Keyifli okumalar:)
Bana bakan mavi gözler kalbimin hızlanmasını sağlarken, içimden 'umarım Karan gelmez' diye geçirdim. Dışarı çıkıp ardımdan kapıyı çektiğimde etrafa bakındım. Korumaları göremeyince derin bir nefes verdim. Muhtemelen korumaların değişim saatiydi.
"Git buradan!"
"İnsan babasına böyle mi davranır? Hiç yakıştıramadım!"
"Benim babam yıllar önce öldü!" içeri girip kapıyı çarptığımda derin derin nefes alıyordum. Zaten kasıklarımda ki ağrı kendini ara sıra gösterip canımı acıtıyordu, bir de bu olay tuzu biberi olmuştu! Ellerimle yüzümü sıvazlayıp sakinleşmeye çalıştığımda Karanın sesini duydum.
"Şans, neredesin?" kasıklarımda ki ağrının izin verdiği kadar hızlı olmaya çalışıp mutfak kapısından Karana gülümseyip "buradayım" dedikten sonra yanağını öpüp kahvaltı masasına oturdum.
"Kahvaltıdan sonra hazırlan sana bir sürprizim var." gözlerim merakla parladığında kahkaha atmıştı
"Neymiş o?"
"Sürpriz." Dediğinde yüzümü buruşturdum. Kahkahası daha da şiddetlendiğinde arkama yaslanıp dudaklarımı büktüm, ne yapabilirdim meraklı bir insandım!
.....
1.5 saatin sonunda kahvaltımızı edip üzerimizi değiştirmiştik. Altıma kot pantolon giyip üzerime de gömlek giyip salona indim. Karan benden önce hazırlanıp aşağı inmişti.
"Hazırsan çıkalım." Birlikte çıkıp arabaya bindiğimizde meraktan ölmek üzereydim. Karan direksiyona ellerini koymuş ıslık çalarak ritim tutuyordu. Dikkatini üzerime çekmek için seslice nefes verip ofladım. Hiç oralı olmadan ıslık çalmaya devam ettiğinde mırıldandım.
"Bakıyorum da çok mutlusun" bana dönüp göz kırptı.
"Hiç bu kadar mutlu olmamıştım" imayla sırıttığında kızarmaya başlamıştım.
"Biraz daha kızarmaya devam edersen arabayı kenara çekeceğim"
"Karan!" omuzuna vurduğumda elimi elinin arasına alıp öpücük kondurdu.
"Nereye gidiyoruz, söylesen?" dediğimde küçük tek katlı bir evin önüne gelmiştik,
"Hadi in." Arabadan indiğimizde eliyle elimi kavramıştı. Bahçeden içeri girdiğimizde yaşlı bir kadın ve adamın yüzü gülüyordu.
"Hoş geldiniz Karan oğlum" Karan teyze ve amcanın elini öpüp sarıldığında bende emanet gibi yanlarında dikiliyordum.
"Sende hoş geldin kızım" yaşlı kadın elini gösterdiğinde bende ellerini öpüp sarılmıştım.
"Hadi içeri geçelim bizde sizi bekliyorduk." Hep beraber içeri girdiğimizde Karanı dürtüklemeye başladım. Burada bir şeyler dönüyordu ama ne?
Teyzenin yaptığı börekleri yerken Karanda bana İlyas amcanın onun kaldığı yurtta ki kapı görevlisi olduğun anlatıyordu.
"Mert nasıl uzun zamandır onu görmedim."
"İyi iyi İlyas amca, öküz gibi" dediğinde Karanın karnına dirsek atmıştım. Bu tepkime yaşlı çift bize gülerken şirince gülümsedim. İlyas amca genzini temizleyip, "Başlayalım mı?" dediğinde kaşlarımı çatmıştım. Neye başlayacaktık?
Yaşlı kadın kolumdan tutup beni ayağı kaldırdığında Karanla İlyas amca da arkamızdan geliyordu. Odaya girdiğimizde ağzım şaşkınlıkla açıldı. Burası dini kitaplarla doluydu, yerde sadece halı ve uzunca serilmiş minderler vardı. Kitapları koymak için küçük bir rahle, rahlenin üzerinde de Kuran-ı Kerim vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...