Keyifli okumalar:)
Kalbim gümbürdedi, gözlerim ile buluşan gözler ile yutkunurken öfkeli kahvelikler bana öyle bir bakıyordu ki her an ateş fırlayabilirdi. Derin bir nefes aldım, kıpırdamaya çalıştım ama bu konuda pek başarılı olabildiğim söylenemezdi.
"Sana uslu durman gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum. Yanlış mıyım?" bu esnada duvarın kenarına gelerek öfke ile soludu. Nefesi adeta yüzüme çarpıyordu.
"Gitmek istediğimi söylemiştim." boşta olan elimi ona doğru sallarken bir elimle de pencerenin kenarını tutuyordum. Gözleri sallanan elime kaydı, elini alnına vurarak derin bir soluk bıraktı.
"Kadın! Beni sinir ediyorsun!" dediğinde omuz silktim. Gerçi bu konuda pek başarılı olamamıştım ama en azından denemiştim.
"İçeri gir, oraya çıkmayı nasıl başardın?" ikimizin de ses desibeli artarken Karanın arkasında başka kişilerde vardı. Tuhaf bir durumda herkese yakalanırken rezilliğim hakkında umarım bir şeyler söylemezlerdi. Çünkü şuan halime sırıtıyorlardı.
"Hemen oradan aşağı in! Düşeceksin kafan patlayacak!" Dudaklarımı büküp derince bir nefes verdim.
"Sanırım yardım lazım, sıkıştım." Karan sinirle bana bakarken alt dudağımı ısırdım.
"Bu pencere de bu kadar küçük olmasaymış, ne yapabilirim? Ben şuradan sessizce çıkıp gidecektim." elini saçına atıp sinirle çekiştirdi.
"Başıma bela olacaksın."
"Madem bela olacağım bırak gideyim." bunu söyledikten sonra ayağımın altındaki deterjan kovası kaymıştı. Hafif bir çığlık attığımda kaşları çatıldı.
"Düşüyorum, kova ayağımın altından kaydı."
"Lanet olsun kıpırdama!" ellerini yukarı doğru uzatıp mırıldandı.
"Ellerimi tut!" karnım pencerenin kenarına saplanırken ayaklarım yukarı doğru kalkmıştı. Her an aşağıya doğru kayabilirdim. Ellerimi uzatıp parmaklarını sıkıca kavradım.
"Hemen birisi odaya gitsin!" arkada ki adamlardan birkaçı eve doğru gelirken can havliyle ellerini daha da sıktım. Gözlerim gözleriyle buluşurken saçlarımın uçları da yüzüne değiyordu.
"Düşeceğim şimdi." Baş aşağı da olduğum için gözleri kararırken birkaç dakika sonra ayak bileklerimde eller hissetmemle çığlık attım.
"Ne oldu?"
"Birisi ayaklarıma değdi, huylandım." Başka bir koruma duvara merdiven dayarken Karan tek elimi bırakıp merdivenlerden destek alarak bir kaç basamak yukarıya çıktı.
"Karan Bey bırakabilirsiniz." İçeridekiler beni çekerken ayaklarımın zemine değmesi ile rahat bir nefes verdim. Sanırım erken sevinmiştim çünkü kafamı pencerenin üst tarafına vurmuştum. Korumalar bana gülerken hızlıca ona dönüp çamaşır makinesinin tepesinden onlara baktım.
"Çok mu komik deve? Yardım etsene, ineyim şuradan!" onlar benim halime gülmeye devam ederken aşağı atlayıp gülümsedim.
"Yoksa arkadaşınızı oynarken mi gördünüz?" yüzlerinde ki gülümseme solarken Karan gelmişti. Öfkeli gözlerle bana bakarken ezik ezik durmayıp kafamı dik tuttum. Kararlılıkla gözlerine baktığımda kararmış gözleri ile gözlerimin en derinine baktı.
"Sana tanımadığım bir adamın evinde kalmayacağımı ve gitmek istediğimi söylemiştim."
"Gitmek mi istiyorsun?" eliyle kapıyı gösterip donuk bir sesle konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...