❄️74.Bölüm❄️

3K 371 213
                                    

Medya Bölümden Kesitler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya Bölümden Kesitler..💫

️❄️

Dünyanın en şanslı ve bir o kadar da talihsiz insanı olma ihtimalim yüzde kaçtı? Telefonda o güzel kalbini çekinmeden bana sunan adam sahiden benimdi değil mi? Aklımdan geçen şeyi yapacaksa sahiden ona ne diyeceğimi dahi bilemiyordum. "Esin?" Bana hala bozuk atan sesi ile konuştuğunda yumuşacık bir sesle "Sevgilim.." diye mırıldandığımda gelen nefes sesi ile nedensizce telefonu kendinden uzaklaştırarak nefes sesine benzer bir gülme sesi çıkartırken ki hali gözlerimin önüne geldi.

Dudaklarımda varla yok arasında bir tebessüm oluşurken savaşın ciddi sesini duydum. "Ufak bir çantaya kadının ihtiyaç duyabileceği bir şeyler al." Sessizce konuşması ile müsait olmadığını anlarken Pars'ın odasının önünden uzaklaştım ve odama girerken savaşa onaylayan bir mırıltı çıkarttım. Bu kadar ince düşünüyor olması o kadar hoşuma gidiyordu ki ne olursa olsun yumuşacık bir hale dönüşüyordum.

"Parsa bir şey deme. Ben halledeceğim." Tekrar konuşması ile onun bu mesafeli halini yıkamadığımı anlarken kaşlarım çatıldı ve açıkça sordum. "Savaş ne bu bozuk atmalar falan? Sabah da öyle çıkıp gittin evden. Hayır anlamıyorum yaptığım bir şeyin olduğunu da sanmıyorum." Sert bir şekilde çıkışmam ile sabır diler gibi bir nefes aldığında aklıma gelen düşünce ile bedenim iyice gerildi ve sert bir dilde yeniden konuştum. "Seni şimdiden sıkmaya mı başladım? Eğer öyleyse söyle de ben de ona göre davranayım."

Sanki bu söylediklerim onu germiş gibi sessiz kalırken yanında birileri var olsa gerek elimi kaba bir şekilde anlıma vurmama neden olacak şekilde konuştu. "Birazdan geleceğim." Kesin işleri vardı ve yanında ki kişiler rahat konuşamayacak kadar düşman gördüğü kişilerdi. "Birileri mi vardı yanında!?" İçimde ki telaşla konuştuğumda savaş istediğim dilde hitap ederek iğneleyici bir tavırla  konuştu. "Söyle şimdi bebeğim?"

Yatağa doğru ilerleyip bedenimi sırt üstü yatağa atarken sesim içime kaçmış gibi "Mir.." diye mırıldandım. "Bir şey mi oldu?" Konuşması ile bedenimi yatağa bastırırken nedensizce yine mırıldandım. "Mir ben.." Sabrının tükendiğini düşünmek ile daha da gerilirken savaşın sorusu ile boşta kalan kolumu yatağa bıraktım ve sessiz kaldım. "Güzelim eğer bir şeye ihtiyacın varsa utanma. Sen istediğin kadar kendini gizlesen de anlayabiliyorum." Sanırım ben her şeyi bu aralar çok yanlış anlıyordum. Oysa bana bozuk attığı falan da yoktu. Adam benim askime baya baya normaldi.

Özel durumlarımı benden yaklaşık dört beş gün önce farkettiğini biliyordum ama bunu bu kadar net bir şekilde dile getiriyor olması utanmama neden oluyordu. "H.. hayır bir şeye ihtiyacım yok." Ona 'Bana hitap ederken ismimi kullandığın için o sözleri söyledim.' diyemeyeceğim için olayı kaynatmayı amaçlayarak bir kaç saniye daha sessiz kaldığımda zihnimi toparladıktan sonra konuştum. "Söyleyeceğim ama 'Bunun için mi bu kadar kıvrandın falan demeyeceksin?"

SİYAHIN ESİRİ | RavenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin