Keyifli okumalar:)
Şans
10 saat 43 dakika 45 saniyedir hiç kalkmadan Hayalin evindeki tekli koltuğa oturmuş boş boş bakınıyordum. Karanın beni postalamasının ardından aklımda ki tüm soru işaretleri ile eve gelmişim. Önce yem gibi kullanmak isteyip ardından vazgeçmesi, öfkeyle soluyup daha sonrasında yumuşaması bunların hepsi kafamda soru işaretiydi. Onu gördüğüm andan beri hayatım o kadar karışmıştı ki her şey arapsaçıydı.
Sırtımı yaslayıp başımı eğdim. Bakışlarım elimin üzerinde ki banta giderken diğer elimde gözlerime eşlik edip yapışkanın ucuna gelmişti. Sabahki haline acısı hafiflese de sızlaması devam ediyordu. Bantın ucunu kaldıracağım sırada Hayalin sesini duydum.
"Çıkartma." Elimi geri çektiğimde sitemle söylendi.
"Neredeyse 11 saattir orada oturuyorsun! Akşam oldu akşam! Kaldır kıçını, Ezgi de senden şikâyetçi" Bayık bayık bakarak söylendim.
"Yine mi? Daha önce de söylemiştim o her şeyden şikâyetçi" sitemli yüzü yerini gülümsemeye bırakırken ayaklarımı koltuktan sallandırdım.
"Bugün izin günüm dışarı çıkalım, hava almış oluruz."
"Bu soğukta? Hayatta çıkmam! Zaten kapıda izbandut gibi adam var. Gitmemize izin vermez." Bana göz kırpıp kolumu kavradığında uzunca bir nefes verdim.
"Arka bahçe kapısından çıkarız."
1 saat sonra..
Önüme konulan ardı arkasına bardaklar, son ses müzik, eğlenen insanlar ve put gibi duran bir adet ben! Hayal ve Ezginin ortak işbirliği sonucunda içerisinin hiç hava almadığı bara gelmiştim. Sadece 3 kız da değildik, Efe ve okuldan birkaç arkadaşımız daha vardı. Onlar eğlenirken benim pek eğlendiğim söylenemezdi. Yanlarında direk gibi duruyordum.
"Sana anlam veremiyorum. Ya saatlerce oturursun ya da put gibi durursun!"
"Yaşadıklarımdan bıkmışsam demek ki" hepsi bana kahkaha atarken önümde ki alkolsüz kokteylden bir yudum içtim. İçinde ki şey ağzımı yakarken omuzlarım düşmüştü. Lanet olsun ki bunun içerisinde alkol vardı.
"Ne oldu?"
"Alkollüymüş."
"İçmez misin?" başımı hayır anlamında sallayıp mırıldandım.
"Hayır, ülserim var. Dikkat etmediğim zaman yara acıyor." Efe anladığını belirten sesler çıkarırken Ezginin sesini duydum.
"İç ya bir kereden bir şey olmaz. Zaten bardak çok dolu değil." Tekrar bir yudum aldığımda genzimi yaksa da tadı o kadar kötü değildi. O sırada hareketli müzik yerini slow müziğe bırakırken Ezgi Ozanın elini tutup dans edenlerin yanına ilerledi. Bende bardağımı yavaş yavaş yudumlarken Efenin bana dönmesi ile hıçkırdım. Kokteyl hafiften beni çarparken "dans edelim mi?" sesi ile o tarafa döndüm.
"Olur." Ardından da hıçkırırken Hayalin sesini duydum.
"Sen hafiften sarhoş olmaya mı başladın? On dakikaya yakın bir sürede?" diye şüphe ile sorarken dudaklarım büküldü.
"Yoo, gayet iyiyim." Yalpalayarak piste vardığımızda dengem şaşmıştı. Daha önce hiç alkol almamış biri olarak gayet idare ediyordum. Efenin elini belimde hissettiğimde kollarımı omuzuna koymuştum. Hiç konuşmadan sallanmaya devam ederken benim kafada iyiden iyiye güzelleşiyordu. Müzik hareketlenirken Efeden ayrılıp oturduğumuz yere döndüm. Bakışlarım Hayalin bakışlarına kayarken o arka tarafımda bir yere bakıyordu. Merakla arkamı döndüğümde şu hayatta en son görmek isteyeceğim kişiyi gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...