♣️53♣️ Yapmadım!

21.5K 890 37
                                    

Keyifli okumalar:)

         
Hayatım boyunca hep karanlıktan korktum, ışığın olmadığı bir an her şey üzerime doğru gelirdi. Bayılıyormuş gibi olur nefesim kesilirdi, şimdi de öyleydim. Tepemde ki küçük ışık odayı az bir şekilde aydınlatırken avuç içlerim terlemişti. Ne kadar zamandır burada kaldığımı bilmiyordum, yarım saatten sonra saat kavramını yitirmiştim. Oturduğum sandalye beni rahatsız ederken birinin gelip bana bir şey demesini bekliyordum. Sağ bileğime baktım, kelepçe ile masada ki demire kelepçelenmiş elim artık acıyordu. Bazı yerlerinde yer yer kızarıklıklar oluşmuştu. Muhtemelen moraracaklardı! Kapının açılması ile derin bir nefes verdim. Esaretin bitmesini istiyordum.

"Benim burada ne işim var?" karşımda ki polis memuru sandalyesine oturup elinde ki dosyayı önüme doğru fırlattı.

"Bunu sen söyleyeceksin." Kendimi geri çektiğimde bileğimde ki kelepçe bileğimi acıtırcasına kendini belli etmişti. Karşımda ki amir kapının yanında dikilen memura işaret verdiğinde saniyesinde bileğimde ki kelepçeden kurtulmuştum.

"Caner Kara ya da soyadını değiştirmeden ki halini söyleyeyim. Caner Özen ismi sana bir şeyler hatırlatıyor mu?"

"Babam.. Babama ne oldu?"

"Demek bilmiyorsun, o zaman şu dosyaya bir bak." Dosyada ki fotoğraflar gözlerimde büyük bir şaşkınlığa neden olurken kusmamak için elimle ağzımı kapatmıştım.

"Bir hafta önce neredeydin? Cumartesi günü saat 23.40 civarlarında!"

"Ben.. Ben evdeydim. Başka nerede olabilirim ki?"

"Öyle mi? Peki buna ne diyeceksin?"  kâğıtların arkasına koyduğu delil poşetinde ki kolye buz kesmeme neden olmuştu.

"Bu kolye senin öyle değil mi?"  bir şey demeden başımı salladığım da arkasına
yaslanmıştı.

"Bunu cinayet yerinde ki ormanlık alanda bulduk. Şimdi o geceyi bize anlat, babanı
nasıl öldürdün!"  sandalyeyi hızla ittirip ayağı kalktım.

"Babamı ben öldürmedim, haberim bile yok." Yan tarafımda duran polis memuru beni sertçe sandalyeye geri oturturken karşımda ki amir bana öfke dolu bakışlarla bakıyordu.

"Yemin ediyorum ben yapmadım." Sesim fısıltıya dönüşmüş yerini gözyaşlarıma bırakırken korkuyordum. Yapmadığım bir şey için suçlu düşmekten ölesiye korkuyordum. 

"Kolyen olay yerinde bulunuyor ve senin hiçbir şeyden haberin yok öyle mi?"

"Bakın kolyemi iki hafta önce kaybettim. Tekrar söylüyorum ben hiçbir şey yapmadım!"

"Ve sende bizim buna inanmamızı bekliyorsun öyle mi? Biz burada ne kadar suçlu gördük biliyor musun sen? Okan, atın bu kadını nezarete sabah erkenden mahkemeye çıkacak!"

Dosyayı toplayıp odadan çıkarken Okan denilen o memur sertçe kelepçeyi bileklerime geçirmişti. Sorgu odasından beni çekercesine çıkarırken ben hala ağlıyordum. Koridora çıkrığımızda Karanı görmem ile öne atıldım. Polis memuru beni çekerken Karanda bana doğru atılmıştı. Cahit'in "bir dakika müsaade et" demesi ile Karan bana sarılırken mırıldandım.

"Ben kimseyi öldürmedim." Karan benden ayrılıp başını hafifçe geri çekerken burnumu çektim.

"Babam ölmüş Karan, içeride ki amir bana sen öldürdün dedi. Ben yapmadım!"

"Biliyorum güzelim, bunu yapan kimse onu mahvedeceğim!"

"Bu kadar yeter. Gidiyoruz!" adam beni çekerken Karan öfke ile öne doğru atıldı.

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin