♣️59♣️ Patlama

20.4K 755 72
                                    

Keyifli okumalar:)


6 ay sonra

.........

"Senin gezegenindeki insanlar'' dedi Küçük Prens. ''Tek bir bahçeye beş bin gül dikiyorlar ama yine de aradıklarını bulamıyorlar...''

''Evet bulamıyorlar '' diye yanıtladım onu.

''Hâlbuki aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda olabilir.''

''Haklısın'' dedim. Bunun üzerine küçük prens şöyle dedi:

''Ama gözler gerçeği görmez ki. Yüreğiyle aramalı insan.''

Küçük prens kitabından okuduğum bu dizeler karnımda ufak bir hareketlenmeye neden olmuştu. Bebeklerin anne karnında her şeyi hissettiklerini söylerlerdi hep, doğruymuş. Uzun zamandan beri bütün çocuk masallarını karnımda ki minik canavara okuyordum ve o da bunun karşılığında hareket ederek bazen de hafif tekmeleriyle beni ödüllendiriyordu.

Yaz gelmişti. Gündüzleri sıcaktan kocaman karnımla o kadar zorluk çekiyordum ki, bütün gün klimalı odada yatıyordum. Saçlarımı omuzlarımın üzerinde kestirmiştim. Tabii Karan beni ilk gördüğünde kızsa da sıcaktan bunaldığımı görünce sesi kesilmişti. Doğumuma çok az kalmıştı. Doktor bir aydan az kaldığını söyleyerek içimde ki korkuyu ateşliyordu. Tuhaftı fakat korkuyordum.

Ufaklık tekrardan tekme attığında elimi karnıma koyup okşadım. Cinsiyeti hala belli değildi, Hayal ve Cahit'in bebeğinin cinsiyeti belliydi. Onlar bir oğlu olacak diye sevinirken bizde maalesef tık yoktu. Ufaklık tüm kontrollerimizi sabote edip cinsiyetini göstermeme konusunda kararlıydı.

Karan her kontrole gidişimizde ufak çaplı bir konuşma yapıyordu. Bu konuşmanın karşılığında elinin altında hissettiği tekme ile gülümseyip, "Bu sefer kesin göreceğiz." Diyordu. Ve her seferinde aynı şey oluyordu; ben hüngür hüngür ağlarken Karanda beni teselli etme derdindeydi.

Cinsiyeti belli olmadığı için ona güzel kıyafetlerde alamıyordum. Odasını hazırlamıştık; yatak dolap, oyuncak ve birkaç tane kıyafet bu kadardı. Hayal bebek odasını kıyafet doldururken ben bundan mahrum kalmıştım ama olsun en azından buradaydı. Benimle birlikteydi. Elimde ki kitabı yan tarafıma koyup mırıldadım.

"Baban Cahit amcanla ne yaptı acaba? Yine kavga etmeseler bari sen cinsiyetini gösterseydin onlar hiç kavga etmeyecekti."

Bir diğer konu da buydu. Bizim ufaklık cinsiyetini göstermediği için Cahit acayip bir şekilde dalga geçiyordu. Mesela, "Kesin kız. Siz 20 sene sonra bir gün ayarlayın bizim oğlana sizin kızı isteyeceğiz." gibi şeyler söylüyordu ve bu da Karanı deli ediyordu. Hatta en son ki kavgalarında karakolluk olmuştuk. Restoran sahibi sesler fazla yükseldiği için bizi hiç acımadan polislere teslim etmişti.

Hissettiğim hafif bir esinti ile gülümsedim. İşte böyle havayı seviyordum. Güneş gitmiş akşamın belirtileri rüzgârla kendisini göstermeye başlamıştı. Oturduğum bahçe salıncağından ayaklarımı sarkıttım ve belimi ovuşturdum. Bazen öyle bir oturuyordum ki saatlerce kalkmıyordum ve hareket ettiğimde her yanım ağrıyordu. Belime ufak ufak masaj yaparken başımda hissettiğim hafif bir dokunuş ile yerimden sıçradım. Arka tarafa baktığımda Karanın gülümseyen yüzü ile kocaman gülümsedim. Elinde tuttuğu çiçeklerin kokusu burnumdan içeriye girerken yavaşça ayağı kalkıp ona sarıldım.

"Nerede kaldın? Çok merak ettim seni." İlk önce dudaklarıma hafif bir öpücük bıraktı ve ardından da karnımı usulca öptü.

"Güzelim, bu son proje yüzünden böyle oluyor. Fakat az kaldı bir hafta içerisinde bitecek."

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin