Keyifli Okumalar:)Multi: Karan ve Rey
Gözlerim Efenin üzerinde gezinirken Karan belimi kavrayıp sıkıca kendisine çekti. Bu hareketi karşısında şaşırsam da yüz ifademi bozmadan Karana daha çok sokuldum. Efe büyük bir gülümseme ile yanımızda durduğunda Karanın fevri davranmaması için içimden dualar ediyordum. Ortamda –Karan tarafından- gergin bir hava olurken köpekte ayak bileğime pati atıyordu. Şu an ki odak noktam köpek değil Karanın yüz ifadesiydi. Ben ona bakarken o öfkeyle soludu."Sen kalsaydın rüyada, ne olurdu sanki?" hafif kıkırdadığımda sinirle beni dürtmüştü.
"O Mert'i var ya ağzını kurşunla doldurup konak meydanında asıcam! Hatta o bile az kalır şeyinden asıp Tarihi Asansörün boşluğundan sallandırmazsam bana da Karan demesinler!" Karanın bu haline hafifçe kahkaha atarken Efe'nin – ya da gerçek hayatta adı neyse- yanında dernek başkanı gelmişti. Bizimle tanışma için elini uzattığında Karan benden önce elini uzatmıştı.
"Karan, Şans'ın nişanlısıyım." Diyerek dudaklarımı ısırmamı sağlamıştı. Karanın haline gülümserken o da mümkünmüş gibi daha çok beni kendisine çekiyordu.
"Efe Bey derneğimizin en önemli kişilerinden biridir. Bu projede bize yardım ettiğiniz için kendisi sizinle tanışmak istedi."
"Eminim tanışmak için gelmiştir puşt!" Karanın mırıldanması ile dirseğimle dürterken fotoğrafçı çekimin bittiğinin haberini vermişti. Derin bir nefes alırken ayağıma pati atan köpeğe baktım. Karan Efe ile konuşurken bende eğilmiş köpek ile ilgileniyordum. Onların konuşmasına dâhil olsam muhtemelen Karan beni toza dumana boğardı. Ben köpek ile ilgilenirken elimin üzerinde el hissetmemle Efeye baktım. Karanın gerildiğini hissedebiliyordum ve bundan hiç hoşnut kalmamıştım.
"Çok güzel köpek değil mi?"
"Evet, öyle" yavaşça kalktığımda Karanın ateş saçan gözleri ile karşılaştım. Muhtemelen buradan çıktıktan sonra Karanın öfkesini pardon kıskançlığını saatler boyunca dinleyecektim.
"Çekimler bittiğine göre biz gidelim. Size iyi günler!" Karanın beni hızla çekiştirmesinin ardından düşmemek için kendimle büyük bir savaş veriyordum. Hızla stüdyodan çıkarken bize doğru gelen Mertle Karanın elimi bırakması bir oldu. Mert'in yakasına yapışıp onu kenarda ki bir koridora sürüklerken bende ayağımı vuran topuklu ayakkabılarla peşlerinden koşuyordum.
Karan kenarda ki bir odaya Mert'i savurttuğunda odaya girmek hamle yapmıştım ki yüzüme kapanan kapı ile yerime çakılı kaldım. Lanet olsun ki Karanın kıskançlık damarı tutmuştu!
****
Elimde ki eti Mert'in gözüne tuttuğumda inlemesi ile özür dileyerek elimin ağırlığını yarıya indirdim. Karanın Mert'i odada dövmesinin ardından olay daha fazla büyümeden ikisini de binadan çıkarmıştım. Şimdi ise arka koltukta elimde ki et ile Mert'in gözünde ki şişliği almaya çalışıyordum.
"Oradan bana sesini yükseltme dişini eline vereceğim!"
"Karan yeter artık çocuğu ne hale getirdin!"
"Ahh.. Şans gözüme basma!" özür dileyerek etin arkasını çevirdim.
"Yolda kasap görürsek tekrardan duralım sanırım çenemin de ete ihtiyacı var!" çenesine baktığımda kızarıklık hafiften morarıyor gibiydi.
"Hayır, ne bok var beni dövecek anlamadım. Sanki ben dedim adama gel Şansa yavşa diye!"
"Ulan sen hala konuşuyor musun? Şimdi arabadan atıcam seni! Zaten Şansı da yanına
oturttun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...