Tamamlandı ✓
SİYAHIN ESİRİ SERİSİNİN 2. KİTABI
❝Elleri bedenimde ki gücünü kaybederken korku ile ondan ayrıldım ve ellerimi yanaklarında yara olduğundan dolayı boynunun iki yanına koyup korku ile ismini fısıldadım. "Savaş Mir.." Gözleri yarım bir şe...
Göğüs kafesimde ki ağırlık ile terlediğimi hissederken olduğum yerde hafifçe kıpırdandım. Yaşadığım her bir an gözlerimin önünden geçerken beni huzurlu tutan tek şey saçlarımın arasında ki parmaklardı.
Bunun bir kâbus olduğunu anlasam bile bedenime yön veya yetki veremiyordum. Yanaklarımda ki sıcak ellerle Savaşın yanımda olma düşüncesi hareketlerimi birden kesip aynen hastanede ki gibi sakince gözlerimi açmama sebep olurken Savaşın yüzüne bakamıyorum.
Bana kalsaydı eğer bu gece uyuma taraftarı değildim. Fakat eğer Savaşın göğsünde yatıyorsam taraflar beni pek dinlemiyordu. Savaş ellerini yanaklarımda gezdirip bir şeyler derken normal gözükmek için doğruldum ve sakin bir iki nefes aldım. Savaş saçlarımı geri gönderirken onun bana söylediklerini es geçtim ve kollarımı boynuna doladım. Ellerini belime koyarken üzerimde ki çarşafı aşağı doğru çekti.
"İyi misin bebeğim..?" Savaş yumuşak bir sesle konuştuğunda ondan ayrıldım ve onun da yardımı ile saçlarımı yüzümden çekip "İyiyim" diye donuk bir şekilde mırıldandım. Savaş sıkıntılı bir nefes alıp arkasına yaslanırken terden yüzüme yapışmış saçları çekiyordu. Savaş oturduğu yerde doğrulup üzerimde ki kalın kazağı çıkarttığında bedenime çarpan hava ile rahat bir nefes aldım.
Üzerimde ki büstiyer zaten normal hayatımda t-shirt niyetine giydiğim bir şey olduğu için önemsemiyordum. Elinde ki kazağımı bacaklarının üstüne koyarken başımı omzuna yasladım. Kabuslara karşı bu kadar normal tepkiler vermem Savaşı işkillendirirken elimde olmadığı için üzerimde ki donukluğu bozamıyordum. Aşağı çektiği çarşafı belime kadar örterken sordum. "Belki de Pars uyanmıştır."
Ona karşı duyduğum nefrete bulanan bakışlarımı Savaş'a çevirdiğimde öfkeli bir şekilde tekrar konuştum. "Şimdi tek başına gitsin İtalya'ya.. Hasta adam!" Savaşın kaşları çatılırken bana anlamadığını belirtir bir şekilde baktı. Bilmediğini anladığımda hafifçe dovğruldum ve anlattım. Yüz ifadesi korkutucu bir hâl alırken çenemi tutamadım ve tekrar konuştum. "Bir de bana 'Tedavi ol' diyor. Önce o hasta kafasını tedavi ettirsin!"
Bunları bu şekilde dile getirebilmek kendimi o kadar iyi hissettirmişti ki kendi tedavi yöntemimi bulmuştum. Savaşın yüz ifadesini önemsememeye çalışarak tekrar konuştuğumda Savaş doğruldu. "Aklıca üzerimde ki senin hükmü eline alacak.." Sinirlerim bozulurken yüzümü ekşittim ve daha önce Savaşın görmediği yanıma büründüm. "Bak bak.. Bir de öldü demesi yok mu!?" Ağzımdan sinirli bir mırıltı çıkarttım ve devam ettim. "Şeytan diyor -Gerçi pek gücümü kullanabileceğim söylenemezdi ama ağzına gözüne dal! Hayır yapardım da adamda ki kas bir sende var.. Gücüm de yetmiyor!"