Keyifli okumalar:)
Bir insan rüyasında güler mi? Kahkaha atarak gözlerini açar mıydı? Sanırım konu bensem bu mümkündü. Kahkaha atarak gözlerimi açtığımda avizem görüş açıma girdi. Elimi alnıma koyarak hafifçe sıktım, dışarıdan gelen güneş ışınları gözlerimi rahatsız ederken kısa bir anlığına mavi gözlerimi kapatıp açtım. Saniyeler sonra da yerimde doğrulduğumda kaşlarım çatıldı. Ben en son Karanlaydım, buraya nasıl gelmiştim ki? Ayaklarımı yataktan aşağı sarkıtıp saçlarımı karıştırdım.
"Karan?" diye seslendiğimde beni koca bir sessizlik karşıladı. Yutkundum ve odadan çıktığımda bu sefer de salonda bakışlarım gezindi.
"Karan neredesin?" ses gelmezken olduğum yerde durdum gözlerim kısa bir anlığına kapandı. Gözlerim kapandığı an gözümün önünden bana kahkaha attıran o anlar geçmişti. Omuzlarım düşerken kafamın içinde bir cümle yankı yaptı.
"Hepsi birer rüyaydı."
Yerimde çakılı kalırken salonda ki tekli koltuğa oturup öylece kalakaldım. Her şey o kadar gerçekti ki omuzlarım düşerken aklım akşama gitti. Rüyamda Karanla yaşadığım yılbaşı akşamına değil, terasta Karana şarap götürdüğüm akşama doğru gittim. Geceden sabaha çok ama çok büyük bir şey yaşamıştım. Bu nasıl olabilirdi?
Gözlerim yaşarmaya başladığında mırıldandım. Hayal o da rüyada kalmıştı, dağ evi yılbaşı gecesi her şey ama her şey gitmişti. Alex bile.. Bakışlarım elimin üzerine giderken tek bir çizik olmaması ile yaşlar firar etti.
Hıçkırıklarım giderek artarken başım öne eğildi. Neden ağladığım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Aslında kendimi şanslı hissetmeliydim; mesela artık tehdit yoktu, korku yoktu hayatıma normal bir şekilde devam edecektim.
Telefonumun sesi içeriden duyulurken yaşlarımı silip yerimden kalktım. Kim arıyorsa bayağı istikrarlıydı. Tekrardan odama girip telefonumu buldum Ezgi ararken gözlerim açıldı. Belki de hiçbir şey rüya değildi.
"Kızım neredesin sen ya? İki saattir bekliyorum ağaç oldum."
"Geliyorum. Neredesin?"
"Sokağın köşesindeyim." Telefonları kapatırken üzerimde ki gömleği hızlıca çıkarıp dolaptan kazak ve pantolon çıkardım. Hemen üzerimi değiştirip çantamı aldım. Bu karmaşıklığın son bulmasını istiyordum. Ayakkabılarımı giyip kapıyı açtığımda Emine teyzenin torunu Ece karşımda duruyordu.
"Ece?"
"Şans abla günaydın, anneannem dedi ki okula gitmeden önce gelsin bizimle birlikte kahvaltı yapsın."
"Canım günaydın, başka zaman gelirim olur mu? Arkadaşım bekliyor."
"Tamam olur." Birlikte aşağı indiğimizde o dairesine girmişti. Bende kalan katları daha da hızlı inip kendimi soğuğa bıraktım. Çantamda duran telefonu çıkartıp tarihe baktım. Yılbaşına en az iki hafta vardı. Bir kez daha her şeyin rüya olduğu gerçeği yüzüme vururken sokağın çıkışına doğru ilerledim. Ezgi görüş açıma girdiğinde adımlarımı hızlandırdım.
"Sonunda gelebildin!"
"Uyuyakalmışım, ya sen onu bırak Hayal ile konuştun mu?"
"Hayal kim?"
"Hani açılışa çalmaya gittik ya Hayal şarkı söylemişti bizde eşlik ettik. Bana geldiniz prova yaptık."
"Sabah sabah sen benimle kafa mı buluyorsun? Dünden bugüne kimseyle tanışmadık Şans, bir yere çalmaya da gitmedik. Hadi yürü okula geç kalacağız." O önden bende arkadan metroya ilerlerken kafamın içerisinde bir sürü soru vardı. Kartları basıp merdivenlerden indik. Ben bunun nasıl bu kadar gerçek olduğunu düşünürken Ezgi bir şeyler anlatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...