimden hiç ayrılmadı. Sanki Karanı hiç tanımamıştı hep benimleymiş gibiydi.. Elimi siyah tüylerinde gezdirip hafifçe bir öpücük kondurdum. Yerinden kıpırdayıp başını kaldırdı. Etrafına bakınıp tekrar yattığında gülümsedim. Yan tarafımda ki meyve tabağından kalan son eriği alıp ağzıma attığımda Karanın sesini duydum.

"Şans, neredesin?" her akşam ki rutin olan eylemi gerçekleştirip sesimi çıkarmadım. Bu bilerek yapığım bir şey değildi, ağzımı açtığım anda kelimeler çıkmıyordu. Karanın sesi yakından gelirken başımı bahçeye açılan mutfak kapısına çevirdim.

"Güzelim" yüzünde ki büyük bir gülümseme ile yanıma gelerek dudaklarıma kısa ama etkili bir öpücük kondurmuştu. Elimden tutup beni ayağı kaldırdığında not defterimi de alıp hemen bir şeyler karalayıp ona uzattım.

"Bir şeyler yedin mi?" 

"Evet, uyumak istiyorum." Birlikte odaya çıktığımızda hemen nevresimin altına girdim. O da üzerini değiştirip yatağa girdiğinde gözlerimi kapattım. Belimi kavrayıp kendisine çektiğinde ise gözümden bir yaş aktı. Çünkü ben bebeğini kaybetmiş bir kadındım.

4 ay önce

Burnuma gelen koku bana huzur ve rahatlık vermişti. Biliyordum, etrafıma bakınmasam bile burası bizim evimizdi, hissetmiştim. Gözlerimi açtığımda gördüğüm beyaz tavan derin bir nefes almama sebep oldu. Ellerimi hemen karnımda birleştirdim.

"Bebeğim, o iyi miydi?"

Hafife doğruldum, karnıma giren ağrı ile yüzümü buruşturdum. Başımı sağa döndürdüğümde Karanı gördüm, parmakları ile oynuyordu.

"Karan?" diye mırıldandım. Sesimi duyduğu anda başını kaldırıp koltuktan hızla kalktı. Önümde diz çöküp gözlerimin içine baktığında fark ettiğim şeyle ona daha dikkatli baktım. Ağlamış mıydı o?

Çatallaşmış sesimle mırıldanarak sordum, "Bebeğimiz iyi mi?" gözlerimde ki bakışlarını karnıma çevirdi. Başını sağa sola salladığında yüreğim bir şey oturmuştu. Tekrardan bakışlarını gözlerime çevirdiğinde sağ gözünden bir damla yaş çenesine doğru usulca aktı.

"Bebeğimiz gitti miniğim.." dediğinde göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Söylediği cümleyi o kadar kısık sesle söylemişti ki başka birisi olsa asla duymazdı. Ama bir anne duyardı, hem de her zaman!

Şimdi ki zaman

Yaşlarım usul usul yastığa akarken Karanın elini yanağımda hissettim. Nefesi alnıma çarparken ona biraz daha sokulup üzerinde ki tişörtü elimle kavradım. Canım çok acıyordu, daha doğmamış bebeğime veda emek çok zordu.

"Güzelim konuş artık benimle, sesini duymayı özledim. Kendini benden, bizden soyutlama!" başımı kaldırıp gözlerinin içine baktığım da büyük bir boşluk gördüm. Bilerek yapmıyordum, sesimi unutmuş ve sanki doğduğumdan beri hiç konuşmamış gibiydim. Bakışlarımızı ayırıp arkamı döndüm, not defterime ağzımdan çıkmayan kelimeleri döküp ona uzattım.

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin