Keyifli okumalar:)
2 ay önce KarandanBeynimin içerisinde yankılanan kelimeler yerimde çakılmama neden olmuştu. Hayatım da ilk defa boş ve umutsuz bakıyordum. Bu kız tüm zincirlerimi kırmıştı ve şimdi beni bir başıma bırakıyordu. Mavi gözleri beni benden alırken ben ona son bir defa bakıyormuş gibi bakıyordum.
"Peki, güzelim" diyerek arkamı döndüm. Derin bir nefes alarak koridora çıkıp ilerledim. Kırmızı gömüş boğa gibiydim. Lanet olsun ki bunu beklemiyordum! Bedenim sinirden uyuşurken bana doğru gelen kızın önümde durması ile durdum.
"Pardon." Kızın yeşil gözleri ışıltıyla bana bakarken umursamayarak yan tarafa kaydım. Adım attığım anda tekrardan önüme geçti.
"Ne istiyorsun?"
"Sadece bir kahve içmek istiyorum." Elimi kızın omuzuna koyarak duvara doğru ittirdim.
"Senin aradığın ben değilim. Başkasını bul!" kızın dudaklarında ki tebessüm kaybolurken ben çoktan kafenin çıkışına doğru yürümeye başlamıştım. Özgür gözüme çarptığında onu umursamayarak arabama bindim.
Elimi direksiyona koyduğumda Şansın kelimeleri aklıma geldi. "gelemem, yapamam" demişti. Neden yapamazdı? Niye gelemezdi? Sinile elimi direksiyona geçirdim.
"Neden Şans, neden?" sesim arabada yankılanırken telefonumun sesi ile kendime geldim. Elimi cebime atarak telefonu çıkardım ve çağrıyı cevapladım.
"Abi, neredesin? Senin evinin önündeyim. Beklemekten ağaç oldum."
"Geliyorum, bekle Mert!"
"Tamam" diyerek telefonu kapattı. Bende elimdekini yan tarafa fırlatıp gaza bastım.
Yarım saat sonra eve yaklaştığımda içimde hissettiğim sıkıntı ile camı açtım. Nefes almak en iyisiydi. Evin yoluna girdiğimde içim git gide daralıyordu. Birkaç dakika içerisinde ev görüş açıma girdiğinde uzunca bir nefes aldım. Arabayı park edip indiğimde Mert kapıya yaslanmış beni bekliyordu.
"Sonunda geldin."
"İçeri girseydin. Emel hanım evdeydi." Bir an aklıma gelen şeyle durdum. Kadına izin vermiştim.
Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açacağım sırada duyduğumuz silah sesi ile hızla arkamı döndüm.
"Mert, hemen yere yat!" Mert yere yatarken etrafta ki korumalara bağırdım.
"Kendinizi koruyun!" bahçe duvarının arkasına çökerek ateş ettim.
"Sakın kafanı kaldırma." Gözlerine baktığımda o küçük korkak çocuğu gördüm. Elimle omuzunu sıkarken sessiz bir şekilde duruyordu. Bir süre sonra silah sesleri kesildiğinde ayağı kalktım. Etrafıma bakınıp Mert'e kalkması için seslendi.
"Rahat olabilirsin."
O sırada duyduğum tek el silah sesi ile göğsümün ortasında acı hissederken geriye doğru hafifçe sendeledim. Şimdi her taraf sessizdi. Etrafta sadece kuş cıvıltılarının sesi, rüzgârın nefesi, karşımda duran büyük ağaçların rüzgârda sallanırken çıkardığı sesleri vardı. Gözlerim kayıyordu. İlk önce elimde ki silah düştü ardından da bedenim yere yığıldı.
"Abi?" sesi titriyordu. Tıpkı o gece ki gibi, korkuyordu. Bunu gözlerinden anlamıştım. Yutkunup gülümsemeye çalıştım.
"Korkma lan! Bana bir şey olmaz."
"Abi?" tekrardan mırıldanırken etrafımıza birkaç koruma geldi. Mert ambulans diye bağırırken bana bakması için kolunu çektim.
"Bana bak ve bir söz ver!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|
ChickLitSabah uyandığınızda yaşadığınız her şey aslında bir rüyaysa ne yaparsınız? Siz maceradan maceraya koştuğunuzu sanırken bütün bu olanlar beyninizin size oynadığı ufak bir oyunuysa? Geceden sabaha ne olabilir ki demeyin, her an her şey olabilir! ...