İnsan bazen kendine tahammül edemiyor. Aylardır en çok yaşadığım durum bu tahammülsüzlük. Kendi sesime, görüntüme hatta kokuma bile tahammülüm yok. Tek isteğim yatağımda un ufak olup bu dünyadan silinip gitmek.
Bu tahammülsüzlükle insanlardan uzakta geçirdiğim günler sonucu kimsenin beni arayıp rahatsız etmeye cesareti olmadığı için sessize almaya bile gerek görmediğim telefonum beni huzursuz uykumdan uyandırdığı için sinir katsayım aniden yükselişe geçti.
"Efendim?"
"Müjdemi isterim bebeğim! " Ses tonu melek gibi çıksa da içindeki şeytanı tanıyacak kadar onunla zaman geçirmiştim.
"Ne söyleyeceksen söyle zamanımı seninle konuşarak harcayamam." Adım kadar eminim erken uyanmaktan nefret ettiğimi bile bile beni bu saatte aramıştı.
Memnuniyetsizliğimi sinsice sezdi ve şuh kahkahasını duydum.
"Babanla evleniyoruz hem de bugün." Şaşkınlıktan tepki veremediğimde devam etti "Canan Korkmaz olduğumda ilk yapacağım şey ne biliyor musun?"
Hala tepki veremiyordum.
"Annenden kalan ne varsa hepsini çöpe atmak."
Sakin ol, sakin ol.
Derin bir nefes alarak biraz daha sabır dileyerek konuşmaya başladım. O işler öyle kolay değildi.
Bırak annemin eşyalarına el uzatmayı annemin adını bile ağzına almaya cüret edemezdi. Babam izin vermezdi.
"Elimdekileri ne çabuk unuttun?" Küçücük aklıyla düşünemediği bu detayı hatırlatınca sesi anında kesildi. "Ya düğünü iptal et ya da herkesin o fotoğrafları görmesini sağlarım!"
"Bunu yapamazsın, babanın kendi düğününde rezil olmasını göze alamazsın."
Ağzımdan sinir bozucu bir kıkırtının çıkmasına engel olamadım bu onu daha da sinirlendirdi.
"Seni küçük orospu!" Kuyruğuna bastığım an mahalle ağzına geri dönmüştü. Görmese bile omuz silktim. "Seninle evlenip tüm hayatını rezil etmesinden iyidir."
"Benim elimde de beni darp ettiğine dair raporlar var seni hapse attırmamı istemezsin değil mi?" Evet son kozunu oynamış tüm elini önüme sermişti ama beni yeterince tanımıyordu.
"Benim Direnç Korkmaz olduğumu unuttun galiba?"
Bunu söylemek bile canımı yakacaktı ama gerçekler zaten hep can yakmaz mıydı? "Bana babamı düşman etsen bile arka çıkacak kapı gibi bir dayım var."
" O zaman elinden geleni ardına koyma!" Telefonu suratıma kapattı.
Sinirden yastıkları yumruklamaya başlarken hala evlenecekleri düşüncesini sindiremiyordum. O kadın Korkmaz soyadına layık olamazdı asla!
Yastıklardan hıncımı alamayınca nefes nefese kalmış şekilde kendimi yatağa bıraktım. Akşam harekete geçecektim uykumu tam almalıydım.
***
Ağzımdaki baskıyla gözlerimi araladığımda karşımda tanımadığım bir adamı görmek gözlerimi kocaman açmama sebep oldu. Biri odama girmiş sanki nefes almamı engellemek istiyormuş gibi avucunu ağzıma kapatmıştı.
Korkudan kalbim deli gibi atıyordu birkaç saniye elin sahibiyle bakıştım bu sırada ne yapmam gerektiğini düşünmeye çalışıyordum ancak ölüm korkusu beynimin işlevini aksatıyordu. Aklıma kendimi savunmam gerektiği gelirken komodinimin çekmecesinde duran çakımı hatırladım. Almak için uzandım ama kolum yetişmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENGER
General FictionAilesi için her şeyi göze alabilecek, zekası ve cesaretiyle kendine hayran bırakan toprak gözlü bir kadının prangalarından, maskelerinden ve acılarından kurtulmasının hikayesi.