Herkese selam, 1M okuyucuya ulaştığımız için sizlere kısa bir bölüm yazmak istedim, hepinize çok teşekkür ederim.
Elimde ki kadehi sertçe tezgâha koyup kendimi müziğin akışına bıraktım. İnsanların içerisine karışıp iyiden iyiye coştum. Bugün kendimi bırakmıştım. İyice coşup kendimden geçecektim. Karan Bey yapıyorsa bende yapardım! Son ses müzik kulaklarımı delip deşercesine çalarken ellerimi havaya kaldırıp bağırdım.
"BU GECE DURMAK YOK!" Birkaç kişi söylediğime bağırırken kendimi dans eden insanların arasına attım.
Saçlarımı savurup bedenimi özgürce dansa bırakırken açık havada olmamız da beni mutlu ediyordu. Ayaklarımı sertçe yere vurup şarkının sözlerini bağırdım.
"Öyle unutulmaz böyle unutulur. Bu gece İstanbul sokakları benden sorulur."
Çığlıklarım yankılanırken eğlencenin dibine vurmuştum. Aslında böyle bir şey aklımın ucunda bile yoktu fakat eğlenmek hakkım değil miydi? Hakkımdı. Evde ki korumaları atlatıp gece yarısı kulübe kaçmam olacak şey değildi. Karan duyduğu an delirecekti, delirsindi. Kahkaha atıp değişen müziğin ritmine göre dansıma devam ettim. Sıcaktan enseme yapışmış saçlarım hiç yardımcı olmazken parmağımda ki yüzükler terden hafifçe kaymıştı. Şimdi siz bunun doğru olmayacağını falan söyleyeceksiniz farkındayım, yukarılarda bir yerler de dediğim gibi eğlenmek hakkımdı. Kafam iyiden iyiye giderken etrafımda ki kalabalığın çekilmesi ile derince bir nefes aldım. Önüme gelen görüntü ile hareketlerim yavaşlarken görüntü bir gidip bir geliyordu.
"Senin burada ne işin var?" ellerimi sağa sola kaldırıp dengemi bulmaya çalıştım.
"Karan, sen misin?"
"Evet güzelim Karan, kocan tanıdın mı?" başımı olumlu anlamda salladım ve bu hareketim yüzünden sendeledim. Ardından da kahkaha atıp bir adım geri gittim. Ya da ben gittiğimi zannettim.
"Senin burada ne işin var?" şimdi rolleri değişmiştik.
"Seni almaya geldim."
"Öyle mi?" bir daha kahkaha attığımda Karanın kaşının seğirdiğine yemin edebilirdim.
"Kadın! Deli etme beni, ne yapıyorsun sen?"
"Eğleniyorum." Sonuç olarak bunlar sarhoş bir insanın verebileceği cevaplardı. Yalan da değildi.
"YA SABIR! Kadın, evde 12 aylık bir bebek var. Ayrıca büyük ihtimalle ikincisine de hamile olabilirsin. Gelmişsin, içmişsin, kopup gitmişsin ve karşıma geçmiş eğleniyorum diyorsun."
"Sen Ecrin hanımla eğleniyorsun ya ben bir şey diyor muyum?!" bazı insanlar bize bakarken Karanın kolumu kavraması ile çığlık attım.
"Yürü!" Karanın sesi hiç iyi gelmezken sesimi çıkarmadan onu takip ettim. Birlikte kulüpten ayrılırken ardımda kalan gürültülü müziğin gitmesine üzüldüm.
"Of!" sitemli nefesimden sonra Karanın ürkütücü bakışları birkaç saniyeliğine üzerimde gezindi. Bakışlarımı ondan kaçırıp arabaya bindiğimde belimin ağrıdığını hissettim. Kafamı koltuğa yasladığımda Karanda kendi tarafından arabaya binip gaza bastı. Başım dönerken söylenmeyi ihmal etmedim.
"Gece daha yeni başlamıştı. Burada müzik yok mu?"
"Sabır!"
"O nasıl müzik güzel mi? Açsana dinleyelim." Karanın sinirle iç çekişini duyarken kafamı cama yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...