Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|

Özel Bölüm 💫 İyi ki💜

Şaşırdınız di mi😂

Bugün doğum günüm olduğundan dolayııı kendimi Karan Şansa boğarak ödüllendirdim💜

Bu özel bölüm değişik oldu çocukların her yaş grubunu kapsadığı sahneler yazdım.. Sahne başında da Yalgının yaşını yazdım ki kafanız karışmasın(:

Keyifli okumalar💜

Şans
Yalgın 10 yaşındayken

Dışarıda büyük bir gürültü ile yağmur yağarken masanın başına oturmuş yemeğimi usul usul yiyordum. Karan karşımda elindeki buz torbası ile bana bakarken kaşımı kaldırıp ona baktım.

"Bir şey mi oldu?" başını hayır anlamında salladığında gülümsedim.

"Olmamasına sevindim hayatım fakat sehpahamın üzerinde duran çini vazom kafan yüzünden mahvoldu. Umarım yerine yenisi gelir." Karan kafasındaki buz torbasını tutmaya devam ederek diğer eli ile cüzdanını çıkartıp ardından da kredi kartını bana fırlattı. Gülümseyerek teşekkür ettiğimde Yalgın merdivenlerden iniyordu.

"Bebeğim yavaş düşeceksin." Okul çantasını kenara koyduğunda sandalyeyi çekmesine yardım ettim.

"Küçük Bey! Bugün okulda yaramazlık yapmanı istemiyorum. Anlaşıldı mı?"

"Diğer günler yapabilir miyim anne?" sorduğu soru karşısında öylece kalakaldım ve bu soruyu o kadar masum sormuştu ki bir şey diyememiştim. Karan benim bu halime kahkaha attığında elimdeki zeytini ona savurttum. Yalgına döndüğümde mavi gözleri ile bana boncuk boncuk bakıyordu.

"Sen bu lafları babandan mı öğreniyorsun? On yaşındasın on! Uslu bir çocuk olup derslerine çalışacaksın. Anlaşıldı mı?" omuz silktiğinde kaşlarım havaya kalktı.

"Peki okulda yaramazlık yapmazsam Melsanın saçlarına ketçap sıkabilir miyim?"

"SEN BENIMLE PAZARLIK MI YAPIYORSUN?! BANA BAK YALGIN, USLU BIR ÇOCUK OLUP KIMSEYE ZARAR VERMEYECEKSIN ANLAŞILDI MI? VE CEVABIMA GELINCR HAYIR!" elimdeki bıçağı sinirle salladığımda korku ile gözleri açılmıştı.

"Güzelim, çocuğu daha fazla korkutmasan mı?" Karan araya girdiğinde yüzümde sinsice bir gülüş belirdi.

"Senden idmanlı olduğunu sanıyordum." Yalgının kafası bir Karana bir bana dönerken gözlerimi kıstım. Fakat o sırada kızlar yukarıda çığlık çığlığa bağırmıştı. Hızla yerimden kalkıp merdivenlere yöneldiğimde Karan arkamdan söyleniyordu.

"Yalgın yine ne yaptın?"

***
Yarım saat sonra hepimiz salonda oturuyorduk. Daha doğrusu ben ayakta, Yalgın Karanın koruması altında kucağında Besteyle Melsa kafalarındaki havluyla ve Anıl'da tekli koltukta öylece oturuyordu. Kızlar hüngür hüngür ağlarken sinirle söylendim.

"Bunu neden yaptığını öğrenebilir miyim?"

"Onlarda çocuklarla konuşmayacak o zaman!" Yalgın bana sert çıktığında kaşlarım hayretle havaya kalktı.

"Bana bak serseri küçük mafya, sen kızların arkadaşlarına nasıl karışırsın!"

"O it, Bestenin saçlarını okşuyordu. O daha beş yaşında!"

"Sende on yaşındasın, hep babandan mı öğreniyorsun bunları!"

"Kimmiş o Bestenin saçlarını okşayan it!" Karan devreye girdiğinde sol kaşım havaya kalkmıştı. Yalgın babasının bu tutumunu beğenmiş olacak ki ona doğru sokulup elini salladı.