♣️13♣️ Karanlık Dünya

52.2K 2.3K 154
                                    

Keyifli okumalar:)


Yağmur damlalarının cama vurması, ardı arkasına çakan şimşekler piyanoma eşlik ederken ayağımı pedaldan kaldırıp son tuşa bastım. Ses yavaş yavaş ekosunu kaybederken başımı kaldırıp kararan havaya baktım. Neredeyse tüm gündür buradaydım.

Yerimden kalkıp minik odadan dışarı çıktım. Koridorda hava gibi kapkaranlıkken duvara tutunarak ilerlemeye başladım. Neden ışık açık olmazdı ki? Adımlarımı yavaşlatıp ilerlemeye devam ettim. Buralarda bir yerlerde iki basamak olmalıydı. Tek ayağımı atıp diğerini de attığımda çığlığımla karışık gürültü duyulmuştu.

"Ah lanet olsun, bu basamağı buraya kim koymuş?" 

"Şans?" Karanın endişeli sesi aşağıdan gelirken öfkeyle bağırdım.

"Kendin gibi evinde dengesiz!" saniyeler sonra yanımda belirirken soğuk parmaklarını pantolonumun üzerinden bile hissedebiliyordum.

"Neden bu kadar karanlık?"

"Benim hatam, piyano odasından ne zaman çıkacağını tahmin edemedim. O yüzden de ışıkları yakmadım. Ayrıca seslenirsin diye de düşünmüştüm!" sert bir uyarı yaparken kıpırdandım.

"Bekle burada, ışıkları açacağım."

"Bir zahmet!" içimden mırıldanırken ayak bileğimde ki baskı gitmişti. Birkaç saniye sonra ışık açılırken gözlerimi kırpıştırdım. Geri geldiğindeyse öfkeyle bana bakıyordu.

"Neden seslenmezsin anlamıyorum ki? Alex peşinden koşsa çığlık çığlığa bağırırsın!"

"O başka!" sitemle söylendiğimde öfkeli yüzü yerini gülümsemeye bırakmıştı. Bir hamle de beni kucağına alırken kollarımı kucağımda birleştirdim.

"Kuş kadarsın, kaç kilosun sen?"

"Ne yapacaksın?"

"Hiç."

Birkaç dakika içerisinde salonda ki koltukta yerimi alırken mırıldandı.

"Burada bekle, geliyorum." Kafamı sallayıp arkama yaslandım. Cümlenin saçmalığına bakar mısınız? Sanki bir yere gidebilecekmişim gibi! Kendimi hafifçe geriye doğru çekip ayağımı iyice uzattım. Pantolonumun paçasını kıvırmak için eğildiğimde görüş açıma Karan girmişti. Elinde ki buzu bileğime koyarken hissettiğim soğuk ile tüm vücudum ürperdi.

"Of." Ağzımdan bir inilti çıkarken buzu kaldırıp birkaç saniye sonra tekrar yerine koydu. Ayak bileğim zonklarken kahverengi gözleri gözlerime odaklanmıştı.

"Sana bazen şaşırıyorum."

"Neden?"

"Kendi başına buyruk davranıyorsun da ondan!"

"Kimin yüzünden acaba?" dediğimde midemden garipçe bir ses gelmişti. Kendisi bağımsızlığını ilan etmişken Karanın dudakları kıvrıldı.

"Komik olan ne? Karnım acıkmış olamaz mı? Ayrıca kaç saattir o odadayım."

"Bir şey yok." Dediğinde ses yeniden yükseldi.

"Sus artık sus!" diye mırıldandığımda Karan kahkahasını havaya doğru savurmuştu. Onu ilk defa böyle görüyordum. Genellikle soğuk, despot ve emir yağdıran bir tipti! Ağzım şaşkınlıkla açılırken buzu sehpanın üzerine bıraktı -daha doğrusu fırlattı-.

"Hadi kalk bakalım." Ayağı kalkmama yardım ederken ayağımın üzerine bastım.

"Geçti." Kaşlarını çatarken omuz silktim.

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin