❄️4.Bölüm❄️

5.7K 705 367
                                    

Medya: Bölümden Kesitler 💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Bölümden Kesitler 💫

'Her ölümde kavuşmuyorlar mıydı zaten onlar? 'Ölüm ve Hayat' Birbirlerine olan sevimsiz aşkı yüzünden batan güneşler olmuyor muydu? Kaç can yitiyordu? Kaç kalp kırılıyordu? Kaç beden sahipsiz kalıyordu..? Birbirleri aşkı uğruna bencilce kaç aşkı solduruyorlardı? Peki solduruyorlardı da kavuşuyorlar mıydı..? Yoksa kavuşamayıp yeni aşkları mı kendileri için kurban ediyorlardı..? '

❄️

Gözlerimi aklıma gelen gerçek ile zorlanarak açtığımda başımın ucunda bekleyen Pars yüzümde ki saçları geri çekti. Ona karşı olan öfkem ile başımı sertçe ondan çektiğimde bakışlarım ayak ucumda oturmuş olan Seline kaydı. Gözlerim odanın içinde Savaşı arar gibi gezinirken bilinçsizce "Gelmedi mi?" Diye harfleri istemsizce ağzımda yuvarlayarak sordum.

Pars'ın sert bir nefes sesi duyulurken Barış direk oturduğu yerden kalktı ve yanımda ki ufak boşluğa oturdu. Elimi ondan psikolojik olarak destek almak ister gibi dizine koyduğumda Pars ayağa kalktı ve pencereye doğru ilerlemeye başladı. Barış elimi avucuna alırken bana durulmuş gözlerle bakıyordu.

Kalkmaya çalışırken Pars birden bana doğru döndü ve sert sesi ile konuşurken beni omuzlarımdan tutarak geri yatırdı. "Zorlama kendini!" Bana karşı olan bu tutumu sinirlerimi bozarken bedenimde ki ilaç hala etkisini gösterdiğinden dolayı bir şey söyleyememiştim. Susuzluktan acıyan boğazım ile yutkunmaya çalıştığımda Pars bana baş ucumda ki sudan uzatmadan önce beni doğrulttu.

Bakışlarım elinde ki suya kayarken aklıma Savaş'ın çukurdan çıkartıldığında ona verdiğim su gelmişti. Göz yaşlarım hızlı bir şekilde akarken ortamda ki nefes kesici sessizliği büyük hıçkırıklarım bozdu. Pars büyük bir sinirle bir şeyler derken Barış beni kolları arasına aldı ve sıkıca sarıldı. Bedenim kasılırken ondan ayrıldım ve umut ışığı arar gibi "Gerçek değil dimi?" Diye sordum. İnanılır gibi değildi. Savaş asla beni - bizi yarım bırakmazdı! Canımı en çok yakan şey de o giderken benim burada uyuyor olmamdı.

Pars çözemediğim bir hırsla beni kollarımdan kavrayacağı sırada Barış sertçe beni kendine çekti ve ona öfke ile karşılık verdi. "Ona böyle davranamazsın! Görmüyor musun ne kadar üzgün?! Canı yanıyor zaten.. Sen ne yapmaya çalışıyorsun ki..?!" Barışın bu sözleri ile hissettiğim yalnızlık az da olsa kaybolurken Pars'ın bağırış seslerini duymamak için kollarımı belinden çözdüm ve kulaklarımı kapattım. Barış ona aynı şekilde karşılık verirken Selin bir şeyler dedi ve bir süre sonra kapının açılıp kapanma sesi sert bir şekilde duyuldu.

Az önce olanları umursamadan hala ilacın etkisi ile amaçsızca "Savaş.." dediğimde Barış beni acele ile kendinden ayırdı ve bir şey demek ister gibi baktı. Ona diyeceği şeyi bekler gibi bakarken koridordan gelen Pars'ın sesi ile sıçradım. Barış sert bir soluk alıp "Geleceğim" dediğinde ayağa kalktı ve dışarı çıktı.

SİYAHIN ESİRİ | RavenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin