♣️46♣️ İki Yabancı!

25.3K 1.2K 132
                                    

Keyifli okumalar:)

Cahit

Adını bilmediğim bir boşluktayım. Canım acıyor, nefesim kesiliyor tükeniyordum. Babam küçükken karşıma geçip 'Bir kadını sevmek çok zordur oğlum' derdi. Ne de haklıymış.. O zaman hiçbir şey anlamazdım, oyuncaklarımla oynar gelene gidene gülücük saçardım. Ama şimdi anlıyordum, bir kadını sevmek gerçekten zormuş.

Hayatında olsun istersin, olsun ve hiç gitmesin. Yüreğini yangın yerine çevirecek kadın elini hiç bırakmasın istersin. Ben hep öyle istedim, Hayal elimi tutsun ve hiç bırakmasın. Bu yıllar önce de öyleydi, onun üzerine titrerdim o benden gitmesin yüreğimi parçalamasın isterdim.   

Şimdi ise öyle değildi, şu an boynunda ki ellerimden aşağıya oluk oluk kan akıyordu. Dudaklarımın dudaklarında hayat bulmasını isterken yıllarca kana bulanmış ellerim Hayalin kanı ile sızlıyordu. Kollarımda hissettiğim ağırlık ile kendime geldim ve onu kucağıma aldım. Bana zarar veren camlar umurumda değildi veyahut ellerimin üzerinden akan kanlarda canımı acıtmıyordu. Canımı acıtan Hayalin kucağımda ölü gibi yatmasıydı.

Onu sarsmamaya özen göstererek yürümeye başladım. Üzerimde ki gömleğin bir kolu Hayal'in kanına bulanırken göz pınarlarım acımasızca kendini belli ediyordu. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda kimseyi umursamadım. Karanın isteği üzerine kapıma zorla dikilmiş adamlar bir boklar yapıyordu ama aldırmadım! Geri zekâlılar! Korumanın bir tanesi arka kapıyı açtığında Hayali dikkatlice yatırıp arabaya bindim. Boynuna baskı uygulamaya devam ettiğimde adını bilmediğim koruma arabayı çalıştırmıştı.

Son sürat hastahaneye giderken gözümden akan bir damla yaş Hayalin yanağından boynuna doğru yol almıştı. Bir elim boynunda duruyor diğeri ise saçlarında geziniyordu. Bakışlarımı ondan alıp pencereden dışarı çevirdiğimde evler, ağaçlar büyük bir hızla kayboluyordu.

Hayali kaybettiğim günden beri hep söylediğim şeyi tekrardan mırıldandım; korkuyorum.. Gözlerimi kapatıp başımı yasladım, kulağımda Hayalin lise yıllarında okuduğu bir paragraf peyda olurken tekrardan mırıldandım; Gitme..

Bazen geç kalmaktır aşk... Ben sana geç kalmışım biraz! Yarım bir hikâye bizimkisi... Başı eksik sonu olmayan ortası sen ve ben'li. Göğüs kafesimde her gün biraz daha büyüyen ve kapanması mümkün olmayan bir boşluktun sen. Denize düşen yılana sarılmış Feza.. Ben aşkının içine düştüm de sensizliğe sarıldım. Gözyaşlarım kurumadan başladım kahkaha atmaya... Artık hiçbir aşk paklamazdı beni. Mutsuz insanı kandırmak zordur çünkü...! 

Gözlerimi açıp Hayalin solgun yüzüne baktığımda alnına öpücük koyarak fısıldadım; Beni mutsuz bir insan yapma..

Şans

"Yeter!" evde yankılanan büyük bir çığlık dalgalanmasından sonra Karan yerinde zıplamış kocaman açtığı gözlerini üzerimde gezdiriyordu.

"Miniğim, neden bağırıyorsun?"

"Yeter artık Karan! Sıkıldım ya sıkıldım anlamıyor musun? Evde ki bütün yiyecekleri arka arkaya ağzıma tıkmandan bıktım!"

"Ama güzelim.." dediğinde elimi susması için kaldırıp homurdandım.

"Senin yüzünden bir haftada tam tamına 5 kilo aldım!" bütün elimi gözüne sokmak istercesine kaldırdığımda gülümsemişti.

"Beş kiloyu beğenmediysen diğer hafta on kilo yaparız." Ben ağzım açık ona bakarken o kahkahalarla koltukta debeleniyordu. Elimde ki meyve tabağını üzerine savurttuğumda koltukta yatar pozisyona gelmişti.

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin