♣️10♣️ Aşk ya da Oyun!

52.2K 2.6K 147
                                    

Keyifli okumalar:)

Multi Cahit

Dudaklarımın üzerinde ki dokunuş giderken gözlerimi usulca açtım. Kalbim gümbürdüyordu, dudaklarımız ayrılmıştı fakat aramızda milimler vardı. Sık bir şekilde nefes almaya devam ettim, bakışlarım gözlerine kaydı. Ardından da kendimi hafifçe geri çektim, nefesim normale dönüyor muydu bundan da emin değildim. Ellerim kucağıma düşerken sesi kulaklarımda yankılandı.

"Nefesin düzelmeye başladı, şimdi daha iyi hissediyor musun?" iç sesim onun aksini söylerken başımı salladım. 

"Hı hı evet"

"Kalk hadi, eline pansuman yapalım." Ben şoktan elimin kanadığını unuturken o ayağı kalkmıştı. Kolumdan tutup kalkmam için yardım ederken mırıldandım.

"Gelmez değil mi?"

"Hayır, kapısını kapattım."

Biraz önce ayakkabılarım ile bastığım koltuğa otururken içeriye gitmişti. Birkaç dakika sonra elinde küçük bir kutu ile gelirken elimi gösterdim.

"Gerek yoktu."

"Kalkma!" ikimizde biraz önce ki konuya değinmeden konuşuyorduk. Sanki çok normalmiş gibi!

Pamuğun üzerine damlattığı tentürdiyotu yavaşça elimin üzerinde gezdirirken içimi çektim. Elimin üzeri kahveliğe boğulurken pamuğu kenarı koyup zarar görmüş yeri temizledi. Ardından birkaç şey sürüp üzerine de bant yapıştırdığında mırıldanarak teşekkür ettim. Başını salladığında ayaklandım.

"Gitsem iyi olacak." Yavaşça kapıya doğru ilerledim. Yaşadığım olay tuhaftı, sanki bir arkadaşımı görmeye gelmiş gibiydim. İki sohbet ettik şimdi de gidiyordum.

"Şans?" Karanın sesini duyduğumda durdum arkamı yavaşça döndüğümde ellerini pantolonunun cebine sokmuştu. Gözlerimiz buluştuğunda hafifçe tebessüm etti.

"Sen hastaneden çıktıktan sonra kendisi olduğum yere geldi. Bende senden uzak durması gerektiğini söyledim! Yanlış mı söyledim yoksa?"

"Neden?"

"Canım istedi, ah ya da nedenini söyleyeyim. Seninle yapacağımız anlaşmayı bozmasını istemem." Kaşlarım şaşkınlıkla açılırken omuz silkip eski yerine oturdu.

"Birde unutmadan sana yolladığı o teklif mesajı artık yok. Rahat olabilirsin." Gözlerim sırtı ile bakışırken ayaklarını önünde ki sehpaya uzattı.

"Kahvaltı yapmak ister misin? Saat daha çok erken" hızlı adımlarla önüne geçip şaşkınlıkla baktım.

"Ya sen benimle kafa mı buluyorsun? Kaç gün önce beni öldürecektin neredeyse? Şimdi ise arkadaşınmış muamelesi yapıyorsun."

"Böyle küçük şeylere takılmamanı öneririm. Bu yaşta bu stres kırışıklık yapar." Ben yerimde öylecene kalırken Karan yanımdan geçip uzaklaşmıştı.

"Burada kal birazdan geleceğim."

Karan

Şansı salonda bırakıp mutfağa ilerken arkamdan mırıldanmasını duydum. Dudaklarım hafifçe yana kayarken elimde ki pamukları çöp kutusuna atıp camdan dışarı baktım. Cahit diğerleri ile konuşurken aklım birkaç dakika öncesine gitti. Şansı öpmek aklımın ucundan bile geçmemişti. Peki ya onu öpmek? Onu öpmek nasıl hissettirmişti? Dudaklarım dudaklarına değdiği an bütün vücudumu ateş kaplamıştı. Ergen değildim bunun ne demek olduğunu biliyordum. Cinsellikle de alakası yoktu. Bu, bu başka bir şeydi. En başından ona sert davranmam belki de kapılmamak içindi, bilmiyordum. Bildiğim tek şey boncuk gözlü kızın hayatıma yavaş yavaş girmesiydi. Kapıda ki tıklama sesi ile kendimi gelirken eğdiğim başımı kaldırıp Cahit'e baktım.

"Sen iyi misin?"

"Kötü olmam için bir sebep mi var?" omuz silktiğinde arkamdan Şansın narin sesini duydum.

"Karan?" Cahit'in bakışları ikimizin arasında gidip gelirken telefonumun sesi duyulmuştu. Gördüğüm mesaj kaslarımın seğirmesine neden olurken telefonumu avucumun içerisinde sıktım.

Bence Şansın okul bursunu kesmeliyiz sence? Sen sevgilisi olarak okul taksitini ödeyebilirsin diye düşünüyorum. Ya da bunların hepsi senin bana ulaşman için oynadığın küçük bir oyundur. En iyisi ben Şansla bir kahve içeyim, hem birbirimizi de tanımış oluruz. Senin bu kadar dikkatini çektiğine göre!

Sinirden ellerim titrerken hızla ilerleyip Şansın kolunu tuttum. Gözlerim öfke ile ona bakarken mavilikleri korku ile parlıyordu. Dişleri birbirine geçerken kolunu tutmaya devam ettim.

"Her şeyi mahvettin!" öfkeli soluğum yüzüne çarparken göz bebeklerinin ışığı sönmüştü.

"Abi, ne yapıyorsun bırak!" Cahit araya girdiğinde kolunu öfkeme inat yavaşça bıraktım. Ardından ellerimi saçlarımın içinden geçirdim. 

"Şansı evine götür kapısına da iki tane adam dik! Evden çıkmayacaksın anladın m beni?"

"Bana emir verme!" Uzunca bir nefes verirken ellerimi omuzlarına koyup sakinleşmeye çalıştım.

"O gün bizi gördüğün adam seni öğrenmiş, şimdi seni nasıl boka batırdıysam öyle çıkaracağım. Anlıyor musun beni?" bana kahkaha atarken Cahit'le birbirimize baktık.

"Sende kişilik problemi mi var?" gülmekten gözünden yaşlar akarken sinirlerim daha da gerilmeye başlamıştı.

"Gerçekten kusura bakma, bende bir an birkaç hafta önce beni yem edeceğin adamdan kurtaracağını falan zannettim." Benimle dalga geçerken elimi omuzundan indirip kolunu tuttum.

"Cahit dışarıdakilere söyle arabayı hazırlasınlar." Cahit uzaklaşırken Şansı kendime çektim.

"Doğru seni tehlikenin içerisine attım. Fakat her şey şimdi değişti."

"Değişen ne?"

"Sonra, şimdi git ve benden haber bekle." Şans uzaklaşırken arkasından bakakaldım. Kim bilirdi belki de bu hikâyede ki kurbağa bendim.

Mutfaktan çıkıp odaya doğru ilerledim. Arkamdan duyduğum adım sesleri ile yürümeye devam ederken Cahit'in sesini duydum.

"Mete onu götürüyor. Fakat sen neden böylesin?"

"Soru sorma, dikkatleri onun üzerinden çekmem gerek. Dışarı çıkacağım, kulüpte vakit geçirdikten sonra da şehir dışında ki evi hazırlat." Ses gelmezken merdivenleri çıkmayı bitirdim. Arkamı döndüğümde de sırıttı.

"Yoksa âşık mı oldun?" donuk bir yüzle yüzüne bakarken ifadesi silinmişti. Genzini temizlediğinde bakmaya devam ediyordum.

"Haberleşiriz." Salondan çıktığında odaya doğru ilerledim. O iti kendi ellerimle öldürecektim!

ıg: busellannhikayeleri

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin